Bakanı böyle tehdit etti

Abone ol

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın kendisine tehdit mesajlarıyla şantaj yaptığı iddiasıyla şikâyetçi olduğu Muzaffer Dönmez için dava açıldı.

Bayraktar'ın TOKİ Başkanı'yken hakkında suç duyurusunda bulunduğu Dönmez, "Eşim de ben de işimizi ona güvenerek bıraktık, ben şikâyetçiyim" dedi.

Hâkim, müşteki Bayraktar'ın duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, kendisine "şantaj" yaptığı iddiasıyla Muzaffer Dönmez isimli kadından şikâyetçi oldu. Dönmez hakkında 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi, şikâyetçi konumundaki Bakan Bayraktar hakkında, "zorla" getirme kararı aldı. Dava dosyasına göre Bayraktar, TOKİ Başkanı olduğu sırada, 31 Ocak 2011'de suç duyurusunda bulundu. Bayraktar'ın avukatı dilekçede, özetle şunları vurguladı:

YARDIM İSTEDİLER

"Müvekkilim, şüpheliyi uzaktan tanıdığı olan Sefa Dönmez'in karısı olması hasebiyle tanımıştır. Şüpheli ve eşi, uzun bir süre önce maddi sıkıntı içerisinde olduklarını beyan ederek müvekkilimden kendilerine yardımcı olmasını rica etmişlerdir. Bunun üzerine müvekkilim, düzenli bir işe yerleştirilmeleri konusunda yardımda bulunmuştur. Bu kişiler, daha sonraları bitmek bilmeyen isteklerde bulunmaya başlamışlardır. Müvekkilim, bu kişilerin telefonlarına cevap vermemiş ve randevu vermemiş, taleplerini yazılı iletmelerini istemiştir. Bu gelişmeler üzerine şüpheli, müvekkilimin kullandığı TC Başbakanlık TOKİ adına kayıtlı ... numaralı telefona, kendisinin kullandığı ... numaralı telefondan hakaret ve tehdit içeren mesajlar göndermiştir.

TEHDİT MESAJLARI

25 Ocak 2011 tarihindeki iki mesaj; "...Benim ekmeğimi yediniz, bizim kaybedeceğimiz bir şey yok. Bunu, onun, sizin ve S.'nin yanına bırakmayacağım."

"...Adamlar korkularından basına verme bizi diye para ödüyorlardı. İş vermeye de hazırlardı onu da yok ettiniz talimat vermişsiniz."

"...Siz bizi bu duruma soktunuz, ben de acımayacağım."

"...Bundan böyle LSE IKTE savaşı ben başlattım, hadi durdurun, kaybettiklerimizi geri verin yoksa siz daha büyüklerini kaybedeceksiniz."

"...Herkesi yakacağım bu işte."

Metinlerden de anlaşılacağı üzere müvekkilim, şüphelinin açıkça çıkar sağlama amacına dönük şantaj, tehdit ve hakaret içerikli iftiralarının muhatabı olmuş ve şikâyetçi olmak gerekmiştir."

6 ay evimde kaldı

Soruşturma üzerine 17 Mart 2011'de ifade veren Muzaffer Dönmez, Bayraktar'ı 2002 yılında TOKİ Başkanı olduğu zaman Ankara'ya geldiğinde, eşinin dayısının oğlu aracılığıyla tanıdıklarını belirterek özetle şunları söyledi: "5-6 ay boyunca evimde misafir olarak kalmıştır. Ben ve eşim, Türk Telekom'da çalışmaktaydık, 16 yıllık memuriyetimiz vardı. Erdoğan Bey bize Telekom'un da özelleştirileceğini, bize iş ayarladıklarını söyledi ve işimizden ayrıldık. Eşim, KC gruba bağlı Şekerspor'da idareci olarak işe başladı, ben herhangi bir yerde çalışmadım.

Birikimlerimiz gitti

Birikimlerimiz ile KC Grup'tan ev aldık. Erdoğan Bey iş ayarlayacağını söyleyerek eşimin işten ayrılmasını söyledi. Sigortasını feshettiler, iş ayarlamadılar. Eşim de, ben de işsiziz. Ekonomik sıkıntılar yüzünden evimizi de satmak zorunda kaldık. Kendisinden para veya başka menfaat istemedik. Devletteki işimizi onlara güvenerek bıraktığımız ve aldığımız evimizi de kaybettiğimizden dolayı bu mesajları çektim. Asıl ben Bayraktar'dan şikâyetçiyim."

Zorla getirme kararı

Soruşturmayı tamamlayan savcılık, 7 Nisan 2011'de Muzaffer Dönmez hakkında "şantaj" ve "tehdit" suçlamasıyla 1.5 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşma 14 Aralık 2011 tarihinde yapıldı.

Sanık Muzaffer Dönmez, rapor gönderip duruşmaya katılmazken avukatı Selim Savaş hazır bulundu. Savaş, şantaj ve tehdit suçlamalarını reddetti. Hâkim, duruşmaya gelmeyen müşteki Bayraktar'ın zorla getirilmesine karar verip, duruşmayı 5 Nisan'a erteledi.

Bakan getirilemez

Erdoğan Bayraktar milletvekili olduğu için anayasa gereği dokunulmazlığı bulunuyor. Anayasanın 83. maddesi, "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis'in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz" hükmünü içeriyor.

Günün Önemli Haberleri