Bakandan Zekeriya Öz ve Fethullah Gülen açıklaması
Abone olAdalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK’nın, Zekeriya Öz ve Fethullah Gülen ile ilgili soruşturmayı yürüten savcı Serdar Coşkun hakkında inceleme k...
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK’nın, Zekeriya Öz ve Fethullah
Gülen ile ilgili soruşturmayı yürüten savcı Serdar Coşkun hakkında
inceleme kararı almasını değerlendirdi.
Anadolu Yayıncılar Birliği’nin organize ettiği ve AK Parti Genel
Merkezi’nde gerçekleştirilen Anadolu Soruyor programına konuk olan
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, soruları cevapladı. Zekeriya Öz’ün
Türkiye’de yargı içinde en çok tartışılan kişilerden biri olduğunu
ifade eden Bakan Bozdağ, yaptıklarıyla bağımsız bir yargı görevlisi
olma vasfını kaybettiğini söyledi. Bakan Bozdağ, “Yani yaptığı
görevi tarafsız ve bağımsız yapabilme kabiliyeti yoktur. Attığı
tweetlere baktığımızda içinde kin ve öfke birikmiş ve bunu
frenleyemeyen bir durumda, ülkenin başbakanını tehdit edebilecek
kadar kendinden geçmiş durumda. Bolu’da savcı olabilir, Adalet
Bakanı olarak savcı özelliklerini taşıdığına inanmıyorum. Çünkü
adalet dağıtacağına inanmıyorum. Cumhuriyetin savcısı olma vasfını
yitirdiğine inanıyorum. Bu noktada HSYK’nın görevini yapması lazım.
Dünyanın hangi ülkesinde, bir cumhuriyet savcısı öznesini
belirtmeden adresi belli tehditler savuracak ve orada görevini
sürdürecek. Yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını imha edenler,
bu tip görevlerinin gereklerine uymadan hareket eden savcılardır.
HSKY’yı göreve davet ediyorum. İnceleme başlatmak yetmez. Gereğini
yapmak lazım. Başbakan’a bunu yapan, sıradan bir vatandaşa ne yapar
acaba” dedi.
"HSYK TEHDİT MERCİİ DEĞİL"
Paralel yapıyla ilgili soruşturmayı yürüten savcı Serdar Coşkun
hakkında HSYK tarafından incelemenin neden başlatıldığını
bilmediğini dile getiren Bakan Bozdağ, “Gizli bir soruşturma var.
Buna ilişkin gizlilik içinde yürütülen bir şey var. Ama
bakıyorsunuz o soruşturmayla ilgili paralel yapının bir takım
servisleri var. Arkasından HSYK inceleme başlatıyor. Soruşturma
gizli. HSYK bir tehdit mercii değildir. Hakim ve savcıların,
görevlerini bağımsız yapmasının sigortasıdır. Ben kurul başkanı
olarak daha ortada bir şey yokken HSKY’nın böyle bir inceleme
başlatmasını soruşturma yürüten savcı bakımından bir tehdit olarak
algıladığımı buradan ifade etmek istiyorum. HSKY’nın böyle bir
görevi yok” şeklinde konuştu.
"ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ"
Bakan Bozdağ, yargı görevi yapan herkesin milletin hakimi-savcısı
olduğunu bilmesi ve ona göre hareket etmesinin son derece önemli
olduğunu vurguladı. Bakan Bozdağ sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim hukuk devletini tam anlamıyla tesis edecek, herkesin hukukun
içinde ve hukuka uygun hareket etmesini temin edecek bir yargı
yapısını oluşturmamız ve bunun oluştuğun dair inancı da herkese
kabul ettirmemiz lazım. Adil olmaz, adaleti ayakta tutmak, hakka ve
eşitliğe, yasalara uymak son derece önemlidir. Türkiye’de bugün
devam eden bazı yargılamalara baktığımızda; Okyanus yargılaması
dediniz, bana da geldi, baktım. Benim de vicdanım sızlıyor. Sadece
Okyanus değil, pek çok dava ile ilgili Türkiye ikiye bölünmüş
durumda. Bir yargılama yapıldığında elbette taraflar olacak.
Sonuçta bu karardan herkes memnun olmayacak. Ama bunun davanın
taraflarıyla sınırlı kalması lazım. Toplumun ‘hak yerini buldu’
demesi lazım. Ama öyle değil. Türkiye’de son yıllarda görülen
davalara baktığınızda Türk toplumu ikiye bölünmüş durumda. Yargı
yaptığı işlerde toplumu böyle karpuz gibi ikiye bölmemeli.
Bağımsızlık ve tarafsızlık sadece Anayasa’ya, hukuka, kanuna,
vicdana bağlı olmak, bunun dışındaki bağlılıkları reddetmektir.
Türkiye’nin yargısına karşı insanlarda endişe başladı. Paralel
hakimler ve savcılar, Fethullah Gülen’in hakimleri, savcıları gibi.
Bizim yargımıza yapılan en büyük kötülük budur. Yargı görevi yapan
herkesin milletin hakimi-savcısı olduğunu bilmesi ve ona göre
hareket etmesi son derece önemlidir. Bundan sonraki yapacağımız
çalışmalarla, yargıya olan güveni yeniden tesis edeceğiz. Yargının
birilerinin yargısı olmasına asla izin vermeyeceğiz. Ben hakim ve
savcıların Fethullah Gülen’in hakim ve savcıları olarak
anılmasından rahatsızım. Hakim ve savcılar bu konuda benden daha
çok rahatsız olmalı. Bu konuda hep birlikte çalışmamız gerekli.
Muhalefetin de buna destek vermesi gerekir.”
(İHA)