Bakan’dan ’sözleşmeli personel’ açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, İş Sağlığı Kanunu ve sözleşmeli personelin durumuyla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kamu kesimi toplu iş sözleşmeleriyle ilgili olarak Türkiye işçi sendikaları ve kamu kesimi işveren sendikaları konfederasyonlarının temsilcileriyle Bakanlıkta görüştü. Çelik, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, küresel işsizliğin 200 milyonu aştığı bir dönemde, bazı ülkelerde maaşların dondurulduğu bir ortamda Türkiye’de bütün göstergelerin olumlu seyrettiğini belirterek, "Dünyada demokrasi arayışları darbelerle frenlenirken bizler sosyal taraflarla diyaloğu esas alan bir politika yürütüyoruz. Bugün de 194 toplu sözleşme kapsamında 186 kamu kurum ve kuruluşunda çalışan 200 bini aşkın işçimizin haklarını görüşeceğiz" dedi.

İŞ SAĞLIĞI KANUNU VE SÖZLEŞMELİ PERSONELİN SURUMU
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Çelik, bir soru üzerine, "Sözleşmeli personelin kadroya alınmasına ilişkin çalışma, şu anda Meclis’te görüşülen Torba Yasa ile yürürlüğe girmiş olacak. Yaklaşık 100 bin sözleşmeli personel kadroya geçmiş olacak" ifadelerini kullandı.
Çelik, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na ilişkin, "Taraflarla uzunca bir müzakerenin sonunda müstakil bir yasayı yürürlüğe koyduk. ’Yasa erteleniyor’ diye bir şey söz konusu değil. Yasayla ilgili yaptığımız, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerle ilgili uzman çalıştırma yükümlülüğü şu anda tasarıda bir yıl şeklinde uzatmayı öngörüyor ama bir önergeyle 6 aya indirmeyi ve 1 Ocak 2014’te yürürlüğe girmesini istiyoruz. 6 aylık bir ertelemeyi uygun buluyoruz. Bunun iş sağlığı ve güvenliği uzmanını sayısındaki rekabeti oluşturacak yeterli düzeye ulaşılamadığını tespit etmemizden kaynaklanıyor. Bu 6 ay içinde yoğun şekilde sınavlar var. İş sağlığı ve güvenliği uzmanı alımı devam ediyor ve Ocak itibarıyla bir sorun kalmayacak. Bunun yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili risk değerlendirmeleri devam ediyor ama uzman açısından haksız rekabetin oluşmaması açısından 6 aylık bir süre ihtiyaç duyuldu. Önergeyle bunu 6 aya indirip, 1 Ocak 2014’te yürürlüğe koyacağız" şeklinde konuştu.

MISIR ELEŞTİRİSİ
Mısır’da meydana gelen askeri darbeyi de değerlendiren Çelik, "Mısır’daki iktidar ve demokrasi kavgası Mısır ölçeğinde bir kavga değil. Ortadoğu ölçeğindeki bir kavgadır. Mısır’da yaşananları izleyince Ortadoğu halklarının artık despotik bir anlayışla yönetilemeyeceği sürecine girdiğimizi gördüğümü ifade etmek istiyorum. Bir tabir vardır ya, ’cin şişeden çıkmıştır’ yani demokrasi ve özgürlükler artık şişeden çıkmıştır. İnsanlar özgür ve demokratik bir ortamda yaşama lezzetini de tatmışlardır. Buradan geri dönüşün çok zor olacağı inancı içerisindeyim ama bizi üzen demokrasi havarisi kesilenlerin darbe karşısında sessiz kalmalarıdır. Bir başka ifadeyle batının bu anlamda battığını söyleyebiliriz. Bu olay samimiyet gerektiriyor" dedi.
(İHA)