Bakan'dan şok Paris yorumu: Türkiye'de de olabilir!
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Paris’te 12 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırının benzerinin Türkiye’de de yaşanabileceğini iddia etti.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin
Canikli, Türkiye'de de Paris'tekine benzer saldırıların
beklenebileceğini belirterek, "Bizim de bu tür saldırıları hangi
biçimde hangi formatta olursa olsun, karşı politika geliştirme,
onları bertaraf etme, ortadan kaldırma noktasında ülke olarak çok
büyük bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğumuzu söylemek
istiyorum" dedi.
A Haber TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Canikli,
Paris'teki silahlı saldırıyla ilgili olarak Fransız halkına
başsağlığı diledi. Bu tür terör saldırılarının en büyük zararı
halka verdiğini belirten Canikli, "Bana göre, her şeyden önce bu
saldırının hedefi Fransız yönetimi. Bu tür bir saldırı olduğunda
hiç kuşkusuz en çok zararı yönetenler görür. Bu örnekte terör
saldırısının ilk mağduru Fransız yönetimidir, Fransa Cumhurbaşkanı
ve kabinesidir" ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve yönetiminin neden böyle
bir saldırıya maruz kalmış olabileceğini de değerlendiren Canikli,
şunları kaydetti:
"2 karardan söz edebiliriz, Fransa'nın son dönemde aldığı önemli
diyebileceğimiz... Biri Suriye politikasıyla ilgili. Fransa'nın
diğer batı ülkelerinden farklı bir söylemi vardı, bize daha
yakındı. İŞİD'le mücadele noktası olsun keza. Suriye yönetimine
yönelik olarak daha etkili politikaların uygulanması, adımların
atılmasında. İkinci dikkat çeken politikalarından, kararlarından
bir tanesi de Filistin devletini tanımış olması. Bu da çok yeni ve
son derece önemli. Diğer Avrupa ülkelerinden bu yönüyle ayrılan bir
politika."
"MÜSLÜMANLAR HEDEF
YAPILIYOR"
Bu işin profesyonelce yapıldığını dile getiren Canikli, şöyle devam
etti: "Şimdi ilk akla gelen tabi hemen Müslümanlar... Bazı
kimlikler bırakılmış, bu da ilginç. Bu kadar profesyonelce yapılmış
bir saldırıda saldırganların terk ettikleri arabada kimliklerini
unutmaları, açıkçası o profesyonellik zincirinin halkalarına
uyuşmuyor. Yani akılcı, mantıklı bir değerlendirme değil.
Dolayısıyla orada da bir manipülasyon bir yanıltma var. Yoksa böyle
bir terör saldırısında teröristler kimliklerini bırakmazlar.
Bıraktıklarına göre muhtemelen bilerek yaptılar. Bu da operasyonun
bir parçası, bir algı operasyonu. Müslümanlar orada hedef
gösterilmeye çalışılıyor, bu çok önemli."
Fransa'da bir camiye yapılan saldırının sorulması üzerine de
Canikli, konunun çok hassas olduğunu, yöneticilerin bu gibi
dönemlerde toplumda oluşabilecek hassasiyete dikkat çekmeleri, bunu
önleyebilmeleri gerektiğini bildirdi. Buna karşın, hiçbir gelişme
görmediklerini aktaran Canikli, "Camilere yapılan bu saldırı da
İslam dünyasında belirli etkilere yol açar. Böyle zincirleme
şeklinde sürer gider ve sonuçta medeniyetler arasında keskin bir
ayrışma ve çatışma kaçınılmaz olur" ifadelerini kullandı.
SULTANAHMET
SALDIRISI
"Sultanahmet'teki bombalı saldırıya ilişkin de açıklamalarda
bulunan Canikli, bu saldırının da hedefinin her şeyden önce
Türkiye'nin istikrarı ve yönetimi olduğunu bildirdi. Bunu, daha
önce benzer amaçlı yapılan çalışmaların, organizasyonların bir
devamı olarak görmek gerektiğini belirten Canikli, şunları
kaydetti:
"2003 yılından beri AK Parti'yi, Sayın Cumhurbaşkanımızı,
hükümetimizi siyaset sahnesi dışına itmeyi, oyun dışında bırakmayı
hedefleyen o çalışmaların bir parçası olarak görmek gerekiyor. Yani
illegal yapılanmalar 2003'ten itibaren bir takım cunta
teşebbüslerinden tutun da e-muhtıraya kadar aklınıza gelen bütün bu
saldırı zincirlerinin temel hedefi AK Parti hükümetidir. İşte sonra
Gezi olayları, 17-25 Aralık operasyonları bunların devamıdır. 2015
seçimleri... Şu andaki olayların seçimleri etkileme kapasitesi,
kabiliyeti vardır, ihtimali vardır. Yani çok büyük oranda
olacağını düşünmüyorum ama en azından bunu yapanların böyle bir
varsayımları vardır. Şimdi her türlü yöntemi deniyorlar.
"TÜRKİYE'DE BİR ÇOK DENEMELER
OLDU"
Türkiye'de benzer saldırılar beklenebilir, beklemek gerekebilir.
Çünkü her şeyi denediler. Her türlü yöntemi denediler. Bütün
bunların temel hedefinde hepsinde istisnasız Cumhurbaşkanımız, AK
Parti ve hükümet vardı. Bakın bu saldırıların bitmeyeceğini, hangi
formatta olur onu bilemiyoruz ama bitmeyeceğini biliyoruz. Yani
düşünün en sonunda paralel yapıyı dahi devreye soktular. Yani bu
amaç için daha önce bir çok denemeler oldu. Başarılı olamayınca en
son onları bile devreye soktular. Bizim de bu tür saldırıları hangi
biçimde hangi formatta olursa olsun, karşı politika geliştirme,
onları bertaraf etme, ortadan kaldırma noktasında ülke olarak çok
büyük bilgi birikimi ve tecrübeye sahip olduğumuzu söylemek
istiyorum. Eğer bir hükümeti, iktidarı siyaset sahnesi dışına
çıkarmak istiyorsanız, tabi bir çok yöntemler kullanılabilir.
Etkili yöntemlerden 2 tanesi vardır. Bir tanesi güvenlikle ilgili
bir zafiyet oluşturmak. İkincisi de ekonomide sıkıntı yaratmak.
İnsanlar bundan çabuk etkilenir. Dolayısıyla her ikisini de
deneyebilirler ve zaten bir tanesi diğerini etkiliyor."