Bakandan oyuncu olursa
Abone olMilli Eğitim Bakanı Çelik'e 'Okulda İlk Sendorumu' panelinde ilginç bir teklif geldi
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Okulda İlk Gün Sendromu ve
Korkusu" konulu spontane dramada rol aldı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Çağdaş Drama Derneği ile İl
Milli Eğitim Müdürlüğü'nün organize ettiği İlköğretime yeni
başlayacak birinci sınıf öğrencilerinin eğitimiyle ilgili tanıtım
toplantısına katıldı. Milli Eğitim Bakanı Çelik, okulla yeni
tanışacak olan miniklere okulu sevdirmek ve okulda yaşayacakları
ilk gün sendromunu aşabilmelerine yardımcı olunmasını amaçlayan
toplantıda hiç beklemediği bir davetle karşı karşıya kaldı.
Çağdaş Drama Derneği, Çelik'e, velileriyle okula ilk gün gelen
çocukların durumlarını anlatan bir dramada oynamasını teklif etti.
Toplantıda bulunan öğretmen ve velilerin de ısrarı karşısında
Çelik, sahneye çıkarak dramada rol aldı. Bir öğrenci velisi rolünü
üstlenen Çelik, çocuğu rolündeki bayan öğretmeni okula getirip,
birlikte öğretmenin karşısına geçti. Çelik, kendisinden yaşça da
büyük olduğu görülen, ancak çocuğu rolündeki bayan öğretmenle
yaptığı spontane rol ve söyleşilerle herkesin beğenisini kazandı.
Çelik, çocuğuna okulu sevdirmeye çalışırken, aynı zamanda oyundaki
öğretmen de, Bakan Çelik'in çocuğuna okulu sevdirmenin uğraşısını
verdi.
Bakan Çelik, bu sene yaklaşık 1 milyon 200 bin civarında
ilköğretime yeni başlayan öğrencilere yönelik yapılacak uygulama
hakkında bilgi vererek, yeni kaydolan öğrencilerin 1 hafta önce
okula başlamalarının önemini anlattı. Bu çerçevede öğretmenlere
seslenen Çelik, öğretmenlikte davranış bilimine önemi vurgu yapıp,
çocuklara okulu sevdirmelerini istedi. "Birinci sınıfa başlayan
yavrularımız, eğer daha önce ana sınıfı ve ana okullarına
gitmişlerse okula uyum daha rahat oluyor. Eğer, ana sınıflarına bu
yavrularımız gitmemişlerse, ilk defa kalabalıklarla, okul
koridorlarıyla tanışıyorlarsa, onlarda bazı tepkiler gelişebilir"
diyen Çelik, bunu aşabilmek için bu sene ilk kez birinci sınıfa
başlayanları, okula başlayacak diğer öğrencilerden bir hafta
önceden, onları oyun ortamında, sıkmadan alıştıracak şekilde
ağırlayacaklarını kaydetti.
Çelik, evlerinden ilk kez uzaklaşıp yabancı bir ortama girecek
öğrencilerin yaşadığı psikolojiyi şöyle anlattı: "Okul başladığı
gün okul bahçesini dolduran vahşi bir çocuk kalabalığı, cıvıl cıvıl
çocuk sesleri ve bu kalabalığın içerisinde ilk defa okula başlayan
ve 'ne oluyor' diyen bir öğrenci düşünün, onun ruh halini düşünün,
geliştirebilecekleri tepkiyi düşünün. Bunun çok kolay olmadığını
hepimiz takdir ederiz. Geçmiş yıllarda, öğretmenlik hayatınızda
hepiniz şahit olmuşsunuzdur. Çocuk annesiyle gelir sınıfa girer.
Annesi ayrılır, çocuk feryadı basar. Annesinin eline eteğine
yapışır. Ders boyunca yanında oturmasını ister. Bunlar hep yaşanan
şeylerdir".
Çelik, yeni uygulamayla, yaşanan sıkıntıların tamamen
giderilemeyeceğini, ancak bu bir haftalık uygulamanın çok ciddi
faydalar sağlayacağına inandığını kaydetti. Çelik, müzikle,
musikiyle, oyunlarla ve okulların ve sınıfların albenisini
artırarak, onlara ev ortamını aratmayacak şekilde bir hazırlık
içerisinde olunması gerektiğini belirterek, "Öğrenci evden okula
geldiği zaman sevinçle gelmeli. Sabahleyin annesi ve babası
tarafından adeta sürüklenerek getirilen bir öğrencinin durumu hiç
de iç açıcı bur durum olmaz" şeklinde konuştu.