Bakan’dan medyaya kadın cinayeti tepkisi
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın cinayetleri konusunda, medyanın yapılan çalışmalardan çok negatif haberleri manşet yapa...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın cinayetleri
konusunda, medyanın yapılan çalışmalardan çok negatif haberleri
manşet yaparak sorunların büyük olduğu algısını oluşturduğunu
söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, çeşitli ziyaretlerde
bulunmak için Burdur’a geldi. İlk ziyaretini Burdur Valisi Nurettin
Yılmaz’a yapan Şahin, burada yaptığı konuşmada kadın cinayetleri
konusuna değindi. Kadın meselesinin önem verdikleri meselelerden
biri olduğunu söyleyen Şahin, "Çünkü toplumun yarısı kadın. İkisini
beraber beslememiz ve büyütmemiz gerekiyor. Yani kadını ve erkeği
beraber eğitmemiz, toplumun içerisinde beraber yetiştirmemiz
gerekiyor. Bu yüzden kız çocukların eğitilmesinden, sağlıkta fırsat
eşitliğinden, ekonomik olarak onların güçlenmesinden tutun her
alanda kadının statüsünü yükseltecek güçlü projeler üretirken
sorunlarına dair de önemli çalışmalar yapıyoruz. Hukuk devleti
normlarında çıkması gereken güçlü yasaları çıkardık" şeklinde
konuştu.
"HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIYORUZ"
Gazetecilerin kadın cinayetlerinin rutin hale gelmesi ve Bakanlığın
bu yönde ne gibi yeni çalışmaları olduğu sorusuna Şahin, aslında
rutin kelimesinin farklı bir algı olduğunu ve bu algıda biraz
seçicilik olduğunu belirtti. Bakan Şahin şöyle konuştu:
"Medya, yapılan bütün çalışmalardan çok bir negatif haberi manşet
yaparak sanki çok büyük şekilde olaylar büyüyormuş gibi bir algıya
neden oluyor. Biz burada bütün fotoğraflara bakıp ortada neler
yapılması gerekiyor, onun üzerinde çalışıyoruz. Yaptığımız bütün
çalışmaların sonunda da daha önce kayıt dışı olan, daha önce
gözükmeyen, hesaplanmayan, böyle bir sorunun varlığı kabul
edilmeyen bir alandan, bugün ölçülebilir bir hale geldiğini ve
düşmeye başladığını görüyoruz. Biz 3 yıldır kayıt içerisine
aldıktan sonra Başbakanın genelgesi ile beraber bütün jandarma ve
emniyetten gelen bütün bilgilerden, her yıl ciddi bir düşüş
başladığı görüyoruz. 177 ölümlü vakadan bugün 155’e düştük. Her yıl
ciddi bir düşüş var ama her bir vaka bizim için çok önemli.
Olmaması için de her türlü tedbiri alıyoruz."
"EĞİTİM ÇALIŞMALARI YAPIYORUZ"
Sorunların giderilmesi için eğitim çalışmaları yaptıklarını
kaydeden Şahin, sevgi, merhamet ve herkesin birbirine karşı olan
sorumluluk duygusunun çok önemli olduğunu vurguladı. Bakan Şahin,
"Yaşanan yozlaşma ve eksiklik istediğiniz kadar iyi yasa çıkarın,
istenmeyen sonuçlara getirip çıkarabiliyor. Bir taraftan temel
eğitimde bunu veriyoruz, bir taraftan yetişmiş insana, yetişmiş
erkeğe nerede ulaşılacaksa ona ulaşarak neler yapılması ve neler
yapılmaması gerektiğini anlatıyoruz. Bu uzun süreli bir mücadele,
önemli olan bütün sorunları kabul edip gerekli bütün tedbirleri
alacak kurumsal altyapıyı oluşturmak. Bugün biz bir yılda kadın
konuk evi yatak kapasitesini binden 2 bine çıkardık. İlk yardım
merkezleri gibi kurumsal altyapımızı da çok güçlendirdik" şeklinde
konuştu.
"KARAKOLA GELDİĞİ ZAMAN SORUNLAR BİTMİYOR"
Erkeklerin evden uzaklaştırılması konusuna da değinen Bakan Şahin,
bu konuda da bir ön yargı olduğunu ifade etti. Rakamlara bakıldığı
zaman bakanlığın kadına ve erkeğe eşit ve insan odaklı baktığını
belirten Şahin konuşmalarını şöyle sürdürdü:
"İkisinin de birbiri ile iyi bir şekilde yaşamasını sağlayacak
modeller üzerinden çalışıyoruz. Asla şiddet artsın, konuk evi
artsın, şiddet izleme merkezleri artsın diye bir bakışımız olamaz.
Bu sorunlar olmasın diye gerekli tedbirleri alıyoruz. İkisine de
insan odaklı yaklaşıyoruz fakat bir sorun var ve bu sorunu çözerken
de birinin daha çok korumaya ihtiyacı varsa, ona da yardımcı
olmamız gerekiyor. Bunu yaparken biz erkeği asla ötekileştirmedik.
Erkeğe farklı bakmadık. Hatta şu an şiddet izleme merkezlerinde,
’Neden şiddet uyguluyorum?’ cevabına göre de koruyucu tedbir
önlemlerini çoğaltıyoruz. Neden diye baktığınız zaman en çok
nedenlerden birinin alkol olduğunu görüyoruz. Aslında biz birini
ötekileştirip diğerini koruyamayacağımızın farkındayız. İkisini
beraber ikisini de birbirine değerler içerisinde anlatarak
çalışıyoruz. Bir kadın karakola gelmeden önce 36 defa düşünüyor.
Kimse yuvasını dağıtmak istemez çünkü karakola geldiği zaman
sorunları bitmiyor, daha da büyüyor ama diğer taraftan yaşam hakkı
gibi en temel hakkı ile ilgili bir sorun varsa sosyal devlet olarak
da bunu görmek durumundayız. Herkesin empati yapması çok çok
önemli. Bu da bir süreç, kolay olmayacak."
(İHA)