BAKANDAN İKİ YÜZLÜ AB ÇIKIŞI
Abone olBu yıl 20’ncisi gerçekleştirilen Avrupa Su Ürünleri Fuarı’nda Türk firmalarına desteğini göstermek için Brüksel’e gelen Ekonomi Bakanı Zafer...
Bu yıl 20’ncisi gerçekleştirilen Avrupa Su Ürünleri Fuarı’nda
Türk firmalarına desteğini göstermek için Brüksel’e gelen Ekonomi
Bakanı Zafer Çağlayan burada katılımcı 15 Türk firmasının
standlarını ziyaret ederek ürünleri hakkında bilgi aldı.
Türkiye’nin 9. kez katıldığı fuarda bazı stantlarda kendisine
sunulan değişik lezzetleri de tadan Çağlayan, bir firmanın buluşu
olan ’kirazlı hamsi’yi tatmadan önce "Denizden babam çıksa yerim
diyordum ama ömrümde hamsinin kirazlısını yiyeceğim hiç aklıma
gelmemişti" diyerek espri yaptı ve sonrasında çok lezzetli
bulduğunu belirtti.
Fuar’da Türkiye’yi temsil etmelerinden ötürü firmalara plaketler
veren Çağlayan daha sonra Türk basın mensuplarına fuar ile ilgili
değerlendirmeler yaptı. Çağlayan şunları söyledi:
"Fuara katılan firmalarımızın bizzat yanında olduğumuzu göstermek
ve tüm dünyaya da bakanları tarafından desteklendiğini göstermek
istedik. İnşallah yakın zamanda sektörümüz milyar doların üzerinde
ihracata yelken açarak bizi gururlandıracak. 120 milyar dolarlık
bir dünya su ürünleri ticaret hacminde Türkiye’nin payı 446 milyon
dolardır. Bu noktaya 2002’de 123 milyon dolardan geldik. Bu rakam
önemlidir ama daha gitmemiz gereken çok mesafe var. Bakanlık olarak
sektöre yoğun destek vereceğiz. Su ürünlerinde dünyanın ortalama
ihracat kilogram fiyatı 4 dolardır. Bizim ülkemizinki ise 6
dolardır ancak ABD veya Singapur’da ise bu oran 8 dolardır.
Dolayısıyla bizim mutlak suretle bu ülkeleri geçecek bir ihracat
sistemine geçmemiz gerekiyor ki bu da inovasyon, marka, Ar-Ge ve
paketlemeyle mümkün. Türkiye’de bu İşin aslında en sevimli ve güzel
tarafı batıdaki iş adamlarının doğuya doğudakilerin batıya
yatırımlar yapmalarıdır. Uyguladığımız teşvik sistemi var olan
kardeşlik sürecini de kolaylaştırmakta ve hızlandırmaktadır bu
bakımdan."
ABD-AB arasında oluşturulması için çalışılan Serbest Ticaret
Antlaşması’nın Türkiye’yi dışında kalması halinde sıkıntıya
sokacağına da değinen Bakan Çağlayan AB’nin iki yüzlü olduğunu
vurgulayarak şöyle konuştu:
"AB İKİ YÜZLÜDÜR, TÜRKİYE’NİN AB’YE İHTİYACI YOKTUR"
"Türkiye dışında kalmasın diye biz gerekli çabaları gösteriyoruz
ancak AB bizim bu çabalarımız karşılığında her türlü iki yüzlülüğü
gösteriyor. Tekrar söylüyorum AB iki yüzlüdür ve bunu bilhassa
AB’nin başkenti Brüksel’de söylüyorum. Bakın Türkiye 18 yıldır
Gümrük Birliği Antlaşması çerçevesinde AB’ye tam üyelik sürecinde
de 50 yıldır bekleyen bir ülke ve müzakereleri de sudan sebeplerle
14 faslımız malesef Rum Kesimi gerekçe gösterilerek bloke ediliyor.
Şunu çok net söylüyorum ki Türkiye’nin AB’ye ihtiyacı yoktur ama AB
’nin Türkiye’ye çok fazlasıyla ihtiyacı var" dedi.
Bakan Çağlayan konuşmasına şöyle devam etti:
"STA Antlaşması konusunda da bakın AB 1996’da Gümrük Birliği
başlarken dönemin Türk hükümetinin yapmış olduğu çok ciddi bir
hatayı sonuna kadar kullanarak kendilerinin STA müzakeresine
başlamış olduğu ülkelerle Türkiye’yi aynı paralelde başlatmazlar.
AB’nin niye iki yüzlü olduğunu ve liberal bir anlayış ve ekonomiden
neden uzak olduğunu bu çerçeveden bakıp görebilirsiniz. AB bundan
utanmalıdır. Türkiye’ye yapılan bu haksız ticaret uygulamasından
hakikaten biraz şapkasını önüne koyup düşünmelidir. Böyle bir
ortaklık olmaz. Bundan dolayı gümrük birliği bu şekil devam
edecekse gümrük birliği Türkiye’nin aleyhine demiştim. Bu şekilde
devam edecekse o zaman Türkiye’nin serbest ticaret antlaşması
yapmasının daha makul olacağını ifade etmiştim. Bu anlamda ümit
ediyoruz ki ABD-AB arasında Temmuz ayında başlayacak olan
müzakerelere Türkiye de paralel bir şekilde başlasın. Umarız AB’nin
bu konudaki vurdum duymazlığını duvara taşa söylesek onların dile
geleceği bir ortamda bunların dile gelmeyeceğini gördük. Şimdi ABD
ile bu konuda yoğun çalışma başlattık. 15-16 Mayıs’ta Sayın
Başbakanı’mızın başkanlığında belki de tarihimizdeki gerek siyasi
gerek ekonomi gerek Türkiye’nin itibarı bakımından en önemli
ziyareti gerçekleştireceğiz Washington’da. Bu görüşmelerde
Başbakanımız Sayın Obama ile Türkiye’nin de AB-ABD STA’sı
başladığında Türkiye’nin de paralel bir mekanizmayı kurabilecek
sonucu elde edeceğiz inşallah. Ancak bu durum sürdürülebilir değil.
Müttefikliğe yakışan bir olay değil. Böyle bir şeyde Amerikan
malları ülkemize gümrüksüz girecek bizim mallarımız ise engellere
takılacak. Ben Avrupalıların yapmış olduğu vurdum duymazlığı ümit
ediyorum ki ABD yapmayacaktır ve Türkiye’ye karşı samimi olacaktır.
Bazı önemli yetkililerin açıklamaları bizi bu konuda
umutlandırmıştır."