Bakandan Eminağaoğlu yorumu
Abone olAdalet Bakanı Ergin TRT-1'de canlı yayına katılarak telefon dinlemelerine ilişkin soruları yanıtladı.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'ndan (HSYK) Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman
Kaçmaz ve Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun
ihracını istemediğini bildirdi.
Ergin, ''Bizim mucibimizde ihraç diye birşey yok. İhraç, sevimli
bir işlem değil'' dedi.
Sadullah Ergin, TRT-1'de yayınlanan ''Herkes için Adalet''
programına katılarak, telefon dinlemelerine ilişkin soruları
yanıtladı.
Avukatların bugünkü protesto yürüyüşünün demokratik tepki
çerçevesinde bir hak olduğunu ifade eden Ergin, buna saygı
duyduğunu söyledi. Tepkilerin doğru bilgilere dayanmasının önemli
olduğunu ifade eden Ergin, ''Ancak yakın siyasi tarihimizdeki bazı
olaylara bakarsak, olayların sıcaklığı dağılmadan yapılan gösteri
ve tepkiler, bir süre sonra gerçekler ortaya çıkmaya başladığında
yapanlara mahcubiyet yaşattı'' diye konuştu.
Telefon dinleme konusunda özensiz karar verildiğine ilişkin
eleştirilerin hatırlatılması üzerine Ergin, yargıçların da yanlış
yaptığı zamanlar olduğunu, bunları doğrultma yönteminin
yöneticilere ait olmadığını bildirdi ve yanlış kararlar ya da
yasayla çelişen durumların olması durumunda bunların düzeltileceği
mekanizmaların belli olduğunu kaydetti.
Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 4-5 yıllık bir yasa olduğunu ve
içtihatların yeni oluşmaya başladığını, Telekomünikasyon İletişim
Başkanlığı'nın (TİB) da yeni bir kurum olduğunu anlatan Ergin, bu
ilişkilerin yerleşmesinin zaman aldığını dile getirdi.
Ergin, bu süreç içinde aile mahkemelerinden iletişimin belirlenmesi
ya da telefon dinleme gibi ceza yargılamasının dışında kalan
alanlarda da TİB'e yasanın aradığı koşullara uymayan başvurular
yapıldığını anlattı. Bu yanlışları sistemin kendi içinde tolere
edecek mekanizmalar bulunduğunun altını çizen Ergin, sisteme
dışarıdan yapılacak müdahalenin doğru olmayacağını söyledi.
TİB'in, yargı kararı üzerine 2009 yılında 32 bin 852 kişiyi
dinlediğinin belirtilmesi üzerine Ergin, TİB'in kimi kararlara
itirazıyla uygulamadaki yanlış kararlarda azalma görüldüğünü ifade
ederken, dinlemeyle ilgili yasa ve kuralların belli olduğunu dile
getirerek, ''Dinlemeyle ilgili uygulamada aksayan birtakım konular
varsa bunların tedbirini alacağız'' dedi.
''ALGIYLA OLGU FARKLI''
''Toplumun 'ben de mi dinleniyorum' endişesi normal bir refleks,
haklı bir endişe'' diyen Ergin, bu konuda olguyla algının farklı
olduğunu, Adalet Bakanlığı bünyesinde 11 bin civarında yargıç ve
savcı bulunduğuna işaret etti ve yargıç ile savcıların tamamının
dinlendiğine yönelik algı oluşturulmasının yanlış olduğunu
vurguladı.
Bakanlığa yargıç ve savcılarla ilgili yılda 5 bin civarında şikayet
geldiğini belirten Ergin, kendi iktidarları döneminde usulüne
uymayan ve somut verilere dayanmayan şikayetleri baştan dikkate
almadıklarını söyledi. Şikayetlerin yüzde 46'sını ''yargıç ve
savcıyı taciz etmemek adına'' daha başlangıçta elediklerini ifade
eden Ergin, ''Şikayetlerin tamamını dikkate alsak 2 senede
soruşturulmayan hakim savcı kalmaz'' diye konuştu.
Ergin, yargıç ve savcıları denetleyen müfettişlerin Adalet
Bakanlığı'na bağlı olmasının yargı bağımsızlığını etkilediğine
yönelik eleştiriler konusundaysa, ''Kim vasıtasıyla yaparsanız
yapın, inceleyen, soruşturan ve denetleyen birimin adı ne olursa
olsun, denetlenen kesimde tedirginlik oluşturması kadar olağan
birşey yoktur'' dedi.
Bu eleştirinin uzun zamandır yapıldığını belirten Ergin, bu
tartışmalardan önce teftiş kurulunun Hakimler ve Savcılar Yüksek
Kurulu'na bağlanmasını, Adalet Bakanlığı'nın disiplin ve denetim
yetkisinin nesnel ve geniş tabanlı yargıçlar ve savcılar kuruluna
devredilmesini önerdiklerini bildirdi.
''KAÇMAZ VE EMİNAĞAOĞLU'NUN DURUMU SARIKAYA İLE
BENZEŞMİYOR''
Eski Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, hazırladığı bir
iddianame nedeniyle meslekten ihraç edildiğinin ve kendisinin de
Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz ile Yargıtay
Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun ihracını istediğinin
hatırlatılması üzerine Ergin, şöyle konuştu:
''Arada kesin bir benzerlik yok. Sarıkaya, yargı yetkisini
kullanmasından dolayı muameleye tabi tutuldu. İddianame sonrasında
bakanlık, HSYK'ya uyarma, en fazla kınama cezası verilebilecek bir
teklif yaptı. Ama kuruldan çıkan karar ihraç. AB ilerleme
raporlarının tamamında bu hadiseye atıflar halen yapılıyor.
Oysa Sincan Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nın yargı yetkisini
kullanmasından dolayı kendisine yöneltilmiş bir soru yoktur. Kaçmaz
ile ilgili inceleme 2008'de başladı. 4 tane konu atfedildi
kendisine ilişkin. Hiçbiri yargı görevini icra etmesinden dolayı
değil.
Bizim bakanlık olarak ihraçla ilgili bir talebimiz söz konusu
değil. Bu eylemlerin karşısında yer değiştirme cezası teklifi var.
Kurul bunlardan birini kabul edip, diğerlerini kabul etmezse süreç
ihraçla bitmez. Bizim mucibimizde ihraç diye birşey yok. Birden
fazla eylem var. Bu eylemlerle ilgili tekliflerin hepsi kabul
edilirse, birden fazla verilen cezaların sonucu ihraca gider.
Yargıtay savcımızla ilgili yapılan soruşturmalar da aynı şekilde,
yargı görevine ilişkin değil. Yargısal faaliyetleri dışındaki işlem
ve eylemleriyle ilgili. İhraç, sevimli bir işlem değil.''
İzleyicilerden gelen soruları da yanıtlayan Ergin, yargıç ve
savcılara ilişkin güz kararnamesinin Kurban Bayramı'ndan sonra
sonuçlanabileceğini bildirdi.