Bakan Zeybekçi: Gerekirse Irak’taki tüm vatandaşlarımızı tahliye ederiz
Abone olEkonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bakan Zeybekci, “Gerekirse oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin tamamını durdurmak ...
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Bakan Zeybekci, “Gerekirse
oradaki vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin
tamamını durdurmak zorunda kalabiliriz” dedi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, A Haber Ankara Temsilcisi Murat
Akgün’le gerçekleştirdiği röportaj kapsamında gündemi ele aldı.
Bakan Zeybekci, gündeme ve ekonomiye ilişkin önemli açıklamalarda
bulundu.
Irak’ta çalışan vatandaşlarımız ve yatırımlarımızla ilgili risk
durumu hakkındaki konuşan Zeybekci, kayıt dışı çalışanlarla beraber
30 bine yakın vatandaşımızın Irak sınırları içinde iş yaptığına ve
bölgedeki olumsuz hava nedeniyle hemen herkesin etkilendiğine,
sürecin böyle devam etmesi halinde ise sorunlar yaşanacağına
dikkati çekerek yanıt verdi. Bakan Zeybekci, “Gerekirse oradaki
vatandaşlarımızın tamamını tahliye eder ve işlerimizin tamamını
durdurmak zorunda kalabiliriz” dedi. Bölgeye yönelik ihracatta
tedbirlerin alındığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Zeybekci,
bunun nedeni olarak Habur’dan Zaho’ya yapılan yük aktarımında Kürt
Bölgesi’nin sorunlu olmasını ve bu yüzden Habur geçişlerinde ciddi
bir azalma yaşanmasını gösterdi.
Şu an için Kürt Bölgesi’nde iş yapan şirketler açısından bir risk
görülmese de, can kaybı riskine ilişkin teknik ve zaruri uyarıların
yapıldığı öğrenildi. Zeybekci, rehin tutulan vatandaşlarımız
kurtarılsa dahi, Türkiye açısından bölgedeki sorunun bitmediğini,
ihracatta ikinci pazarımız olan Irak’ın bir an önce normale
dönmesinin ülke ekonomisi için kritik olduğunu vurgulandı.
Mayıs ayı sonu itibarıyla Irak’a ihracatımızda yüzde 11 civarında
bir artış yaşandığını belirten Zeybekci, söz gelimi yumurta
ihracatında yüzde 90’nın ve tavuk eti ihracatında yüzde 70’in
üstünde bir oranın Irak’a yapıldığını ve Irak’ın bölge için bir
dağıtım merkezi olduğunu vurgulayarak sektör açısından durumun
rahatsız edici olduğunun altını çizdi. “Şu an için ihracatta hafif
bir yavaşlama söz konusu ancak ciddi bir etkilenme yok” dedi.
Zeybekci bölgedeki ticaret müşavirlerinin durumu yakından
izlediğini ve yavaşlamanın bir hafta içinde aşılmasının
beklendiğini aktardı.
PETROL FİYATLARININ CARİ AÇIK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ KUVVETLİ
OLMAYACAK
Irak’taki krizin petrol fiyatlarında sıçrama neden olduğu ve bunun
cari açığımızda öngörülmeyen bir artışa neden olup olmayacağını
sorusu üzerine Zeybekci, son dönemde cari açığımızda ön görülenin
çok üzerinde bir düzelme yaşandığını, cari açığın yılın ilk dört
ayında yüzde 33 oranında azaldığını vurguladı. Buna bağlı olarak,
şu anki olumsuz ortamın cari açık üzerinde kuvvetli bir etki
yaratmasının ön görülmediğini de sözlerine ekledi.
Irak’taki gelişmeler nedeniyle doların 7 haftanın en yüksek
rakamlarına ulaştığı ve bu artışın devam edip etmeyeceği sorununa
Bakan Zeybekci 6 ay önce yaptığı açıklamaları da hatırlatarak
ihracatı artırıp ithalatı cazip olmaktan çıkarmak için doların
2.15-2.25 aralığında seyretmesi gerektiğini belirtti. Kurda ya da
faizde spekülatif amaçlı oynamaların olmasını istemediklerini dile
getiren Zeybekci, doların şu an istenilen aralığı yakaladığını
ancak bunun Irak’taki gibi tedirginliklerden kaynaklı olmasının
bittabi rahatsız edici olduğunu belirtti. Zeybekci, “doların 2.15’e
gelmesinden memnunuz ama keşke bu sebepten değil de Merkez
Bankası’nın müdahalesi ile olsaydı” dedi.
Bakan Zeybekci gelinen seviyenin tedirginliğe yol açmadığını, zira
Türkiye’de son on yılda oluşan güçlü yapının artık krizleri
beslemekten uzak olduğunu vurguladı. Sayısal oranlara bakıldığında
Türkiye’nin AB’nin 25 ülkesinden çok daha iyi bir noktada durduğunu
ve bu şartlarda Türkiye’nin böyle gelişmelerden kaynaklı ciddi
olumsuzluklar yaşamasının artık mümkün olmadığını söyledi. Irak’tan
gelecek dalgadan kaynaklı Türkiye’nin cari açığının ya da döviz
rezervlerinin beklenmeyen bir oynamaya girmeyeceğinin de altını
çizdi.
IRAK’TAKİ GELİŞMELER MERKEZ’İN FAİZ KARARINI ETKİLER Mİ?
Merkez Bankası’nın haftaya yeni faiz oranlarını açıklayacağı ve bir
düşüş bekleyip beklemediklerini ve Irak’taki gelişmelerin Merkez
Bankası’nın olası bir düşüş kararını olumsuz etkileyip
etkilemeyeceği sorsuna ise Zeybekci, faizler konusunda çıkacak
kararın aşağı yönlü olmasını istediklerini vurgulayarak, 2014’ün
Haziran ayı sonu itibarıyla enflasyonda çok daha iyimser rakamlar
beklediklerini; şu an enflasyonu maliyet enflasyonu olarak
gördüklerini ve talepten kaynaklı bir enflasyon olmadığını dile
getirdi. Zeybekci, “Maliyet enflasyonunun içindeki en büyük
etkenlerden biri faiz oranlarıdır” dedi. Şu an kamunun borçlanma
ihtiyacının son derece düşük olduğunun altını çizerek, Merkez
Bankası’nın piyasanın faiz hareketlerini geriden takip etmesini
değil, önden şekillendirmesini beklediklerini vurguladı. Bakan
Zeybekci, reel faizin bu kadar yüksek olduğu ortamda sıcak para
tehlikesinin söz konusu olduğunu, yurtdışında rant amaçlı dolaşan
paranın yüksek faiz oranları nedeniyle Türkiye’ye haddinden fazla
akacağını ve bunun da kontrolsüz biçimde TL’yi aşırı
değerlendireceğini, ortaya çıkan tablonun ise ihracatı baskılayan,
ithalatı ise teşvik ederek dış ticaret açığını artıran bir eğilim
yaratacağını, sonuçta ise Türkiye’nin dengelerinin yeniden
bozulacağını dile getirdi.
Zeybekci sözlerine şöyle devam etti: “İhracatımızın milli gelire
oranı yüzde 50 civarında seyrettiğinden, ekonomimizin reel
değerlerinin yarısı ihracata dayalı; dolayısıyla dış ticaret
açığımızın daralması ekonomimizi bire bir etkilemekte ve cari açık
için de benzer bir durum söz konusu olmaktadır. Cari açık bizim
yumuşak karnımızdır, bunu inkâr edemeyiz ancak bu gerçeği
değiştirmek, cari açığı düşürmek zorundayız. Yani ürettiğimiz
değerlerle tükettiğimiz değerleri birbirine yaklaştırmak
zorundayız. Bunu başarabildiğimiz ölçüde ülke olarak o kadar
rahatlıyoruz.”
Şu ana kadar Irak’ın Türkiye ekonomisi üzerinde, faiz oranlarını ya
da dış piyasalardaki algısını şekillendirecek herhangi bir ciddi
etkisi olmadığını dile getiren Zeybekci, Irak’ın Merkez Bankası’nın
kararlarını değiştirebilecek ana etken olamayacağını belirtti.
MERKEZ’İN İSTİHDAMI, YATIRIMI, BÜYÜMEYİ GÖZARDI ETMESİ DOĞRU
DEĞİL
Hükümetin ya da başka hiç kimsenin Merkez Bankası üzerinde bir
vesayet kurmaya çalışmadığını ancak Merkez Bankası’nın büyümeyi,
yatırımları, istihdamı göz ardı eden bir para politikasıyla hareket
etmesini de doğru bulmadıklarını açıkladı. Merkez Bankası ile
Hükümet arasında problem varmış algısı yaratılmaya çalışıldığını,
ancak bunun gerçeği yansıtmadığını da sözlerine ekledi. Zeybekci,
“millete hesap verecek olan bizler (hükümet yetkilileri) her türlü
sorumluluğu alıyor ve Merkez Bankası’na ‘ha gayret’ diyerek
faizleri indirmesi için çağrı yapıyoruz” dedi.
Türkiye’nin büyümesinin beklentilerin üzerinde olacağını söyleyen
Zeybekci, piyasayı her anlamda kontrol ettiklerini ve rakamlarla
her şeyin pozitif ve yukarı yönlü olduğunu belgelediklerini
belirtti. Avrupa Birliği’ndeki canlanmayla AB’ye olan ihracatımızın
yüzde 15 seviyelerinde artış gösterdiğini dile getiren Bakan
Zeybekci, Almanya ile ihracatımızın özellikle belirgin artış
gösterdiğini ve bu rakamların Türkiye’nin yılsonu büyüme
değerlerine yüzde 2 oranında bir etki sağlamasını beklediklerini
vurguladı. Zeybekci, “Bu durum üretimin de aynı seviyede artması
yani istihdamın da artması, haliyle refah seviyesinin, tüketimin ve
tüketimden kaynaklı paranın tekrar üretim ve yatırıma dolayısıyla
milli büyümeye kaynak olması demektir” dedi. İhracat kaynaklı
büyümenin her şeyden daha kaliteli bir kaynak sunduğunun altını
çizdi.
Zeybekci şunları kaydetti: “Sıcak para, istemediğimiz ancak cari
açıktan dolayı muhtaç olduğumuz bir para; diğer taraftan doğrudan
yabancı sermaye yatırımı Türkiye için sağlıklı paradır. Ama asıl
olarak Türkiye’de ihracatın yüzde 10 artması yani ihracat
gelirlerinde 20 milyar dolar civarında bir artış sağlanması demek,
Türkiye’de refahın, gelirin ve yatırımın artması için
kullanılabilecek ve cari açığı daraltacak milli para demektir. Onun
için ihracat artışlarını gördüğümüz zaman Türkiye’de ki büyüme
rakamlarını da tahmin edebiliyoruz. Dolayısıyla bu rakamlar yılsonu
itibarıyla yüzde 4’ün altına inmeyecektir.”
Zeybekci, enflasyon rakamlarında haziran ayında ilk düşüş döneminin
görüleceğini ve herkesi sevindiren bir enflasyon oranı
beklediklerini; yıl sonunda ise hedeflenen yüzde 7.5’lar
seviyesinin tutturulacağını belirtti.
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ AÇIKLAMASI
Bakan Zeybekci, “yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin
çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanabilme ihtimali ile ilgili
ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Kişiler üzerinden yorum yapmak
istemiyorum ancak bu millet tercihini geçtiğimiz 30 Mart
seçimlerinde açık ve net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi.
Son olarak kültür coğrafyamızla ilgili önemli hususlara da değinen
Zeybekci, Türkiye’nin sürdürülebilir bir şekilde hammadde ve enerji
kaynaklarını garanti altına alan bir dünyada yer alması
zorunluluğunun altını çizerek; Türkiye’nin tüketim alışkanlıklarını
kontrol eden, tüketim ağlarını belirleyen bir anlayışla geleceğe
yönelmesinin şart olduğunu dile getirdi. Bunun gerçekleştirilmesi
için kültür coğrafyamızdaki ülkelerle pek çok ticaret anlaşmasına
imza atıldığını ve bu alanda hızlı gelişmeler ile önemli başarılar
sağlandığını belirtti. Türk sanayicilerini söz konusu bölgelerde
yatırıma ve üretime teşvik ederek, bölgedeki ticaret müşavirlerinin
sayısının da hızla artırıldığını vurguladı.
Buradan Avrupa Birliği’ne geçerek, AB ile sürdürdüğümüz Gümrük
Birliği Anlaşması’nın egemen ve bağımsız bir ülke olan Türkiye’nin
bugünkü şartları dâhilinde sürdürülebilir olmaktan uzaklaştığını;
artık dünya ticaret ve ekonomisinin yarısını temsil eden TTIP ve
TTP Anlaşmalarına dâhil olunması gerektiğini belirtti. Dünyada
ekonomik ve siyasi haritaların yeniden çizildiğini ve bizim de
Türkiye olarak bunun dışında kalma lüksümüzün olmadığını vurguladı.
Zeybekci, “artık her türlü kararda söz sahibi bir ülke olmayız”
diyerek şöyle devam etti: “Bu amaçla Türk Dünyası ve AB üyesi
çeşitli ülkelerin ekonomi bakanlarıyla bizim bu düşüncemizi
paylaşmaları ve uluslararası arenada destek olmaları için
temaslarda bulunacağımız çok yoğun bir tura çıkıyoruz. Bu turu en
kısa sürede tamamlayacak ve inşallah Türkiye olarak çok güzel bir
yerde olacağız”.
(İHA)