Bakan Yazıcı'dan esnafa müjde
Abone olGümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, AVM’ler ile ilgili bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) tarafından TESK Otel'de düzenlenen iftar yemeğine katılan Bakan Yazıcı, esnafı ilgilendiren bazı konular hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Konfederasyonun çatısı altında yer alan odaların başkanlarına seslenen Yazıcı, Ramazan Ayı’nın önemine dikkat çekerek, “Zaman çok hızlı akıyor. Dün başlamıştık bugün 13’ü galiba. Oruç çok önemli bir ibadet. Oruç tutarız yeme içme için bir şey bulmayanları düşünürüz. Dolayısıyla bir vizyon ortaya koyar ve sosyal sorumluluğumuzu hatırlarız. Sizler de toplum için fedakarlık yaparsınız, bulunduğunuz yerin emin kişisisiniz. Komşunuz için çileye bile katlanırsınız. Yeri geldiğinde mahallenin fahri güvenliğini üstlenirsiniz. Bulunduğunuz sokağa, caddeye giren çıkan kim, apartmanda oturan kim, bunları bilip tanırsınız. Herhangi bir güvenlik araştırması söz konusu olduğunda, mahallenize gelen güvenlik görevlisi önce size başvurur; kimdir, nedir, tanıyor musun? Böylesi bir toplumsal dokumuzun güçlenmesi noktasında işlev görürsünüz.” dedi.
AVM'LERE YENİ DÜZENLEME
Esnaf ve sanatkarların ülke içerisindeki işlevini anlatan Yazıcı, “2 milyon 40 bin kişiyi doğrudan temsil ediyorsunuz ama aile bireylerini de kattığımız zaman, 4 ile 5 ile çarptığımız zaman nereye ulaştığını görüyoruz. Dünya değişiyor. Ama dünya değişiyor diye, bakkalın, manav başkalaşmıyor. Hep bu faaliyetlerde devam edecektir. Elbette ki değişen durumları da dikkate almak suretiyle belki benden hep beklediğiniz, perakende sektörü yani AVM denilen bu alanı yeniden, daha doğrusu yeni bir yasal düzenlemeye kavuşması. Evet, bu alanda yeniden bir düzenlemeye ihtiyaç var. Buna karşı olanlar var, bundan yana olanlar var. Aşağı yukarı şimdiye kadar bu alanı düzenlemeyle alakalı birkaç defa tasarı hazırlanmış, meclise gelmiş kadük olmuş. Şimdi bizimde önümüzde bir tasarı var, şimdiye kadar da meclise sunulanları da derledik, toparladık bir çerçevede çalışmayı sürdürüyoruz. Elbette ki bu çalışmayı taslaktan tasarıya çevirme aşamasında hep sizlerle paylaşarak götüreceğiz. Sonuçta tarafları memnun edecek ama memnun olmadığınız noktada da bizim hakemliğimize güveneceğiz inancı ile bunu inşallah önce hükümete, hükümetin de onay vermesi ile parlamentoya taşıyacağız. Bununla ilgili bir takvim veremiyorum.” diye konuştu.
"KAPI KAPATMADIK, ODA DA KAPATMAYIZ"
Yine esnaf odalarının kapanacağı yönündeki söylentilere de değinen Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Biz bir kere hiçbir zaman oda kapatmayız. Şimdi geçenlerde Suriye ile yaşadığımız sorunlar dolayısı ile gümrük kapıları ile ilgili bir takım kararlar aldık. Bazıları gümrükler kapandı dedi, biz kapı kapatmadık. Oda da kapatmayız ama o alanla ilgili bir düzenlemeyi de yine sizinle birlikte yaparız. Oturacağız, konuşacağız doğru olan neyse onu yapacağız. Yine yasa ile tüzük ile yapacağımız bir düzenleme olursa hedef kitlenin önündeki engelleri kaldırmak için yaparız, ona engeller çıkartmak için yapmayız. Gelir bir yerde olmaz derseniz, bizde dururuz. Yani bizim hiç kimseye bir şeyi zorla empoze etme gibi bir tarzımız olamaz. Biz şuna inanıyoruz, sorunları çözmenin en iyi yolu paylaşmaktır, katılımcılığı sağlamaktır. Yani demokratça davranmaktır.”
Esnaf temsilcilerine Ahilik ile ilgili tavsiyelerde bulunan Yazıcı, Eylül’ün 3. haftasında kutlanacak etkinliklere çok önem verdiğini söyledi. Ahilik Haftası etkinliklerinde amaçlarının, dünyada hiçbir milletin tarihinde yer almayan Ahilik müessesini dünya düzeyinde, uluslar arası düzeyde kutlanır bir etkinlik haline getirmek olduğunu belirten Yazıcı, böyle bir etkinliğin Türkiye’nin tanıtımına da çok önemli katkı sağlayacağının altını çizdi.
"MALATYA'DAKİ DAVULCU OLAYI, BİRLİĞİMİZE ZARAR VERECEK BİR MEKANİZMA HALİNE GETİRME ARZUSU"
Konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı da veren Yazıcı, “Türkiyemizde ortak yurdumuzda ortak bir aile anlayışı içerisinde kardeşçe, medeni bir şekilde değerlerimizi ortak bir payda kabul ederek geleceğimizi inşa etmeliyiz. Bu anlamda kardeşliğimiz en önemli zenginliğimizdir. Kardeşliğimiz Hazreti Adem’den bu yana gelmektedir. Dolayısı ile etnik mesuliyetimiz bir gerçek olgu ama hiçbir zaman bir üstünlük aracı değildir. Bu her birimizin ayrı zenginliği. Bizim müşterek bir vatana, müşterek bir geçmişe sahip olmamız en büyük değerlerimiz. Birbirimize böyle bakmalıyız. Onun için şunu ifade edeyim, genelde Ramazan Aylarında lokal olaylar üretilir. Dileyen oruç tutar, dileyen tutmaz. Herkes tuttuğu orucun sevabını alır. Hiçbirimizin buna karışma hakkı yok. Ama Ramazanın gelenekleri var. Davul çalar vs. falan. Ama davul çalmak gelenek diye onunda kuralı var. Yani ben ramazan davulu çalacağım diye, paldır küldür, baş göz kırar gibi olmaz. İşte Malatya’da yaşadığımız olay. Çok detayını bilmemekle birlikte anlatılanlardan öğreniyoruz. Bakıyorsunuz birliğimize bütünlüğümüze zarar verecek mekanizma haline getirme arzusunda olanlar var. Bunlara prim vermemek lazım. Bana göre, ne oradaki davulcu rahatsız olan vatandaşa karşı inadına name söylememeli, ama name söyleyene karşı da o hane halkı da çıkıp onu tartaklamamalı. Dövmek, kırmak, ölçüyü kaçırmak acziyettir. Ertesi günde insanları toplayıp orada haneyi taşlatmak, camlarını kırmak elbette ki kabul edilebilir bir şey değil. Ne inancımıza sığar, ne de geleneklerimiz kabul eder.” ifadelerini kullandı.
Esnafın Ramazanının bereketli olmasını dileyen Yazıcı, herkesin şimdiden mübarek Kadir Gecesini ve bayramını kutlayarak konuşmasına son verdi.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken de konuşmasında ülke ekonomisinde esnafın rolüne dikkat çekerek, krizlerin atlatılmasında esnafın çeşitliliğinin büyük payı olduğunu dile getirdi. Palandöken, bu tür iftarların sorunların çözümünde mesafelerin kat edilmesindeki önemine de işaret etti.