Bakan Süleyman Soylu'dan 'dijital mecralarda vesayet' açıklaması
Abone olİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dijital mecralardaki hegemonyayı siyaset kurumunu egemenlik altına almaya çalışan bir sistem olarak gördüğünü söyledi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TBMM Dijital Mecralar Komisyonunda konuştu. Bakan Soylu, siyaset kurumunun önemli olduğunu, bu nedenle her sistemde siyaset kurumunun hep vesayet altına alınmaya çalışıldığını söyledi.
Soylu, yeni ortaya çıkan bu dijital mecralardaki hegemonyayı devletlerden ziyade siyaset kurumunu egemenlik altına almaya çalışan bir sistem olarak gördüğünü kaydederek "Kendi içimizde bu tartışmalar yapılabilir, yapılsın devam etsin, bunun bir zararı yok. Ama bizden daha önemli ve büyük güçler var bu mecraları elinde tutan, bu musluğun başında olan güçler var ve bu güçler burada oluşturdukları, oluşturacakları iklimlerle birlikte bir vesayet mekanizması elde ediyorlar. Bunun farkındayız veya değiliz. Sistematik bir şekilde siyaset kurumunu ve devleti yönetenlerin üzerine bu süreçte gelindi; ama benim öngörüm şu; çok daha fazla gelinecek. Bunun yeni bir vesayet süreci olduğunu ifade etmek isterim" diye konuştu.
"22 bin hakaret aldım"
Bakan Soylu, sosyal medyada kendisine yönelik hakaretlere dikkat çekerek, "2020 yılında sosyal medyada toplam 22 bin hakaret aldım. Ben İstanbul’da suçun önemli olduğu bir mahallede büyüdüm; 'Sarıgül mahallesi' dediğiniz zaman İstanbul’da belli bir mahalledir. Bunun içinde ben ağzı açılmamış küfürler duydum. Hayatımda hiç şey yapamadığım küfürlerle karşı karşıyayım sosyal medyada ve ben İçişleri Bakanıyım. Biz bunu keyif için yapmıyoruz, böyle bir şey olabilir mi, böyle bir şeyle karşılaşılabilir mi? Bu böyle katlanılabilir bir iş değildir. Bunun oluşturulan bir iklim sonucu meydana geldiğini ve bunun bir vesayet olduğunu iddia ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Özgürlük ve adalet karşı karşıya gelemez"
Bakan Soylu, şimdi tehlikeli bir şey daha yapıldığını vurgulayarak, "İki tehlike var; özgürlük ile adaleti karşı karşıya getirmek bir insanlık suçudur. Bunu çok net söyleyeyim. Özgürlük ve adalet karşı karşıya gelemez. Özgürlük ile güvenlik parametresini dünya yanlış değerlendiriyor. Güvenlik özgürlük için vardır, özgürlük güvenlik için yoktur. Bunu çok net söyleyeyim; ama bir başkasının alanındaki özgürlüğe müdahale etmek de esas itibarıyla bir adalet meselesidir, hakkaniyet meselesidir" dedi.
"Musluğun başındaki her şeyi yapabilir"
Twitter’dan Facebook'a, bu tür mecralarla çok uzun zamandır ilgilendiğine dikkat çeken Soylu, "Her şey yapılabilir bu mecralarda. Musluğun başındaki kişi her şeyi yapabilir. Şimdi, WhatsApp neyin derdine düştü? 'Ben sizin verilerinizi izleyebilirim, izleme imkânına sahip olabilirim' derdine niçin düştü? Acaba geçmişte bıraktığı izlerden korkmasının sonucu olabilir mi? Yani WhatsApp’ın çözüm dosyalarının kaç milyon dolara dünyada elden ele değiştiğini hepimiz duyuyoruz, biliyoruz, yaşıyoruz, görüyoruz. Şimdi, bu bizde yok; ama bu bir tekel oluşturuyor ve bu tekel etkili bir sonuç oluşturuyor. Ben, bunun bir vesayet oluşturduğu kanaatindeyim. Bu yaşadığımız da daha işin başında olduğumuzu düşünüyorum. Yani dönem dönem petrolü nasıl kullanmışlarsa, dönem dönem diğer unsurları nasıl kullanmışlarsa, insan gücünü kölelikte nasıl kullanmışlarsa bugün de bunu kullanacaklar, kullanmaya devam edecekler düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.