Bakan Selçuk'tan milyonlarca öğrenci için çok önemli açıklama
Abone olMilli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk milyonlarca öğrenciyi ilgilendiren önemli açıklamalarda bulundu. eğitimle ilgili yol haritasını ekimde açıklayacaklarını söyleyen Bakan Selçuk, yerleştirmede problem yaşanılan LGS ile ilgili 3. yerleştirme rahat olacak açıklamasını yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk yeni eğitim ve öğretim yılı
öncesi projelerini açıkladı. Bakan'ın masasındaki en önemli konu
ise eğitim sistemindeki yapısal sorunlar. Selçuk, 'Zihnimde bir
tasarım var. Test aşamaları sürüyor. Beceremeyebiliriz de. O zaman
adam çeker gider. Eğitim, demokrasi ve ekonomi buluşmazsa
hedeflerimizi büyütmemiz söz konusu olamaz.' dedi.
Önceki gün İstanbul'da eğitim yazarlarıyla bir araya gelen Bakan Selçuk, “Çocuklarımızla ilgili güzel gelecek olacak” diyerek söze başladı. Sözcü gazetesinden Yurdagül Uygun'un haberine göre, Selçuk, eğitimle ilgili önlerinde belirgin bir yol haritası olduğunu, bunu da ekim ayında açıklayacaklarını söyledi.
FİDAN ÖRNEĞİ VERDİ
“Benim Milli Eğitim
bakanlarına ilişkin umudum, kendi dönemlerine ilişkin değil,
geleceğe ilişkin işler yapmaları” diyen Selçuk, üç yıllık plan
yaptıklarını, bunun bir fidanın toprak altında olan kısmı olduğunu,
asıl 10 yıllık bir perspektiften bahsettiklerini açıkladı. Selçuk,
bunun olmaması halinde ekonominin, eğitimin ve demokrasinin buluşma
şansı olmadığının altını çizip, “Bu üçü buluşmazsa, Türkiye
Cumhuriyeti olarak hedeflerimizi büyütmemiz ve yeşertmemiz çok
fazla söz konusu olmaz” dedi. Selçuk, şöyle devam etti:
‘SİSTEM DEĞİŞMEYECEK'
“Bir binayı yaparken,
birisi cam, birisi merdiven, birisi duvar, birisi kapı yapmış.
Kapı, duvar, merdiven vs. sizin sınav, temel eğitim, ölçme
değerlendirme dediğiniz şey. Asıl şey, o binanın mimarisi. O
mimariyle ilgili zihinsel simülasyonlarım vardı. O tasarımın test
aşamaları sürüyor.” Ana tasarımı bitirene kadar sınav sisteminde
bir değişiklik yapmak istemediklerini vurgulayan Selçuk, “İnsanlar
bir sakin olsun, huzur bulsun. Ondan sonra biz, ‘Hazırız'
dediğimizde beraber yürüyelim. Ben bir fotoğrafı koyacağım, bunu
becerebildiğimiz kadar yapacağız. Biz beceremeyebiliriz de. O zaman
da adam çeker gider” dedi.
ATATÜRK, HEP GÖLGESİNDE DURDUĞUMUZ BİR
AĞAÇTIR
Eğitimde öncelikle öğretmene yatırım yapılması gerektiğinin altını
çizen Milli Eğitim Bakan Ziya Selçuk, açıklamalarını şöyle
sürdürdü:
– Öğretmen odalarını anlamamız lazım. Öğretmen odası anlaşılmadan eğitim sistemi anlaşılmaz.
– Yoksa ‘Matematiğini öğret çık, çocuğumun terbiyesi sana
kalmadı' diyen bir veliyle muhatap olur öğretmen. Veli tarafını
yapılandırmak lazım, onula ilgili de projemiz var.
– Atatürk'ü bu ülkenin kurucu lider olarak görüyorum. Onun bizim
hep gölgesinde durduğumuz bir ağaç olmasını istiyorum. Benim tavrım
bu. Çocuklarımızın insan olarak Atatürk ile tanışmasını
istiyorum.
‘İDEOLOJİLER OLMAMALI'
– Bir şeyin sonuna
‘ci' ya da ‘cu' koyuyorsanız, alıp satıyorsunuzdur. Yani popüler
olan şeye göre; Atatürkçülük de alınıp satılır, ideoloji de din de
alınıp satılır. Bizim bunu aşmamız lazım. Bunun için de ideoloji
yüklü bir şeyin doğru olmadığını söylüyorum.
– Bizim için aile toplumun birimidir, okul da eğitimin birimidir. Şimdi bizim okulu rehabilite etmemiz lazım. Okula kim müdahale ediyorsa o müdahaleleri kesmemiz gerekiyor.
3. YERLEŞTİRMEDE RAHATLAMA OLACAK
LGS
sonrası yerleştirme sistemiyle ilgili sorun yaşanmıştı. Bakan
Selçuk, öğrenci ve velileri mağdur eden konuyla ilgili şunları
söyledi: “Çıkıp da ‘Bu, önceki yönetim tarafından yapılmış' denmez.
Devlet terbiyesi bunu kaldırmaz. Ama ‘Bir şey nasıl olmasın?' diye
bir proje var o kılavuzda. İlk yerleştirmede manipülasyonlarımız
oldu. İkincide ve üçüncü yerleştirmede rahatlayacak.” Selçuk,
TEOG'un da LGS'nin de sistem tasarım anlamında sorunlu olduğunu
söyledi. LGS'de asıl hedeflerinin normalleşme değil, doğallaşma
olduğunu söyleyen Selçuk, “Bunun birinci aşaması normalleşme.
Mesela çocuklar bir sınavdan sonra bu kadar mutsuz olmayacak. Çünkü
taleplerinin gerçekleşme oranı yükselecek” dedi.
Bakan Selçuk sözlerine şunları ekledi: "Nisanda hazırlanmış bir kılavuz var, bir kelimesine dokunsak sınav iptal ediliyor. İlk nakillerde bazı değişiklikler yaptık. İkinci ve üçüncüde çok rahatlama olacak. Nakil kılavuzunu 12 okul müdürü ve ilçe müdürleriyle hazırladık. LGS sisteminin getirdiği sorunların azaltılmasıyla ilgili eski ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Mahmut Özer’le çalışıyoruz. Çocukların okul yaşantısı, sınava hazırlanma biçimi, zihinsel ve duygusal hazırlıktaki ön rehberlik… Asıl hedef, sonraki yıllarda yapmak istediğimizi başlatmak ve kuralı yeni başlayana koymak. Yani üçüncü sınıftaki nasıl başladıysa öyle devam edecek. LGS önümüzdeki yıl yapılacak. Sonraki senelerle ilgili durum, üç yıllık makro planımızda belli olacak."
İSTENMEYEN OKULA YERLEŞME: "Alacağımız tedbirler var. İhtiyaç temelli bir müfredat gerekiyor. İmam hatipli ya da olmayan; hepsi benim çocuklarım. Bir çocuğu zorla bir yere yerleştirmek gibi bir derdimiz yok."
OKULLAR ARASINDAKİ EŞİTSİZLİK AZALACAK
Milli
Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye'deki okulları arasındaki
eşitsizliğin OECD arasında en yüksek oranda olduğunu söyledi ve “Bu
oran, İngiltere'de yüzde 10, bizde 60'ların üstünde. Bunu
daraltmazsanız, sınav baskısı daralmaz. Biz üç yılda bunu kaça
getireceğimizi biliyoruz” diye konuştu. Selçuk, üniversite
sınavıyla ilgili ise şöyle dedi: “Üniversite sınavı lisedeki
derslerden yapılmaz. Çünkü bu bir bitirme sınavı değildir.
Üniversite sınavı, üniversitenin talep ettiği konulardan yapılmalı.
Çünkü onlar öğrenci alacak. Bunun olması için zihniyet değişikliği
gerekir.”
ATANAMAYAN BİR ÖĞRETMEN VARSA SUÇLU OLAN
BİZLERİZ
Ziya Selçuk, öğretmen yetiştiren eğitim
fakültelerinin durumu ve atanamayan öğretmen sorununa da değindi:
“Eğitim fakültelerinin farklılaşması gerekir. Bir kısmının sadece
lisansüstü eğitim vermesi gerekiyor. Hepsinin lisans öğrencisi
alması doğru değil. Bunun gibi bir sürü işlem basamağı var
planladığımız. Atanamayan öğretmen diye bir kavram gelişti
Türkiye'de. Atanamayan mühendis yok ama atanamayan öğretmen var.
İşsiz değil. Onlar can. Suçlu olan, çözüm üretmeyen bizleriz. Bizim
problemimiz öğretmeni ihmal etmekle ilgili. Eğitimi çocuklar için
değil, öğretmenin olgunlaşma serüveni olarak görmek lazım.
Öğretmene yatırım yapmamız lazım.”