Bakan Özhaseki: Kılıçdaroğlu tek telefonla tankları yolundan çekti

Bir dizi programa katılmak için gittiği Kayseri’de gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Özhaseki, 16 Nisan referandumuna ve kentsel dönüşüme yönelik dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı geceyle ilgili, “kontrollü darbe” ifadesini kullanmasını eleştiren Bakan Özhaseki, o geceye ilişkin çarpıcı ayrıntılar paylaştı. Özhaseki, Kılıçdaroğlu’nun o gece İstanbul’da korkudan titrediğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu’nun 15 Temmuz gecesini Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde “ses çıkarmadan” geçirdiğini vurgulayan Özhaseki, “O akşam Kemal Bey İstanbul’a seyahat ederken bir müsteşar yardımcımız da aynı uçaktaymış. Olayı görenler anlatıyor. Alana indiklerinde havaalanında tanklarla karşılaşmışlar. Kemal Bey birtakım telefon görüşmeleri yaptıktan sonra tanklar kenara çekiliyor. Kemal bey, oradan Bakırköy Belediye Başkanının evine gidip, sabaha kadar orada kalıyor. Hiç sesinin çıkarmadan kuzu kuzu oturdu. Madem öyleydi, kontrollü darbeydi neden geldin Yenikapı mitingine? Referandum maddeleri görüşülürken CHP lideri kan dökülmeden bu işin olmayacağını söyledi. CHP milletvekilleri envai çeşit eylemler yaptılar. Böyle olmayacağını görünce de kibar davrandılar ama iftiradan yalandan da vazgeçmediler. İnsanları deli yerine, çocuk yerine koyuyorlar” diye konuştu.

“FRANSIZ İHTİLALİ KADAR ÖNEMLİ”

Açıklamalarında Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerini sürdüren Bakan Özhaseki, 15 Temmuz gecesinin, Fransız İhtilali kadar önemli olduğunu dile getirdi. Özhaseki, “Milletin iradesine sahip çıkamayacağından söz edilirdi… O gün milletin iradesine sahip çıktığı gündür. 15 Temmuz’da bunu gördük. Milletin feraseti, Cumhurbaşkanımızın da liderliğiyle. Darbe girişimi ortadan kaldırıldı. Onlarca uçak uçuracaklar, tanklar caddelerde dolaşacak, binlerce insan sokaklara çıkacak, yüzlerce şehit ve gazi vereceğiz ve bu kontrollü olacak güldürmeyin adamı” açıklamalarında bulundu.

“OYLAR EVET’E EVRİLİYOR”

Kendisine yöneltilen, referanduma 6 gün kala seçmenlerin kararını netleştirip netleştirmediği yönündeki soruya, “Tahmin ediyorum netleştirdi. Az miktarda kararsız seçmen varsa bile onlar da bu hafta kararını netleştirecektir. Geçmiş seçimlerde vatandaş partilere göre karar veriyordu. Yüzde 10’luk kararsız kitle üzerinde çalışma yapılıyordu. Bizlerin çıkıp 18 maddenin neler getirdiğini, Türkiye’ye ne gibi faydalar sağlayacağını anlatmasıyla birlikte oylar evet tarafına doğru evrilmeye başladı” cevabını veren Bakan Özhaseki, Türkiye’nin söz konusu anayasa değişikliğine duyduğu ihtiyacı anlattı. Özhaseki, “Bu sistem iki başlılığı ortadan kaldırıyor. Bugün Başbakanımız ile Cumhurbaşkanımız arasında bir kavga yoksa 40 yıllık dostluktan kaynaklanıyor. Ama geriye doğru gittiğimizde tüm cumhurbaşkanı başbakan ilişkileri kavgalı. Bu kişilerin yapılarından kaynaklanmıyor. Sitem bu duruma düşürüyor. Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanı sembolik tutulurken, başbakan icraatla iç içe olmuş bizde ise 1982 Anayasasıyla iki buçuk sayfa dolusu yetki verilip, asla yargılanamaz olan bir cumhurbaşkanı makamı oluşturulmuş. Bizde sistem istikrar getirmemiş, kavga üretiyor. Bir diğer gerekçe de vesayet rejiminin ortadan kalkacak olması” diye konuştu.

“YILDA 500 BİN KONUT YENİLENMELİ”

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın gündemine yönelik konulara da değinen Bakan Özhaseki, kentsel dönüşümün büyük bir hızla devam ettiğini belirterek, Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde terörden mağdur olan vatandaşların evlerinin yenilendiğini anlattı. Marmara Bölgesi’nde beklenilen bir deprem gerçeğinin bulunduğuna dikkat çeken Özhaseki, söz konusu tehdide karşın yılda 500 bin kadar konutun yenilenmesi gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşümün hızla devam etmesinin önündeki engelleri de yorumlayan Özhaseki, “Belediyelerin karşılaştığı, finans ve rezerv alan sorunları var. Bu sorunları çözmek için tedbirler alıyoruz. Finans sorunu için özel birim kuruyoruz. Kuracağımız birim sadece İstanbul için çalışacak. Belediyelerimize faizsiz kredi vereceğiz. Belediyeler böyle bir finansı kullandıklarında çok rahat hareket edebilecekler. İller Bankası’nda şehirlere verilen bir hibe vardı. Siyasetçilerin istediği şehirlere, istenildiği gibi verilebiliyordu. Biz bunu durdurduk. Bu kaynağı da belediyelere sağlanan kredilerin faizlerini ödemekte kullanacağız” açıklamalarını yaptı.