Bakan Özer canlı yayında 'sessiz devrim' diyerek açıkladı: İlk kez doğrudan bütçe gitti
Abone olMilli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. "Sessiz bir devrim oldu" diyen Bakan Özeri "İlk defa Milli Eğitim Bakanlığı tüm okullara bütçe gönderdi. Türkiye'de bütçe gönderilmemiş tek bir okul kalmadı" ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, CNN TÜRK'te Ahmet Hakan'ın
sunduğu Tarafsız Bölge programına konuk oldu. "Okullara ilk
kez doğrudan bütçe gitti" diyen Bakan Özer ayrıca "Kariyer
sınavı" tartışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda
bulundu.
İşte Bakan Özer'in açıklamalarından satır başları:
"Tüm öğrencilerimize yardımcı kaynak kitapları
sağladık"
Hazırlıklara çok erken başladık.
Cumhuriyet'in 100. yılına girerken tüm öğrencilerimiz,
öğretmenlerimiz sorunsuz bir dönem geçirsin istedik. Bu sene
bir yenilik yaptık. Yardımcı kaynak problem vardı. Tüm
öğrencilerimize ücretsiz şekilde yardımcı kaynak kitapları
sağlıyoruz. 2022-2023 eğitim öğretim döneminde sayın
Cumhurbaşkanımızın talimatıyla, okul kitaplarının haricinde
yardımcı kaynak kitaplarını da ücretsiz vermeye başladık.
"Okullara ilk kez doğrudan bütçe
gitti"
Sessiz bir devrim oldu, ilk defa Milli Eğitim
Bakanlığı tüm okullara bütçe gönderdi. Temizlik, onarım gibi
ihtiyaçları karşılamaları için velilerden bağış toplanmaması için.
Türkiye'de bütçe gönderilmemiş tek bir okul kalmadı. il ve
ilçelerden kestik, doğrudan okullara gönderiyoruz bütçeleri. Daha
önceleri il ve ilçe müdürlükleri belirliyordu okulları. 3
milyar 750 milyon TL bütçe gönderildi. Nereye kullanıldı,
hangi harcama kalemine kullanıldı bunları inceliyoruz. Asıl
olan şey iyileştirme kültürüdür. Sürdürülebilir iyileştirme türünü
hayatımıza monte etmeliyiz.
"1 yılda 3 milyarlık projeyi tamamladık"
4
bin 256 okulun depreme dayanıklılıklarını, güçlendirilmesini ve
onarımını yaptık. Temel eğitimde 10 bin okul projesini
tamamladık. 1 yılda 3 milyarlık bir projeyi tamamladık. 1
Eylül itibari ile 20 bin Öğretmen ataması yapıldı.
Bu arada Özge Kılıç öğretmenimiz rahmetle anmak
istiyorum. Eğitim sistemimizde 1.2 milyon öğretmen var. Son 20
yılda atama yapılmayan bir dönem yok. Bakanlık değişen
önceliklere göre mutlaka atamasını yapar. Bizim en büyük
avantajımız şu, Türkiye öğretmen sayısına
düşen Öğrenci sayısını da azalttı. Öğretmen başına 40
öğrenci geliyorsa şuan 25 öğrenci denk geliyor. 857 bin
dersliğin yüzde 60'a yakınında öğrenci sayısı 25'in
altında.
"Kariyer sınavı" tartışmaları
Öğretmen
alımlarının tek bir yolu var o da KPSS, sosyal medyadaki
iddialar gerçek dışı. Biz öğretmenlerimizi sürekli desteklemek
için çalışma yaptık. Bu ilk defa sisteme alınan bir uygulama
değil. Biz eğitim sisteminin içine yeni bir unvan sistemi
getirmiyoruz. Eğitimini tamamlayan ve sınavını başarıyla geçirenler
uzman öğretmen olsunlar istiyoruz. Şuan şartları sağlayan
öğretmenlerin yüzde 95'i uzman ve başöğretmenliğe başvurdu. 614 bin
öğretmen eğitimini tamamladı ve sınava girecek. Hangi alana
başvurduysa o alana geçecek, kota yok. Bir eğitim sistemi
öğretmeni kadar güçlüdür, o yüzden biz öğretmenlerimizi sürekli
desteklemek ve yatırım yapmak istiyoruz. Okul yönetimi
öğretmenler ile bir araya gelecek "arkadaşlar ne eksiğiniz vzr,
hangi alanda gelişmek istiyorsunuz" sorup ona yönelik eğitimler
almasını sağlıyoruz. Uzman öğretmenken bir derece aldığı zaman
başöğretmen olduğu zaman da bir derece alacak. Bizim mümkün
olduğu kadar öğretmenlerimizi yüksek lisans ve doktora ile
buluşturmamız lazım.
"Sınava girmeyin" demek kanuna aykırı
davranmaktır"
Bu düzenleme, tüm öğretmenlerin özlük
hakkını iyileştirmek için yapılan bir düzenleme değildir. Bu süreç
öğretmene bağlı ister başvurur, ister başvurmaz. Yüzde 95'i
başvurmuş. Yapılan sınav öğretmenin yeterliliğini ölçme sınavı
değil, bu iş için 180 saatlik verdiğimiz eğitimi ölçme sınavıdır.
Kovid sürecinde biz öğretmenlerimizle el ele verdik. Gerekli
tedbirler alındığı takdirde gördük ki, okullarımız en güvenilir yer
oldu. Kanunda sınav var, "Sınava girmeyin" demek kanuna aykırı
davranmak demektir. Bizim istediğimiz şey şuydu. Bir başlangıç
olsun, meslek kanunu çıksın.
"Tüm dünya okul öncesi eğitime yatırım
yapıyor"
Son 20 yılda okullaşma oranı ilk defa yüzde
90'ların üzerine çıktı. Ama tüm hükümet programlarında okul öncesi
eğitime vurgu yapılırken artış istenilen kadar olmamıştı. Tüm dünya
okul öncesi eğitime yatırım yapıyor. Okul öncesi eğitimin en
önemli tarafı, giden ile gidemeyen arasındaki farklarda belli
oluyor ve normal eğitime geçildiğinde bu farkları çok görüyorduk.
okullaşma oranı 5 yaş yüzde 78'di, yüzde 93 oldu. 550
bine yakın yeni öğrenci sisteme girdi. Hedefimiz, 2022 yılının
sonunda 5 yaşındaki öğrencilerimizin okullaşma oranını yüzde 100'e
çıkarmak.
"Uzun vadede liseler arasındaki fark
kapanacak"
Uzun vadede Fen, İmam Hatip, veya Anadolu
liselerindeki fark kapanacak. Ama bu sadece okul öncesiyle değil,
okullara öğretmenlerimize ve öğrencilerimize yaptığımız
yatırımlarla kapanacak. Özel öğretim kurumlarını daha iyi hale
getirebilmemiz için çalışmalarımız var. KDV indirimi gibi ilgili
bakanlıklarımızla çalışmalarımız devam ediyor. Enflasyonun
getirdiği sorunlar da oldu tabi.
"Genç işszilik oranını azaltmak için büyük bir
mekanizma"
Mesleki eğitim merkezlerimiz var. Haftada
bir gün giderek, tüm alanlarda iş gücü piyasasına meslek eğitim
merkezlerimiz var çıraklık, kalfalık ve usta olarak belgesiyle
mezun olabiliyor ve işletme açabilir hale geliyor. Tüm Türkiye'de
çırak kalfa sayısı 160 bindi şu an 730 bin çırak ve kalfa mezunu
var. 1 gün okula gidiyor, 4 gün işletmede usta öğreticiden iş
yerinde eğitim alıyor. Bu süreç içerisinde, asgari ücretin yüzde
30'u kadar ücret alıyordu, iş kazalarına ve meslek hastalıklarına
karşı sigortalanıyordu. Biz işverenin ücret yükünü devlet olarak
üzerimize aldık. Şuan sisteme giren bir genç ayda 1.750 TL cebine
giriyor. Yıl sonuna kadar bir milyon gencimizi bu sisteme dahil
etmek istiyoruz. İnanılmaz bir rağbet var iş veren ve gençlerimiz
tarafından. Genç işsizlik oranını azaltmak için büyük bir
mekanizma