Bakan: Ölen evlatları kendi evlatlarım gibi gördüm

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye’de bin 300 kişinin ölümüne yol açan kimyasal katliamla ilgili, “Ölen evlatları kendi evlatlarım gibi gördüm" dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Ankara’dan kara yolu ile Sivas’ın Koyulhisar ilçesinde geldi. İlçe girişinde protokol tarafından karşılanan Yılmaz, daha sonra AK Parti İlçe Teşkilatı ile bir araya geldi.
Ziyaret sonunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye’de bin 300 kişinin ölümü ile sonuçlanan kimyasal silah katliamı ile ilgili, “Sayın Cumhurbaşkanımız güzel bir söz söyledi: ‘Kelimelerin tükendiği an.’ Bununla ilgili söylenecek her şey söylendi. Daha farklı ne söyleyebiliriz? İnsanlığın bittiği, duygunun bittiği yer, hakkın, hukukun bittiği yer. Dünyada güvenliği sağlasın diye kurulan örgütlerin zaman geçirmek için, topu taca atmak için kendi güvenlik elemanları orada hemen oraya yönlendiremezler mi? Bakalım da edelim de izin alalım da. Sen böyle izne tabiysen ülke içerisinde sen dünyada güvenliği nasıl sağlayacaksın, insanlara nasıl güvence vereceksin. Dolayısıyla da buradan anlaşılıyor ki bizim güzel bir sözümüz var. Başka yerden yardım isteyenler hiç boşuna yardım istemesin. Bir yerden yardım geleceği yok. Buna Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de dahil. Ne olması lazım? Türkiye’nin birlik beraberlik içinde olması lazım. Suriyeliler kendi çözümünü nasıl bulacak? Kendilerine birlik beraberlik içerinde davranacaklar. Birlik ve beraberlik içinde olurlarsa dışarıdan hiç kimse onlara etki edemez. Ne bize etki edebilirler ne Suriye ne Mısır’a etki edebilirler. Ancak parçalanırlarsa, bölünürlerse o zaman dışarıdan ayrılıkçı unsurlar girer ve etkili olurlar. Ölen evlatları aynı kendi evladım gibi gördüm. Aile Politikalar Bakanı Fatma Şahin de söyledi. Sussan olmaz, bağırsan olmaz, ağlasan olmaz, gözyaşlarınızı içinize döküyorsunuz. Öyle bir durum var. Bunların vebalinden kimse kurtulamaz. Allah onları kahretsin. Muhakkak ilahi adalet gerçekleşir ama gecikmeyle olur. Sonunda hak yerini bulur. İnşallah Suriye halkı bu zalimlerden hesap soracaktır. Suriye hakli inşallah hak ettiği özgür, bağımsız, insan haklarına saygılı bir hukuk devletine sahip olacaktır diye düşünüyorum. Bizlerin duası, temenni desteği de o yöndedir. Suriye halkına tekrar başsağlığı diliyorum’’ ifadelerini kullandı.
Esed yönetiminin Birleşmiş Milletlere kimyasal silah kullanıldığı yönünde yapacağı araştırmaya izin vermemesi sorusu üzerine Bakan Yılmaz, ’’Kasyün Tepesi’ni Şam’a gidenler bilirler. Şam’ı en üstte gören bir yer. Füze herkesin giderken çantayla bırakabileceği bir şey değil. Kimyasal silahları kullanmak için de ayrı bir yeteneğe, kapasiteye, füzeye sahip olmak lazım. Kimileri söylüyor ki şu füze şuradan geldi, buradan geldi diye. Başkasının himmetine, iznine tabi olan bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ne kadar itibarı olur? Bunlar burada kendi itibarını kaybediyorlar, kendi güvenliklerini sarsıyorlar. Dolayısıyla da kendi hakkını, hukukunu koruyamayan bir örgüt insanlığın da güvenliğini koruyamaz diye düşünüyoruz” diye konuştu.

PKK’NIN ELİNDE KİMYASAL SİLAH OLDUĞU İDDİASI
PKK’nın elinde kimyasal silahların olduğu iddialarının sorulması üzerine Bakan Yılmaz, “Araştırmalar devam ediyor. O konuda henüz somut bir açıklama, bir bilgi bize gelmiş değil ancak çalışmalar devam ediyor. Somut bir bilgi geldiğinde yine halkımıza sunacağız’’ cevabını verdi.
Kimyasal silaha karşı sınır güvenliğinin alındığını ifade eden Yılmaz, “Her bakımdan Patriot füzelerini getirirken muhakkak o kimyasal silahları da, füzeler ve balistik silahları da ülkelere gönderirler. Patriot füzelerini biz bunun için getirdik. Herkes soruyordu, ’Niye Patriot füzelerini getiriyorsunuz?’ diye. Şuurunu, idrakini kaybetmiş insanların ne yapacağı belli olmaz. Kendi halkına karşı kullanan dışarıya da karşı kullanabilir mi, kullanabilir. Milyonda bir ihtimal de olsa, binde bir ihtimal de olsa bu Patriot füzelerini biz oraya koyduk ama bunun dışında kendi ülkemizin güvenlik sistemleri vardır. Milletimiz rahat olsun, biz kendi ülkemizin vatandaşlarının hak ve hukukunu koruyabilecek güçte ve kapasitedeyiz" dedi.