Bakan Mevlüt Çavuşoğlu'ndan BM ve AB'ye Doğu Akdeniz mektubu
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri dışişleri bakanlarına mektup göndererek, Fatih gemisinin Akdeniz'de Türk kıta sahanlığındaki sondaj faaliyetine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Çavuşoğlu, mektubunda AB'nin üyelik dayanışması altında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) verdiği desteğin uluslararası hukukla bağdaşmadığının altını çizdi.
Bakan Çavuşoğlu, Fatih gemisinin Akdeniz'de Türk kıta
sahanlığındaki sondaj faaliyeti hakkında, BM Güvenlik Konseyi'nin
daimi üyelerinin dışişleri bakanlarına, AB dışişleri bakanlarına ve
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica
Mogherini'ye mektup gönderdi.
Ankara'nın tutumunu ayrıntılı şekilde anlattı
Çavuşoğlu, mektubunda, Türkiye'nin siyasi ve hukuki tutumunu ayrıntılı şekilde anlatarak, Fatih gemisinin sondaj yaptığı bölgenin Türk kıta sahanlığı olduğunu vurguladı.
Mektubunda Kıbrıs Adası'ndan 75 km uzaktaki sondaj noktası dahil Türk hükümetinin 2009 ve 2012'de Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'na (TPAO) ruhsat verdiğini hatırlatan Çavuşoğlu, AB'nin üyelik dayanışması altında GKRY'ye verdiği desteğin uluslararası hukukla bağdaşmadığının altını çizdi.
Çavuşoğlu, uluslararası hukukta sınırlandırma mevzu olduğunda,
Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığı bakımından adaların
otomatik olarak tam etki doğuramayacağını, adaların MEB ve kıta
sahanlığına sahip olma hakkıyla sınırlandırmada ne kadar etki
doğurabileceklerinin ayrı hususlar olduğunu vurguladı.
Mektupta, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e ilişkin tutumunu 2004'ten itibaren BM nezdinde kayda geçirdiğinin altını çizen Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kıbrıs Rumlarının tek taraflı MEB iddiasını kabul etmeyeceğine de işaret etti.
İkili anlaşmalarla ya da uluslararası yargı yoluyla çözülebilecek''
Çavuşoğlu, üçüncü tarafların çakışan deniz yetki alanı ihtilaflarında taraf olmamalarının esas olduğunu, üçüncü tarafların adeta mahkeme yerine geçerek sınırın nereden geçeceğine karar veremeyeceklerini vurgulayarak, çakışan iddialar bulunduğunda sınırlandırmanın ya üçüncü tarafların haklarına halel getirmeyen ikili anlaşmalarla ya da uluslararası yargı yoluyla çözülebileceğini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, çözüm olmadığında çakışan iddiaların devam ettiğini, kimi AB üyelerinin üçüncü tarafların haklarını haleldar eden deniz yetki alanı iddialarının da AB'nin dış sınırlarıymış gibi takdim edilemeyeceğini kaydetti. Çavuşoğlu, AB'nin bu konudaki hatalı tutumunun uluslararası hukukun açık bir ihlali teşkil ettiğinin altını çizdi.
Türkiye sismik ve sondaj faaliyetlerine devam edecek
Mektupta, Kıbrıs Adası'nın batısında kalan deniz alanında nihai bir çözümün ancak Kıbrıs sorunu çözüldükten sonra mümkün olabileceğini ifade eden Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesine kapsamlı çözümün olmadığı mevcut durumda, AB'nin deniz yetki alanı meselesinde taraf tutmamasının ve yapıcı bir rol oynamasının beklendiğini Mogherini’ye açıkça belirtti. Çavuşoğlu, aynı şekilde, ABD Dışişleri Bakanlığının açıklamasından Türkiye'nin duyduğu rahatsızlığı ABD'li muhatabına mektubunda iletti.