Bakan Mahmut Özer'den başörtüsü çıkışı: Konuşmaya hakları yok
Abone olMilli Eğitim Bakanı Mahmut Özer başörtüsüyle ilgili tartışmalara değinerek, "Bu ülkede başörtülüler eğitime erişemiyordu. O gün anayasal hakkı olan eğitime erişmesine engel olunan kadınlar hakkında konuşmayanların bugün kadına şiddetle ilgili konuşmaya hakları yoktur." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Bu ülkede başörtülüler eğitime
erişemiyordu, yüksek öğretime ulaşmak için yurt dışına gidiyordu. O
gün anayasal hakkı olan eğitime erişmesine engel olunan kadınlar
hakkında konuşmayanların bugün kadına şiddetle ilgili konuşmaya
hakları yoktur." dedi.
Bakan Özer, Canik ilçesinde bu yıl hizmet vermeye başlayan Cahit Zarifoğlu İlkokulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, bir duruşu, bir tavrı bulunan, ülkeye dair güzel hikayesi olan Cahit Zarifoğlu'nun isminin verildiği okulun açılışına katılmaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Son 20 yılda eğitimde inanılmaz dönüşüm yaşandığına işaret eden Özer, 81 ilde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde eğitim seferberliği yürüttüklerini dile getirdi.
Gelişmiş ülkelerin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra çözdükleri problemleri çözebilmek için kendilerinin 2000'li yılları beklediklerini belirten Özer, "Okul öncesi, ilkokul, ortaokul, lise, yükseköğretimdeki okullaşma oranlarımız ilk defa gelişmiş ülkelerin oranlarına son 20 yılda ulaştı. Bazı rakamlar vererek bu durumu somutlaştırmakta fayda var. Okul öncesi 5 yaş okullaşma oranlarımız 2000'li yıllarda yüzde 14 iken, bugün yüzde 90'dır. Ortaöğretimde bu oranlar yüzde 44'ten yüzde 90'a çıktı. Daha önce lise zamanında 2 öğrenciden biri zor şekilde okula erişebilirken, bugün herkes rahatlıkla erişebiliyor. Yükseköğretimde net okullaşma oranı yüzde 14'lerden yüzde 49 seviyelerine ulaştı. Yani tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranları inanılmaz derecede arttı." ifadelerini kullandı.
Özer, burada iki kritik parametre bulunduğunu vurgulayarak,
şöyle devam etti:
"Bu artışlardan en fazla faydalanan iki kesim var. Biri
sosyoekonomik olarak dezavantajlı kesimler, eğitime erişimi sıkıntı
olan, bulunduğu lokasyon veya imkanlar sebebiyle kısıtlı olan.
Şimdi bu kesimler rahatlıkla eğitim imkanlarına erişebiliyor.
İkinci parametre ise kız çocuklarındaki okullaşma oranlarıdır. Bu
oran inanılmaz derecede arttı. 2000'li yıllarda kız çocuklarının
liselerde okullaşma oranı yüzde 39 seviyesindeydi. Şu anda yüzde
88'e çıktı. Yüksekokullarda kız çocuklarımızın oranı 2002 yılında
yüzde 11 seviyesindeydi. Şu anda yüzde 48,5'e çıktı. İlk defa kız
çocuklarımızın okullaşma oranı 2014 yılından itibaren erkekleri
geçti. Yani bir zamanlar bu toplumda kız çocuklarının eğitime
erişimine artırmayla ilgili süreçler çok başarılı şekilde
tamamlandı. Türkiye'de son 20 yılda kız çocuklarının eğitime
erişimi kolaylaştı, önceki dönemlerden çok daha yüksek seviyelere
çıktı."
"500 bin civarında olan öğretmen sayımız, bugün
1,2 milyona ulaştı"
Bu büyümeyi kalite odaklı şekilde
gerçekleştirdiklerinin altını çizen Özer, "2000'li yıllarda 500 bin
civarında olan öğretmen sayımız, bugün 1,2 milyona ulaştı. Yine
burada kadınlarımız pozitif ayrımcılıkla çok daha iyi noktalara
geldi, özellikle istihdam konusunda. Yine 2000'li yıllarda kadın
öğretmen sayımız 500 bin sayısının yüzde 40'larındayken, bugün
yüzde 59'lara çıktı. Biz de Bakanlık olarak kadın yöneticilerimizin
sayısını artırmak için üzerimize düşen neyse onu yapacağız."
değerlendirmesini yaptı.
Bakan Özer, son 20 yılda eğitimde yapılan seferberliğin bir diğer başarısının da demokratik bir eğitim sistemi inşa etmek olduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
Konuşmaya hakları yok
"Hatırlayın, bu ülkede başörtülüler eğitime erişemiyordu, yüksek öğretime ulaşmak için yurt dışına gidiyordu. O gün anayasal hakkı olan eğitime erişmesine engel olunan kadınlar hakkında konuşmayanların bugün kadına şiddetle ilgili konuşmaya hakları yoktur. Katsayı adaletsizliği 1999 yılında devreye girerek bu ülkede eğitim sisteminin dengelerini altüst etti. Bakanlık ve hükümetlerimiz bu hasarı ortadan kaldırabilmek için çok büyük efor sarf etti. Yeni yeni son yıllarda telafi etmeyi başarıyoruz. Bugün uğraştığımız çok problem, geçmişteki yanlış eğitim politikalarının üretmiş olduğu sorunlardır. Eğer o problemler o gün oluşmamış olsaydı, biz bugün çok farklı şeyleri konuşuyor olacaktık."
Bakan Özer, daha sonra okulun açılışını öğrencilerle birlikte yaptı.
Ardından öğretmenler odasını ziyaret ederek öğretmenlerle sohbet eden Özer, Öğretmenlik Meslek Kanunu ile 60 yıllık özlemin sona erdiğini, eğitimde son 20 yılda gelinen yerin öğretmenlere özgü bir kanunla taçlandırıldığını söyledi.
Bakan Özer, öğretmenlerin mesleki gelişim programları için 2021'de 8 milyon lira olan bütçeyi bu yıl 282 milyon liraya yükselttiklerini dile getirerek, öğretmenlerin bu imkandan yararlanmasını istedi.
Öğretmenlerin talep, öneri ve beklentilerini dinleyen Özer, ihtiyaçların ivedilikle tamamlanması talimatını verdi.
Öğretmenler de Bakan Özer'e okul öncesi eğitime verdiği destek ve Öğretmenlik Meslek Kanunu dolayısıyla teşekkür etti.
Açılışın ardından Özer, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ve AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu'yu da ziyaret etti.
Ziyaret ve açılışlara AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, Samsun Valisi Zülkif Dağlı, AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, MHP İl Başkanı Abdullah Karapıçak da katıldı.