Bakan Kaya müftü nikahı tartışmalarıyla ilgili ilk kez konuştu

Son günlerin tartışma konularından olan 'müftülere resmi nikah kıyma yetkisiyle' ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ilk kez konuştu. Konunun sulandırılmaya çalışıldığını söyleyen Kaya, düzenlemenin laiklikle ilgisinin olmadığını ifade etti. Bakan Kaya, isteyenin istediği yetkili olan istediği mercide nikah kıydırabileceğinin altını çizdi.

50 Anadolu Kanalıyla birlikte TRT HABER’den canlı olarak yayınlanan, Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan’ın hazırlayıp sunduğu “Anadolu Soruyor” programının konuğu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya oldu. Bakan Kaya ülke gündemi ve Bakanlığın çalışmalarıyla ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

“LAİKLİKLE İLGİSİNİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Müftülere verilen nikah kıyma yetisinin sulandırıldığını belirten Bakan Sayan Kaya, “Yeni bir yapılacak kanunla il ve ilçe müftülerine nikah kıyma yetkisinin verilmesi gündemde laikliğe aykırı olduğuna katılmıyorum. Laiklikle ilgisi olduğunu da düşünmüyorum. Bu konuyu sulandırdıklarını düşünüyorum. Dünyanın pek çok ülkesinde kiliselerde nikah kıydırıldığı biliniyor. Burada kişinin isteğiyle olacak. İster müftüye gidip nikahını kıydıracak isterse de eskiden olduğu gibi belediye memurunda nikahını kıydıra bilecek. Bence bu bir yapay gündem. Bence kanun tasarısının metnini de iyi şekilde okumadıklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“TURİZMİ OLUMSUZ ETKİLEMEK İSTİYORLAR”

"Türkiye'ye seyahat edecek kadınların tehlikede olduğu" iddiasıyla Forbes dergisinde yayımlanan makaleye ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Fatma Betül Sayan Kaya, “Forbes dergisinin haberiyle ilgili Kültür Bakanlığımız güzel bir açıklama yaptı. Hiçbir bilimsel veri olmadan yapılmış bir sıralama bu. Son zamanda özellikle darbe sürecinde de gördük ki Türkiye üzerinden birtakım oyunlar oynamak istediler. FETÖ’nün arkasında birçok farklı odak olduğunu gördük. Darbenin hemen ardından birçok ülkenin Türkiye’ye geçmiş olsun dileklerini iletmekte geç kalması. Daha sonra Ekonomik olarak Türkiye’yi bekledikleri dar boğaza sokamadıklarını görmek maalesef üzülerek görüyoruz ki birçok ülkenin bu oyunda parmağının olduğunu ortaya koydu. Ekonomik olarak da Türkiye’yi dar boğaza götüremediler. Türkiye yaşadığı darbe girişimine rağmen bir gün sonra bankası açılmış borsaları faaliyet göstermiş hiçbir duraksama yaşamadan ekonomik faaliyetlerine devam eden bir ülke. Turizm Türkiye’nin önemli bir gelir kaynağı. Bu yapılan açıklamanın tamamen maddi olarak turizmimizi olumsuz şekilde etkilemek için yapıldığını düşüyorum. Türkiye turizmde de son 15 yılda yakaladığı ivmeyi inşallah bundan sonra artırarak devam edecek” dedi.

“GÜÇLÜ AİLE, GÜÇLÜ TOPLUM”

Ailenin kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Bakan Sayan Kaya, tüm çalışmaları aile odaklı yaptıklarını belirterek, “Biz güçlü aile güçlü toplum diyoruz. Bütün hizmetlerimizi aile eksenli olarak gelişiyoruz. Yaşlılarımıza, engellilerimize verdiğimiz hizmetlerde önceliği aile yanında vermeye özen gösteriyoruz. Ailelerinin yanında daha mutlular. Aileyi güçlendirmek için kadınlarımızı güçlendirmemiz gerekiyor. Çünkü ailenin direği kadın. O yüzden güçlü aile güçlü kadın diyoruz. Aile eğitim programlarımız var yaklaşık 700 bin kişiye eğitimler verdik. Evlenmeden eğitim programlarımız var. Belediyeler birliğiyle yaptığımız protokolle tüm illerde evlilik öncesinde eğitimlerimiz oluyor” ifadelerini kullandı.

“SURİYELİLERLE İLGİLİ ALGI OPERASYONU YAPILIYOR”

Suriyeli kadın ve çocuklarla yakından ilgilenildiğini vurgulayan Bakan Sayan Kaya Suriyelilere karşı bir algı operasyonu yapıldığını söyleyerek “Suriye’de savaş başladığından beri 600 binden fazla kadın çocuk katledildi. Ülkemizde 3 milyonu aşkın Suriyeli yaşıyor. İlk geldiği günden itibaren insan onuruna yakışır şekilde yaşam koşulları sunmaya devam ediyoruz. Ensar Muhacir kardeşliği anlamında vatandaşlarımız kapılarını açtılar. 26 Milyarın üzerinde Suriyelilere harcanan para var. Biz yaklaşık 600 binin üzerinde Suriyeli çocuğu eğitim sistemine dahil ettik. Suriyeli çocukların eğitim alması gerekiyor. Halen daha okula gitme imkanı olmayan çocuklar var. Tamamen AB fonlarından verilmek üzere şartlı eğitim yardımı projesi başladı. Hedef Suriyeli çocukların sokaklarda değil okullarda olması. Kamp dışında yaşayan Dezavantajlı Suriyelilere destek veriyoruz. Tamamen AB Fonlarından destek veriyoruz. Kadın ve çocuklara psikososyal destek hizmeti sunuyoruz. Savaşın en büyük travmasını kadınlar ve çocuklar yaşıyor. Sanki Suriyelilerin suç oranları çok yüksekmiş gibi bir algı operasyonu yapılıyor. Suriyeli kardeşlerimizle aramıza kimse ayrılık nifak tohumu sokamayacak. Ben inanıyorum ki orada Sayın Cumhurbaşkanımızın da Liderliğinde bir güvenli bölge oluşturulduğunda Suriyeliler evlerine dönmek istiyor. Çünkü herkes vatanında yaşamak istiyor” dedi.