Bakan isyan etti

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, PKK tarafından kaçırılan çocuklarla ilgili, “15 yaşındaki çocukları kandırma veya zorlama veya ailesine suretiyle dağa götürme anlayışı zulüm anlayışıdır” dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır’da bulunan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, AK Parti Diyarbakır 11. Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bir otelde düzenlenen toplantıya Bakan Eker’in yanı sıra, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, belediye başkanları, meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı. Danışma Meclisi Toplantısı’nın açılış konuşmasını yapan Bakan Eker, bölge halkının AK Parti’nin uygulamalarına ihtiyaç duyduğunu söyledi. İnsanların gözyaşları üzerinde siyaset yapmadıklarını anlatan Bakan Eker, “Bu mazlum coğrafyada insanların hepsinin AK Parti’nin tasavvuruna, tefekkürüne, icraatlarına, düşüncelerine, uygulamalarına ihtiyacı var. Biz insanların gözyaşları üzerinde siyaset yapan bir anlayışa sahip olmadık. Onun için zulme karşıyız ve zalimin yanında değiliz. Eğer bu coğrafyada insanlar çeşitli sebeplerle zulme uğramışsa, onlara o zulmü reva gören anlayışın karşısındayız. AK Parti’nin teşkilatları, Türkiye’nin elinde liderinden aldığı güçle bu hadiseleri daha çok anlatıp, daha çok kalbe gönülle girebiliyorsa bizim de bu konuda bir eksiğimiz olup, olmadığını kendimize sormamız ve eksiklileri gidermemiz lazım” dedi.

"DİYARBAKIR ÖNEMLİ BİR AŞAMA KAYDEDİYOR"
Diyarbakır’da çocukları PKK tarafından kaçırıldığı ileri sürülen ailelerin eylemlerine değinen Bakan Eker, çocukların dağa kaçırılmasının zalimce bir davranış olduğunu ifade etti. Ailelerin yaptıkları eylemle Diyarbakır’ın önemli bir aşama kaydettiğini anlatan Bakan Eker, “Bu coğrafyada yaşayanlar zulme maruz kalıyor. Dün zulüm gördüler, bugün zulmün yeni bir versiyonuyla zalimler değişmiş olarak karşı karşıyalar. 15 yaşındaki çocukları kandırma veya zorlama veya ailesine suretiyle dağa götürme anlayışı zulüm anlayışıdır. Bu zalimcedir. Diyarbakır AK Parti ile birlikte demokratikleşme, sivilleşmenin getirdiği imkanlarla birlikte değişiyor, gelişiyor. Diyarbakır önemli bir aşama kaydediyor. Artık insanların sesleri çıkabiliyor. Hiçbir organizasyon olmadan, anneler çıkıp feryat edebiliyor. Herkesin annelerin yüreklerindeki yangını söndürmek için çaba içerisinde olması lazım. Zulümden, kandan, gözyaşından beslenmek, onu bir siyasi ranta çevirmek yerine annelerin yürek yangınını söndürmek lazım. Onların tutuşan hasretlerini gidermek gerekiyor. Bu hasreti vuslata dönüştürmek lazım. Bunun için kime ne düşüyorsa bir insanlık ödevi olarak yapması gerekiyor. Biz inatla, inançla, kararlılıkla, barıştan yana tavrımızı koyduk ve barışı tesis etmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
(İHA)