Bakan İşler: Top oynayan çocuklar hangi gerekçeyle öldürülüyor
Abone olBaşbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler, İsrail’in Gazze’ye gerçekleştirdiği kara harekatını değerlendirerek, “8-10 yaşındaki çocuklar ...
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler, İsrail’in Gazze’ye
gerçekleştirdiği kara harekatını değerlendirerek, “8-10 yaşındaki
çocuklar top oynarken hangi gerekçeyle öldürülüyor? İsrail orada
bir devlet terörü estiriyor ve yıllardır bunu yapıyor. Maalesef
dünya buna sessiz kalıyor” dedi.
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler, beraberinde Orman ve
Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile çeşitli temaslarda
bulunmak üzere Afyonkarahisar’a geldi. İlk ziyaretini
Afyonkarahisar Valiliğine gerçekleştiren Başbakan Yardımcısı İşler,
burada Vali Hakan Yusur Güner’den kent hakkında brifing aldı.
Brifingin ardından gazetecilerin soruları üzerine İşler, İsrail’in
Gazze’ye gerçekleştirdiği saldırıların haklı hiçbir tarafının
olmadığını söyledi.
11 gündür saldırıların devam ettiğini hatırlatan İşler, “Baktığınız
zaman bu saldırıları haklı kılacak bir gerekçe bulunmamaktadır. Her
zaman olduğu gibi İsrail bu Ramazan’da da yine özellikle
Müslümanların bu kutsal ayında Gazzeli kardeşlerimizin üzerine
tonlarca bomba yağdırdı. Sahur vaktinde, iftar vaktinde bu
saldırılar sonrasında ölen insanlar terörist mi? Onların ifadesiyle
söylüyorum. Plajda öldürülen 8-10 yaşındaki çocuklar, top oynarken
öldürülen çocuklar hangi gerekçeyle öldürülüyor? Maalesef dünya
buna sessiz kalıyor. İsrail orada bir devlet terörü estiriyor ve
yıllardır bunu yapıyor. İşte 2008 ve 2009 başında Gazze’ye yapmış
olduğu saldırı neticesinde bu bölgede barışa huzura çok
yaklaşmıştık. İsrail ile Suriye arasındaki dolaylı görüşmeler de
bizim aracılığımızla yürütülüyordu ve son noktaya gelinmişti.
Burada geleceksiniz 6 saat Başbakanlık Resmi Konutu’nda görüşmeler
yapılacak, 3 gün sonra gidip orada milletin tepesine bomba
yağdıracaksınız, böyle bir barış dünyanın hiçbir yerinde olmaz.
Kimse kimseyi aldatmasın. Şimdi İsrail’in yaptığı da yine aynı
şekilde Filistinlileri öldürüyor. Bu Gazze yıllardır abluka
altında. İnsani yardım girişinden tutun inşaat malzemesine kadar
hiçbir şeye müsaade edilmiyor. Yıllardır abluka altında. Burada
insanlar açık hava hapishanesinde yaşıyor. Bu bahsedilen
tünellerden nefes almaya çalışıyorlar. Şimdi o tünelleri de yıkma
çabası gayreti içerisindeler” şeklinde konuştu.
"İSRAİL, BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN SESSİZ KALMASINDAN CESARET
ALIYOR"
İsrail’in HAMAS’ı gerekçe gösterilerek başlattığı saldırıların
kabullenilemez olduğunu yenileyen Başbakan Yardımcısı İşler,
şunları söyledi:
“Bir defa HAMAS terörist bir örgüt değildir, bir direniş örgütüdür
ve onun siyasi kanadı da vardır; seçimlere de girmiştir ve
başarıyla çıkmıştır. Seçimlere girmesine de onlarda zamanında onay
vermişlerdir ama seçimlerden başarılı çıktıktan sonra ne hikmetse
terörist olarak yaftalanmışlardır. Bu şekilde muamele ediliyor.
Dolayısıyla İsrail bölgede barış istiyorsa o zaman üzerine düşeni
yapmak zorunda. Biz de 2008’de arabuluculuk yaptık. Gördük ki
İsrail barışı istemiyor. İsteseydi zaten o zaman Gazze’ye
saldırmazdı. Biz yine barış olsun, huzur olsun diye büyük çabalar
sarf ediyoruz. Bugün Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas
Türkiye’ye geliyor, Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız ve Dışişleri
Bakanımızla görüşmeler yapacak. Biz bu görüşmelerle de zaten burada
barışın sağlanması için gayret gösteriyoruz. Bildiğiniz gibi uzun
zamandır Filistin uzlaşısı sağlanamamıştı. Bir ayrışma söz
konusuydu Filistin’de el Fetih ile HAMAS arasında. Şimdi bu ulusal
uzlaşı hükümeti kuruldu. Ondan sonra bu saldırı geldi. Bu
saldırıların hedefinin de yeniden Filistinlileri birbirine düşürme
gayret ve çabalarının olduğunu net bir biçimde görüyoruz. Dolayısı
ile İsrail maalesef Birleşmiş Milletlerin (BM) sessiz kalmasından,
BM Güvenlik Konseyi’nin üzerine düşen görevi gerçekten
yapmamasından, uluslararası toplumun, camianın bu konuda oradaki
insanlık dramına Filistinlilerin yaşadığı drama sessiz kalmasından
cesaretlenerek, cesaret alarak maalesef istediği zaman, aklına
estiği zaman böyle Gazze’ye saldırıyor, bombalar yağdırıyor.
Binlerce evi yıktı. İnsanlara telefondan mesaj göndererek, ’Evinizi
yıkacağız, evden çıkın, bombalayacağız’ denildi. Böyle bir şey
artık kabul edilebilir bir durum değil. Dolayısı ile bugün BM
Güvenlik Konseyi toplanacak. BM Güvenlik Konseyi ciddi kararlar
alır ve İsrailli cesaretlendirecek, bu pervasız saldırganlığını
teşvik edecek tavırlar sergilemez diye temenni ediyorum ama biz
Türkiye olarak izlediğimiz dış politika ile bu bölgede ve bütün
bölgelerde barışı hedefliyoruz, istikrarı ve huzur hedefliyoruz. Bu
doğrultuda da elimizden gelen gayreti her platformda gösteriyoruz.
İşte 2008’deki o dolaylı görüşmelere ev sahipliği yapmamız da bunun
en doğal ve en tabii bir göstergesidir. Biz samimiyiz. Başkaları da
eğer samimi olursa bu bölgeye ben barışın da huzurun da geleceği
kanaatindeyim.”
“BİZ HAKLIYDIK VE GÜÇLÜYDÜK”
Başbakan Yardımcısı İşler, “İsrail ile ticari ilişkilerin askıya
alınması ve İsrail jetlerinin yakıtlarının Türkiye’den gittiği
yönündeki söylentiler var, neler söyleyeceksiniz?” sorusuna ise şu
yanıtı verdi:
“O konuda zaten bildiğiniz gibi Enerji Bakanımızın açıklamaları
var. İsrail ile bu Mavi Marmara saldırısından sonra temsil
düzeyinde bir düşürülme söz konusu oldu. Bizim öne sürdüğümüz
şartlar vardı. O şartlardan birincisi İsrail’in resmen özür
dilemesiydi. Bu özür geldi. Bu özür İsrail tarihinde de bir ilk
oldu çünkü biz haklıydık ve güçlüydük. Bu noktada talepler oldu.
Sonra o saldırıda ölenlere tazminat meselesi vardı. O konuda da
belli bir aşamaya geldik. Şu günlerde aslında o konu da çözümlenmek
üzere. Bir üçüncü şart da abluka meselesiydi. Bu ablukanın
kaldırılması meselesiydi. Bu üçüncü şart da bizim nasıl odaklı bir
dış politika izlediğimizin bir göstergesiydi. Doğrudan bizi
Türkiye’yi ilgilendiren bir şart olmamasına rağmen üçüncü şartımız
ise oradaki mazlumları ilgilendiren bir şarttı. Biz mazlumların,
garibanların haklarını koruyoruz. Onların haklarını savunarak
oradaki zulme dur diyerek insan odaklı bir politika izlediğimizin
bir göstergesi. Dolayısıyla İsrail ile maalesef yine bu son aşamaya
gelmek üzereydik, yine Gazze saldırısıyla bunun son aşamaya
gelmesini engellemiş oldu. İki ülke arasında diplomatik düzeyde de
bir normalleşmeye bir geçiş olacaktı ama bu durumda bu saldırganlık
bu pervasızca saldırgan tavırlar devam ettiği sürece bu normalleşme
söz konusu değil.”
“IŞİD’İN ELİNDEKİ TÜRK REHİNELER İLE İLGİLİ İNŞALLAH BAYRAMDAN ÖNCE
BİR SONUÇ ALMAYI ARZULUYORUZ”
Başbakan Yardımcısı İşler, son olarak gazetecilerden gelen sorular
üzerine Musul’da Irak-Şam İslam Devleti Örgütü’nün (İŞİD) elindeki
Türk rehineler ile ilgili açıklamalarda bulunarak, “O konuda
bildiğiniz gibi tabii ki diplomatik kanal da kullanılıyor.
Çalışmalar yapılıyor. O vatandaşlarımızın burnu kanamadan en kısa
zamanda Türkiye’ye dönmelerini temenni ederiz. Onların canına,
kılına herhangi bir zarar gelmesin diye çabalıyoruz ve bütün
gayretlerimiz devam ediyor. İnşallah bayramdan önce bir sonuç
almayı arzuluyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler, Orman ve Su İşleri
Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu ile birlikte Afyonkarahisar Belediye
Başkanı Burhanettin Çoban ve AK Parti Afyonkarahisar İl
Başkanlığını da ziyaret ederek programına devam etti.
(İHA)