Bakan ile Feyzioğlu’nun polemiği resepsiyona taşındı
Abone olAdalet Bakanı Sadullah Ergin ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında adli yıl açılış konuşmasıyla başlayan ‘çoğulculuk”...
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında adli yıl açılış konuşmasıyla başlayan ‘çoğulculuk” polemiği resepsiyonda da devam etti.
Yargıtay Başkanı Ali Alkan, 2013-2014 adli yıl açılışı dolayısıyla TBMM Havuzlu Bahçede resepsiyon verdi. Resepsiyonda Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasındaki adli yıl açılış konuşmasıyla başlayan ‘çoğulculuk” polemiği devam etti. Feyzioğlu, Adli Yıl Açılış töreninde yaptığı eleştirisel açıklamalarının ardından Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, “Çoğunlukçu yöntemle gelenler, çoğulcu tavsiyelerde bulunamaz” açıklamalarını değerlendirdi.
“ELEŞTİRİLERİMİN TAMAMINI KABUL ETMESİNDEN BEN MUTLULUK DUYDUM”
“Bu kadar önemli tespitlerin yapıldığı bir konuşmanın içinden sadece bir nispi temsil meselesini bulup çıkarttıysa, kalan hususlardaki örneğin sokak ortasındaki insanların katledilmesi haksızlık kimden gelirse gelsin haksızlıktır” diyen Feyzioğlu, “Ülkeyi yüzdelere bölmeyin, parçalamayın, yurtta sulh cihanda sulh ilkesinden taviz vermeyin, mezhepçilik ve ayrımcılığa yol açacak işlemlere asla taviz vermeyin, komşuyu komşuya kırdırmayın şeklindeki eleştirilerimizin de tamamını kabul etmesinden ben mutluluk duydum. Ben başka bir şey daha ifade etmiştim konuşmamda. Hoşunuza gitmeyen görüşleri dile getiren demokratik kitle örgütlerine yok etmeye kalkışmayın demiştim. Cevabın sadece 45 dakika sonra sopa göstererek, sizi yok ederiz şeklinde sopa göstererek gelmesini ben söylediklerimin bir ispatı olarak görüyorum” diye konuştu.
"HÜKÜMETİ NİSPİ TEMSİLLE KURSUNLAR"
Feyzioğlu, Ergin’in, "Türkiye Barolar Birliği yönetimi çoğulcu bir sistemle seçilmiyor" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise, “Sayın bakanımıza Avukatlık Kanunu’nun maddelerini birlikte okumayı tavsiye ediyorum. Seçim yöntemi çarşaf listedir. Çarşaf liste ile girilir. Herkes seçime girebilir. Avukat olan herkes barolarda, delege olan herkes de barolar birliğinde aday olabilir. Çarşaf liste içinde anahtar listeler çıkar. Dolayısıyla elbette çoğulcu bir sistemdir bu. Ama bu çoğulcu sistemde sizin anahtar listeniz o kadar güçlüdür ki gelirsiniz çıkarsınız” dedi.
“İcra organının nispi temsille belirlenmesini öneriyorsa sayın bakan, hükümeti bu şekilde kurmaya razı olduklarında ben de evet diyorum” diyen Feyzioğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hiç problemim yok. Varsa ben de varım. Hükümeti nispi temsille kursunlar, yüzde 50 oy alan bir parti bakanların yüzde 50’sini alacak, yüzde 30 oy alan bakanların yüzde 30’unu alsın, buna evet diyorlarsa ben bütün gücümle bunu desteklemeye hazırım. Ama kendi işlerine geldiğinde farklı, işlerine gelmediğinde nispi temsil dediklerinden çok da büyütmüyorum. 20 sayfalık demokrasi teorisi niteliğindeki bir konuşmanın içinden nispi temsili bulup ha deyip sopa sallamayı diğerlerinin kabul edildiği olarak anlıyorum. Temcit pilavı gibi önümüze sürülen türban kartını da masaya sürmek istiyor. Ben buradan bir tavsiyede bulunuyorum. Bırakın başka söylemler bulun. Çünkü karşınızda din özgürlüklerine, türbana, başörtüsüne karşı birisi yok. Konuşmanın hiçbiryerinde de türban, başörtüsü geçmemiştir. Kararın gerekçesine atıf yaptım. Gerekçe avukatlıkla tornacılığı aynı kabul etmiştir. Müsaade edin bunu eleştireyim. Tornacılığa bir şeyim yok ama avukatlık bir kamu hizmetidir. Danıştay’ın ilglii kararı avukatlık mesleğini kamu hizmeti olarak görmeyen bir gerekçe kullanmıştır. Benim ağzımdan başörtüsü, türban duydunuz mu? Ben Danıştay’ın kararı verildiği günden beri ağzımı açmadan itiraz etmeden uyguluyorum. Yargı kararını değiştirir onu uygularım. Ben gerekçesini söylüyorum size. Buradan siyasi iktidara başka bir öneri bulun. Başörtüsü, türbanı pişirip pişirip getirmeyin artık tutmuyor bu.”
“MANTIK VE YORUM GÜCÜNE HAYRANIM”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise Feyzioğlu’nun “Yüzde 50 oy alan parti, kabinedeki bakanların yüzde 50’sini alsın” sözleri üzerine, “Maşallah, hakikaten buradaki yorum ve mantık gücüne hayranım. Çünkü konuşma içerisinde Yassıada mahkemeleriyle bugün devam etmekte olan darbe ve darbe girişimlerini değerlendiren muhakeme şeklinde uygun bir yorum bu. Hatay 10 milletvekili çıkartır, Hatay’da AK Parti birinci partidir. Ancak oyu almıştır ama 10 milletvekilinin tamamını AK Parti almaz. Ankara’ya AK Parti’den 5 tane milletvekili gelir, CHP’den 4 milletvekili, 1 milletvekili de MHP’den gelmiştir. Kastettiğim budur” şeklinde konuştu.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na bu örneğin verilebileceğini söyleyen Ergin, “Elmalarla armutları toplamayı bugün başardı, gene devam ediyor aynı hesaba. Detaya girmeyeceğim ama konuşmanın içerisinde birbiriyle akseden çok sayıda başlık var. Bir Barolar Birliği başkanıyla bu minvalde bir diyalog içerisinde olmak istemem. Sayın Feyzioğlu’nun kendine özgü tavrı, tarzı olabilir ama bulunduğu görev itibariyle tüm bunları birkaç defa düşünerek, değerlendirerek dile getirmesinin daha doğru olacağını düşünüyorum” dedi.