Bakan Günay'dan CHP'ye eleştiri
Abone olBakan Günay, AK Parti Hükümeti'nin yaptığı anayasa değişiklikleri paketiyle ilgili CHP'yi eleştirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, AK Parti
Hükümeti'nin yaptığı anayasa değişiklikleri paketinin, toplumun
yanı sıra, CHP'nin içerisindeki geniş kesimde de yankı bulduğunu,
bu nedenle parti üst yönetiminin de beyanlarında düzeltme yapma
ihtiyacı hissettiğini belirterek, ''(Bazı maddeleri
destekleyebiliriz) dediler. Günaydın deniyor buna. Gece yarısı
günaydın'' dedi.
Günay, dört günlük Antalya programı kapsamında ilk olarak
partisinin Manavgat ilçe teşkilatını ziyaret etti.
Burada bir gazetecinin, anayasa değişikliği paketine ilişkin,
''CHP'nin 'uzlaşma' yönündeki çağrısını'' hatırlatması ve
''Uzlaşma olacak mı?'' şeklindeki sorusu üzerine Bakan
Günay, kendilerinin yeni anayasanın uzlaşmayla yapılması konusunda
uzunca bir zamandır ısrarla taleplerde bulunduklarını söyledi.
Bu taleplerine karşın Türkiye'nin demokratikleşmesi, çağdaş ve
özgürlükçü bir anayasaya kavuşması konusundaki gayretlerinin ve
girişimlerinin karşılıksız kaldığını ifade eden Günay, şöyle devam
etti:
''Şimdi gördüğüm kadarıyla bizim yaptığımız anayasa
değişikliklerinin milletin çok önemli kesiminde, CHP'nin içerisinde
de hala sosyal adalet, demokrasi duygularını kaybetmemiş olan geniş
kesimdeki bulduğu yansımadan sonra CHP üst kademesi de düzeltme
yapma ihtiyacı hissetti. 'Bazı maddeleri destekleyebiliriz'
dediler. Günaydın deniyor buna. Gece yarısı günaydın. Bir adım da
atsalar biz bu atılan adımdan mutlu oluruz. Uzlaşma, oturup konuşma
konusunda hiç bir şekilde kapalı davranmayacağımızı söyledik ama
yaptığımız anayasa değişikliklerinden vazgeçmemiz mümkün değildir
bence. Ben altını imzaladım bu değişikliklerin. Sadece belki bazı
konularda bazı uzlaşma formülleri öne sürülürse bunları oturup
müzakere ederiz. Yeni öneriler varsa bunları müzakere ederiz.''
Parti olarak uzlaşma içinde anayasa yapmayı ve daha özgürlükçü
ortama beraber yol yürümeyi hiç bir zaman reddetmediklerini de
belirten Ertuğrul Günay, ''Bu konudaki samimi girişimleri de
dinleriz. Ama samimi olması şartıyla. Bakacağız. Önümüzdeki
günlerde sanıyorum konu biraz daha aydınlığa kavuşacak'' diye
konuştu.
''MİLLETİ İPTAL ETMEYE GÜCÜ YETMEZ''
Kültür ve Turizm Bakanı Günay, bir gazetecinin ''Anayasa paketi
TBMM'den geçmezse, referanduma giderse, bunu da Anayasa Mahkemesi
iptal ederse, erken seçim gündeme gelir mi?'' sorusuna ise şu
yanıtı verdi:
''Önümüzdeki 15 ay içinde Türkiye zaten seçime gidecek. Bundan
sonra artık erken seçim gözükmüyor. Bundan sonra yapılacak olan bir
seçimdir. Ben referanduma gittikten sonra bir iptalin millete karşı
iptal, bir anlamda TBMM'nin çıkardığı bir yasayı iptal değil,
milleti iptal etmek anlamına geleceğini düşünürüm. Milleti iptal
etmeye de hiç bir mahkemenin gücü yetmez. Meclisten çıkan bir
yasayı herhangi bir mahkeme iptal edebilir mi? Milleti hiç bir
mahkeme iptal edemez. Referandumdan geçmişse o bitmiştir. Süreç
içerisinde bir yargısal müdahale olur mu? Onu önümüzdeki süreç
gösterecektir.''
Paketin Anayasa Mahkemesi'nin de Batı'daki örneklerinde olduğu gibi
çağdaş ve çoğulcu bir yapıya kavuşmasını içerdiğini dile getiren
Günay, Anayasa Mahkemesi'nin de artık Türkiye'de bu saatten sonra
aksi düşüncede davranacağını düşünmediğini vurguladı.
''BU KADAR OLMAZ''
CHP Lideri Deniz Baykal'ın, televizyon ekranlarında, 'TBMM'nin,
Anayasa Mahkemesi'ne üye seçmesini, Anayasa Mahkemesi'nin
siyasallaşması, partizanlaşması olarak' anlattığını, kendisinin de
bunu hayretle izlediğini kaydeden Bakan Günay, şöyle konuştu:
''Hani bir söz var, hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. İnsan aklı
unutkanlıkla sakatlanmıştır ama bu kadar olmaz. Sayın Ana Muhalefet
Partisi Genel Başkanının da içinde bulunduğu Meclis'in, Anayasa
Mahkemesi'ne üye seçtiğini çok iyi hatırlıyorum. 1961 Anayasası'na
göre TBMM üye seçiyordu mahkemeye. Anayasa Mahkemesi'nin eski
başkanlarından Yekta Güngör Özden, TBMM tarafından seçilmiş ve
muhtemelen de Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanının da oylarıyla
seçilmiş bir eski üyedir. Yani bu kadar mı olur? Bu kadar mı
milleti -affedersiniz aptal demeyeyim ama- anlamaz yerine koyma
gayreti olabilir mi? Dünyanın her yerinde anayasa mahkemelerine
parlamentolar üye seçer. Çünkü millet adına karar veren bir organın
kararını iptal eden bir mercinin de milletin kaynağından
desteklenmesi ve beslenmesi gerekir. Demokrasi bunu emreder ama
demokrasinin d'sini öğrenmeden Türkiye'de siyaset yapmaya
kalkarsanız, 70 sene ana muhalefet partisi başkanı olarak
kalırsınız.''