Bakan Güler’den öğrenci evi açıklaması
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, üniversite öğrencilerinin kaldığı evlerin denetime alınıp alınmayacağına ilişkin, "Terör örgütlerinin özelli...
İçişleri Bakanı Muammer Güler, üniversite öğrencilerinin kaldığı
evlerin denetime alınıp alınmayacağına ilişkin, "Terör örgütlerinin
özellikle lise ve üniversite gençliğini elde etmede kız-erkek
ilişkilerini önemli ölçüde kullanmaya çalıştıkları da bir vakadır.
Bunu da bu örgüte taban kazandırmada çok önemli bir araç olarak
kullandıklarını görüyoruz" dedi.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, İçişleri Bakanlığı’nda
gerçekleştirilen NATO Parlamenterler Asamblesi Ortadoğu Akdeniz
Grubu’nun kabulü sırasında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir
gazetecinin üniversite öğrencilerinin kaldığı evlerin denetlenip
denetlenmeyeceğine ilişkin sorusuna Güler, "Anayasamızın 58.
maddesi devlet gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu
maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri alışkanlıklardan korumak
için gerekli tedbirleri alır diyor. Anayasa’nın 41. maddesinde hem
ailenin hem de çocuğun korunmasına ilişkin çok özel düzenlemeler
getirmiş ve çocukla ailesi arasında kopmaz ilişkiler olduğunu ifade
etmiş. Bize, şu ana kadar öğrencilerin kaldıkları evlerle ilgili,
hukuki durumunu açıklayacağım apart dairelerle ilgili değişik
müracaatlar oldu ve değerlendirmeleri yapıldı. Biz olaya, terörle
mücadele boyutuyla olaya öncelikli baktık. Özellikle üniversite
öğrencilerinin kaldıkları evler, yurtlar, pansiyonlar terör
örgütlerinin ve çeşitli illegal oluşumların hem taban kazanma hem
de eleman temini açısından önemli bir kaynak olarak gördükleri
yerlerdir. Söz konusu oluşumlar üniversitelerin kayıt dönemlerinde
stantlar açarak, el ilanları, broşürler dağıtarak öğrencileri
kendilerine yakın evlerde kalmaya ikna ettikleri, öğrencileri bu ad
altında çeşitli örgütsel faaliyetler içine çektiklerini de
görebiliyoruz" cevabını verdi.
Güler, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Son yapılan tespitlerde terör örgütlerinin ve diğer marjinal
grupların bu örgütlerin dinamik bir altyapısını oluşturan destek
yapılanmalarının kendi faaliyetlerine kaynak olabilmesi için
değişik arayışlar içinde olduğunu gördük. Terör örgütlerinin
özellikle lise ve üniversite gençliğini elde etmede kız-erkek
ilişkilerini önemli ölçüde kullanmaya çalıştıkları da bir vakadır.
Bunu da bu örgüte taban kazandırmada çok önemli bir araç olarak
kullandıklarını görüyoruz. Evlerdeki yapılanmalarda bir eğitimle
bilinçlendirme sürecinden geçildiğini görüyoruz ve bu süreçte de
maalesef şiddeti meşru gösterecek bir yapılanmanın olduğunu
gördük."