Bakan Güler’den Lice protestolarına tepki
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, Güneydoğu’da yaşanan gerilimlerin, çözüm sürecini akamede uğratmaya yönelik nafile gayretler olduğunu belirte...
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Güneydoğu’da yaşanan
gerilimlerin, çözüm sürecini akamede uğratmaya yönelik nafile
gayretler olduğunu belirterek, "Çözüm süreci hiçbir zaman
alternatif bir devlet yaratma veya alternatif bir güvenlik gücü
yaratma çabalarının süreci olamaz. Buna kimse izin vermez, bu
konuda kimse bizden müsamaha bekleyemez" dedi.
İçişleri Bakanı Güler, TOBB Konferans Salonu’nda düzenlenen 98.
dönem kaymakamlık kura törenine öncesinde gazetecilerin sorularını
cevapladı. Lice olaylarına yönelik protestolarda yaşanan
gerginliklerin hatırlatılması üzerine Güler, bunların hepsinin
çözüm sürecinin akamete uğratılmasına yönelik nafile gayretler
olduğunu ifade etti. Bölge halkının bu konuda çözüm sürecine inancı
bulunduğunu vurgulayan Güler, "Ben de o bölgenin milletvekiliyim.
Vatandaşlarımız bu konuda son aylardaki huzur ortamını büyük bir
memnuniyetle karşılıyorlar. Bu konuda gayretimizi sürdürüyoruz.
Ancak bu konuda herkesin sorumluluk içerisinde, sağduyu içerisinde
davranması lazım. Bu sadece AK Parti’nin, AK Parti hükümetlerinin
meselesi değildir, tüm Türkiye’nin meselesidir" şeklinde
konuştu.
Rize’de geçtiğimiz günlerde meydana gelen olaylarla ilgili yine
gerekli soruşturmaları, operasyonları sürdürdüklerini ifade eden
Güler, şu ana kadar 23 kişinin gözaltına alındığını söyledi. Güler,
Rize’nin belli mahallelerinde dört dakikaya sığdırılmış bir
mizansenin sanki devamlılık arz eden bir olaymış gibi kamuoyuna
aktarmaya çalışanlar olduğunu belirtti.
Çözüm sürecinin hiçbir zaman alternatif bir devlet yaratma veya
alternatif bir güvenlik gücü yaratma çabalarının süreci
olamayacağını ifade eden Güler, "Buna kimse izin vermez, bu konuda
kimse bizden müsammaha bekleyemez. Bu konuda üzerimize düşeni
yapacağız. Hukuk devletinde meşru güvenlik güçleri vardır, bunun
alternatifi olmaz. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yeni
karakol yapılmasıyla ilgili bilgi kirliliği var. Devlet ihtiyaç
duyduğu yerlerde karakol yapar. İhtiyaç duyduğu her yerde
karakollarının, Kalekollarının fiziki güvenliği ile ilgili
tedbirleri alır. Ama özellikle bu dönemde ilave yapılan hiçbir
karakol yoktur. Hatta bunun ötesinde kapatılan karakollar var. Biz
de özellikle ülke çapında jandarmayı, devriye hizmetleri artmış,
mobil gücü artmış ve her olaya yetişebilen bir güç haline getirmek,
o bölgede personeli daha aktif çalıştırabilmek adına birçok
karakolu kapattık. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde kapatılan karakol
sayısı 68’dir. Diyarbakır’da kapatılan karakol sayısı 9’dur. Ancak
bu arada Diyarbakır’da 15 karakolun güçlendirmesi yapılmaktadır.
Doğu ve Güneydoğu’da 119 karakolu güçlendiriyoruz veya kalekollara
çeviriyoruz. Bu bir ihtiyaçtır, inşaatları devam edenler var,
ihalesi sürenler var. Hudut boylarında, sınırlarda yapılan yeni
karakollar var ama bunlar da sınırlardaki güvenliği arttırmaya
yöneliktir ve elbette ki Türkiye Hatay’dan başlayarak Artvin’e
kadar süren bir hat içerisinde. Özellikle Suriye, Irak ve İran
sınırlarında, sınırların fiziki sistemini güçlendirecek önlemler
alınıyor. Bunların hiç birini bir bahane olarak göstermek mümkün
değil. Biz bu olayın gerisindeki arayışların ne olduğunu biliyoruz"
şeklinde konuştu.
Güler, bir soru üzerine karakolun yakınında ele geçirilen fişekler
bulunduğunu belirterek, "Onları adli soruşturma sırasında
incelemeye devam ediyorlar" dedi.
6 PKK’lının teslim olması ile ilgili soru üzerine Güler, Silopi’de
bölücü terör örgütünden kaçan 6 teröristin teslim olduğunu ifade
etti. Güler, bunların 4’ünün kadın olduğunun ifade edildiğini
belirterek, "Habur Sınır Kapısı’nda güvenlik güçlerine teslim
olmuşlar" diye konuştu.
PKK militanlarının çekilmelerinin beklenenden yavaş ilerlediği
yorumlarının hatırlatılması üzerine Güler, "Gün be gün takvime
bağlanmış bir şey yok. Buna esasen imkan da yok. Sayın Başbakanımız
Akil İnsanlar toplantısında bunu ifade etti. Böyle bir rakam var.
Daha yukarıda olması bekleniyordu. Biz 1. aşama olarak silahlı
unsurların ülke sınırı dışına çekilmesini öngörmüştük. Bu aşamanın
henüz bitmemiş olduğu anlaşılıyor" şeklinde konuştu.
"ATAMALARDA KRİTERİMİZ KIDEM VE LİYAKAT"
Emniyet İstihbarat Dairesi’ne yapılan atamalarla ilgili soru
üzerine Güler, "Bizim hizmet anlayışımızda köken gibi bir şey
yoktur. Öncelikle istihbarat gibi çok özel yetenek gerektiren bir
dairedeki atamalarda böyle bir mensubiyet asla 1. kriter olarak
aranmaz. Böyle bir kriter de söz konusu değildir. Çünkü istihbarat
dairesinde atanacak kişiler de, her birime atanacak kişiler
değildir. Önceden istihbarat birimlerinde çalışmamış kişiler o
dairede her hangi bir göreve zaten atanamazlar. Bu görevde daha
önce çalışmış olanlar için bizim oradaki kriterimiz şudur. Bizim
kriterimiz kıdemdir, liyakattir, işi en iyi yapabilecek performansı
gösterebilecek kişilerdir ve hassas görevlerde çalışmış
kişilerdendir. Bizim başka bir kriterimiz olmaz" değerlendirmesini
yaptı.
ABD’nin Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin
büyükelçiliklerini dinlediğinin ortaya çıktığının hatırlatılması
üzerine Güler, Dışişleri Bakanı’nın bu konuda girişimleri olduğunu
belirterek, "Bize bu konuda bilgi gelirse, biz de tetkik yaparız"
dedi.
"KLONLAMA İDDİALARINI ARAŞTIRIYORUZ, KİMSE BÖYLE BİR CÜRETTE
BULUNAMAZ"
Emniyet’ten bazı bilgilerin klonması iddiasının hatırlatılması
üzerine ise Güler şunları kaydetti: "O iddiayı inceliyoruz. Açık
söylüyorum, o iddiayı ben de gördüm. Emniyet Müdürümüzle ve
ilgililerle paylaştık. Bu konuyla ilgili araştırma yapıyoruz.
Gerçekten böyle bir şey var mıdır, yok mudur? Gerekirse uzman
ekipler de araştırmasını yapar. Kimse böyle bir cürette bulunamaz.
Böyle bir yaklaşım yanlıştır. Her kurumun bir arşivi vardır Bu işin
başka amaçlarla kullanılmış olması iddialarını ben sadece
incelenecek bir iddia olarak görürüm. Buna da ihtimal vermem.
Emniyet Teşkilatında kimse böyle bir faaliyet içinde olamaz."
(İHA)