Bakan Güler: Bugün Gabar ve Kato dağları, terörle değil, petrolle anılıyor
Abone olMilli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bugün Gabar ve Kato Dağları, terörle değil, petrolle anılıyor. Yeni petrol sahaları keşfediliyor ve petrol üretimi artıyor. Şırnak, petrolün başkenti olma yolunda emin adımlarla hızla ilerliyor." dedi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Her zaman ifade ettiğimiz
gibi Kıbrıs da bizim milli meselemizdir. Kıbrıs'ta meydana gelen
son olaylarla ilgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarının
haklı tepkisini tamamıyla destekliyoruz. Adadaki Birleşmiş
Milletler Barış Gücü, her iki tarafa da eşit yaklaşarak
anlaşmazlıklara çözüm bulmak maksadıyla kurulmuş olmasına rağmen
öyle çalışmamaktadır." dedi.
Bakan Güler, bir otelin konferans salonunda Şehir Buluşmaları programı kapsamında sivil toplum kuruluş temsilcilerinin yer aldığı toplantıya katıldı.
Güler, toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Şırnaklıların vatanına milletine bağlı, Anadolu irfanını yansıtan misafirperverliğiyle bilinen sıcakkanlı insanlar olduğunu, bu bakımdan Şırnak'ta bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu, gösterilen ilgi ve misafirperverlik için teşekkür ettiğini söyledi.
Şırnak'ın kadim tarihi, coğrafi güzellikleri, bereketli toprakları ve zengin kültürel mirasıyla ülkenin en güzide şehirleri arasında yer aldığını aktaran Güler aynı zamanda sahip olduğu stratejik konum itibarıyla da ülke için önemi yüksek bir şehir olduğunu belirtti.
Bakan Güler şöyle konuştu:
"Şırnak'ımız, ne yazık ki terörden çok çekmiş, bu yüzden şehir, gerçek potansiyelini gösterememiştir. Bu kapsamda devlet olarak vatandaşlarımızın güvenlik, huzur ve refahı için büyük bir azim ve gayretle terörle mücadele ediyoruz. Son yıllarda kahraman Mehmetçiğimizin, güvenlik kuvvetlerimizin, güvenlik korucularımız ile hepsinden önemlisi değerli Şırnaklı kardeşlerimin fedakarlık ve özverisiyle terörle mücadelede büyük başarılar elde edildi. Yurt içinde ve sınır ötesinde icra edilen etkili operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbeler vuruldu. Örgütün içeride hareket kabiliyeti de bitme noktasına getirildi. Çok şükür artık Şırnak'ın güvenliği, sınırlarımızın ötesinden sağlanmakta."
Bölgenin terörden temizlendikçe, güvenlik ve huzur temin edildikçe Şırnak'a yapılan yatırımların hız kazandığını anlatan Güler, ilin gerçek potansiyelini ortaya çıkartmak için kapsamlı ve planlı bir şekilde ekonomik ve sosyal politikalar geliştirildiğini bildirdi.
"Bugün Gabar ve Kato dağları, terörle değil, petrolle anılıyor"
Devletin, tüm kurum ve kuruluşlarıyla daha müreffeh bir Şırnak için var gücüyle çalıştığını ifade eden Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün Gabar ve Kato Dağları, terörle değil, petrolle anılıyor. Yeni petrol sahaları keşfediliyor ve petrol üretimi artıyor. Şırnak, petrolün başkenti olma yolunda emin adımlarla hızla ilerliyor. Bu Şırnaklı evlatlarımıza yeni iş imkanı demek oluyor. Bunun yanı sıra Şırnak'ın dağlarında, yaylalarında artık kültür festivalleri düzenleniyor. Yerli ve uluslararası spor turnuvaları icra ediliyor. Artık Şırnak'ın güzelliklerle bezenmiş doğası gün yüzüne çıkıyor. Şehrin doğa ve kültür turizmi, yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Doğaseverler büyük bir heyecanla Şırnak'a geliyor ve tabiat harikası güzellikleri keşfediyor."
Şırnak ve ilçelerinde turizmi canlandırmak üzere tarihi yapıların restore edildiğini, çevre düzenlemeleriyle ve yeni mimariyle kentin, daha estetik bir görünüme kavuştuğunu dile getiren Güler, "Şırnak ve ilçelerinin eski halini bir hatırlayalım. Şehir bugün nereden nereye geldi. Bölge ekonomisi açısından önemli bir yere sahip olan ve sınır kapılarına da ev sahipliği yapan Şırnak'ta ticaret ve ulaşım imkanlarının geliştirilmesi için ilgili bakanlıklarımız tarafından yapılan yatırımlar da hızla devam ediyor. Aynı şekilde şehrin tarımsal alanda sahip olduğu potansiyeli ortaya koyabilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığımızca sulama ve hibe desteği başta olmak üzere çiftçilerimize önemli destekler sağlanıyor." ifadesini kullandı.
Terör nedeniyle vatandaşların terk ettiği köylerdeki atıl arazilerde, devlet desteğiyle fıstık bahçeleri kurulduğunu bildiren Güler, şu ana kadar dikilen 300 bin fidana ilave olarak sonbaharda 100 bin fidan daha dikileceğini kaydetti.
"Terör örgütlerinin bölgenin geleceğinde hiçbir yeri yoktur ve asla da olmayacaktır"
İhalesi yeni yapılan enerji, içme suyu ve sulama gibi ihtiyaçları karşılayacak Cizre Barajı da tamamlandığında on binlerce kişiye istihdam sağlayacağını, bunun Cizre ekonomisine büyük getiriler sunacak önemli bir proje olduğunu söyleyen Güler, tüm bunlarla birlikte şehrin ekonomisinin daha da geliştiğini, bölgenin imaj ve itibarının her geçen gün daha fazla yükseldiğini işaret etti.
Bundan sonra da verilecek desteklerle Şırnak'ın her alanda sahip olduğu gerçek potansiyeli daha güçlü bir şekilde göstereceğini dile getiren Güler şöyle devam etti:
"Bakanlık olarak bizler de küresel ve bölgesel düzeyde önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde artan risk, tehdit ve tehlikeler karşısında ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak, hak ve menfaatlerimizi korumak için azim ve kararlılıkla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimiz son bir asrın en kapsamlı, en yoğun ve en etkili faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. Kahraman ordumuz, bir yandan hudutlarımızın güvenliğini sağlarken terörle mücadelede de büyük başarılar elde etmektedir. Bu konuda verilen emeklerin, gösterilen çabaların en yakın şahidi Şırnaklı hemşerilerimdir. Buradan bir kez daha hatırlatmak isterim ki terör örgütlerinin bölgenin geleceğinde hiçbir yeri yoktur ve asla da olmayacaktır. Nasıl DEAŞ Müslümanları temsil etmiyorsa PKK terör örgütü de Kürt kardeşlerimizi temsil etmiyor ve edemez. Taşeron bir terör örgütü olarak da yok olmaya mahkumdur. Ezelden beri kardeş olan Türkler ve Kürtlerin birlikteliği ebediyete kadar sürecektir. Şurası muhakkaktır ki terörle mücadelemiz, son terörist de etkisiz hale getirilinceye kadar aynı azim ve kararlılıkla devam edecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."
"Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz"
Yaşar Güler şunları kaydetti:
"Terörle mücadelede elde ettiğimiz büyük başarıların yanı sıra mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimiz de tavizsiz bir şekilde korunmaktadır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Kıbrıs da bizim milli meselemizdir. Bu nedenle Kıbrıs'ta meydana gelen son olaylarla ilgili KKTC makamlarının haklı tepkisini tamamıyla destekliyoruz. Ada'daki Birleşmiş Milletler Barış Gücü, her iki tarafa da eşit yaklaşarak anlaşmazlıklara çözüm bulmak maksadıyla kurulmuş olmasına rağmen öyle çalışmamaktadır. Tarafgir Birleşmiş Milletler, 2012 yılında Kıbrıslı Rumların Ara Bölge'de üniversite kampüsü kurmalarına ve 2020 yılında yine Ara Bölge'de açık hava sineması inşasına sessiz kalırken bugün, aynı Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün, Pile köyünde yaşayan yurttaşlarımız için insani ihtiyaçlarla yapımına başlanan yol inşasına yönelik engelleme girişimi ve tek taraflı tutumu asla kabul edilemez. Temennimiz, Barış Gücü'nün Ada'da bulunma misyonuna uygun hareket etmesi, KKTC'nin egemenlik haklarına saygı göstermesidir. Türkiye olarak Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda desteklemeye devam edeceğiz. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak Kıbrıs'ın yanı sıra Azerbaycan, Libya, Katar, Somali, Kosova, Bosna Hersek gibi kardeş, dost ve müttefik ülkelerin haklı davalarına da destek veriyor, bölgemizde ve dünyada barış ve istikrara katkı sağlıyoruz. Yerli ve milli savunma sanayimizin geliştirilmesine büyük bir gayretle devam ederken müşterek ve kapsamlı tatbikatların gerçekleştirilmesine kadar birçok görev de başarıyla icra ediyoruz."
"Huzur, güvenlik ve istikrar ortamının korunması en büyük önceliğimizdir"
Türkiye'nin köklü tarihi, stratejik coğrafi konumu, büyük ve güçlü ordusu, her alanda sahip olduğu imkan ve yeteneklerle dünyada jeopolitik önemi yüksek bir ülke olduğunu belirten Güler konuşmasını şöyle tamamladı:
"Son 20 yılda Türkiye, sayın Cumhurbaşkanımızın büyük gayretleri ile tesis ettiği kapsamlı ilişkilerle uluslararası arenada merkezi bir rol üstlenmektedir. Ulaştığımız bu üstün seviyenin sürdürülmesi ve daha da yukarılara taşınması temel hedefimizdir. Ülkemizin her alanda kaydettiği bu gelişimden, Şırnak'ın da hak ettiği payı alması için çok çalışıyor ve gerekli çabayı gösteriyoruz. Bunun için bölgede büyük emeklerle tesis edilen huzur, güvenlik ve istikrar ortamının korunması en büyük önceliğimizdir. Bu konuda güvenlik güçlerimiz kadar Şırnaklı vatandaşlarımıza da önemli sorumluluk düşüyor. Unutmayalım ki Şırnak’ta bugün tesis edilen güven iklimine kolay gelinmedi. Kazanımlarımızın korunması için bizlere düşen görev, devlet ve millet olarak birlik ve beraberliğimizi her zamankinden daha sıkı ve daha sağlam tutmaktır. İnanıyorum ki daha güçlü ve daha büyük bir Türkiye ve Şırnak için hep birlikte çok çalışacak, ülkemizin dirlik ve bütünlüğüne hep birlikte sahip çıkacağız. Asil milletimizin sevgi ve güveninden aldığı güç sayesinde büyük bir motivasyonla görev yapan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında ve Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz doğrultusunda üzerine düşen ve kendisine verilen her türlü görevi yerine getirmeye, büyük bir şevk ve gayretle çalışmaya devam edecektir. Bu vesileyle, Mete Han'dan Sultan Alparslan'a, Fatih Sultan Mehmet'ten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve bugüne kadarki tüm devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla anıyorum. Aziz şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle yad ediyor, gazilerimize, şehit ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum."
Bakan Güler, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Bakan Yardımcıları Şuay Alpay, Alpaslan Kavaklıoğlu ile Şırnak Valiliği, Şırnak Belediyesi, 23. Piyade Tümen Komutanlığı, İl Jandarma Komutanlığı ve AK Parti İl Başkanlığı'nı da ziyaret etti.