Bakan Gül son ankete aldırmadı
Abone olDışişleri Bakanı Abdullah Gül, AK Parti Hükümeti'ni kimsenin yıpratamayacağını ve hükümeti ideolojik tartışmalara çekmek isteyenlerin başarılı olamayacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, AK Parti
Hükümeti'ni kimsenin yıpratamayacağını ve hükümeti ideolojik
tartışmalara çekmek isteyenlerin başarılı olamayacağını söyledi.
Gül, Brezilya'ya giderken uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin
sorularını yanıtladı. ''Son günlerde bazı anketlerde AK Parti ve
hükümeti hırpalamaya yönelik çabalar olup olmadığı, 9.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in buçabaların odağında olduğu
iddiaları ve Demirel'in yeniden siyasete dönüp dönmeyeceğine''
ilişkin soru üzerine şunları söyledi: ''Herkesin siyaset yapma
hakkı var ama hiçkimse bizi hırpalayamaz. TBMM'de çok sağlam bir
grubumuz var. Biz yaptıklarımızla ve yapacaklarımızla meşgulüz.
Programımız ve istikametimiz belli. Bizi farklı tartışmalara çekmek
isteyenlerin taktiğini çok iyi biliyoruz. Bizi ideolojik
tartışmalara çekmek isteyenler, Türkiye'de tekrar istikrarsızlığı
özleyenler var. Bunu çok iyi biliyoruz. Ama bunların oyununa
düşmeyeceğiz. O bakımdan herkes konuşabilir, biraz kendilerini
tüketirler, ondan sonra susarlar ve biz de yolumuza devam ederiz.''
Son günlerde yayınlanan anketlere aldırış etmediklerini,
kendilerinin yaptırdıkları anketlerden farklı sonuç aldıklarını
kaydeden Gül, ''Türk halkı çok vefakardır, kadirşinastır, yapılan
hizmetlerin farkındadır. AK Parti halkın gönlündedir'' diye
konuştu. -AĞCA'NIN TAHLİYESİ- Mehmet Ali Ağca'nın tahliyesi
sırasında Türk bayrakları ile tezahürat yapılmasının kendisini
rahatsız edip etmediğinin sorulması üzerine de Gül, bu olayın
kendisine 1970'li yılları hatırlattığını, o yılların Türkiye için
büyük kayıp olduğunu ve Türkiye'nin artık o günlere hiç dönmemesi
gerektiğini belirtti. Gül, Ağca ile ilgili son kararı mahkemelerin
vereceğini, mahkemeler ve kanunların kişilere göre özel biçimde
uygulanamayacağını kaydederek, ''Yargıtay'ın vereceği karar kesin
bir karar olacaktır'' dedi. Gül, hükümetin yargıda köklü reformlar
yaptığını, ancak af yasalarının daha önceki hükümetler döneminde
çıkarıldığını ve birçok şeyi dejenere ettiğini belirterek, ''Af
yasaları Türkiye'de suçu teşvik etmiştir. Ama şunu da unutmayalım
ki af yasaları çıkarken çok büyük destek görmüştür, hatta siyaset
baskı altına alınmıştır. O açıdan biz her türlü affa karşıyız.
Çünkü insanlar suç işlerlerse suçun cezasını çekeceklerdir.
Caydırıcılık böyledir'' dedi. -301. MADDE- Gül, bir gazetecinin,
''son zamanlarda TCK'nın 301. maddesine dayanılarak üstüste açılan
birçok soruşturmanın farklı bir Türkiye görüntüsü ortaya çıkardığı
ve hükümetin bu konudaki görüşünün ne olduğunu'' sorması üzerine,
''Türkiye'de eğer bir düşüncenin arkasında şiddet ve şiddete teşvik
yok ise, düşünceyi sevelim sevmeyelim bunlar konuşulacaktır,
yazılacaktır. Nitekim böyle olmuştur. Birkaç yazarla ilgili konular
bir sansasyon havası içine girmiştir'' dedi. Gül, daha önceleri
Türkiye'de daha sert ve keskin yorumların, en çok satan gazete ve
dergilerde yayınlandığını ve bir dava konusu olmadığını
anımsatarak, ''Ayrıca hakimler de kararlarını doğru verdiler.
Mahkemelere ve hakimlere haksızlık etmememiz lazım. Dolayısıyla
Yargıtay'a gidecek bir karar da yoktur ortada'' dedi. Türkiye'nin
bir geçiş döneminde olduğunu ve konulara sakin bakmak gerektiğini
belirten Gül, ''Biz uygulamaları takip edeceğiz. Eğer uygulamalar
neticesinde özlediğimiz Türkiye'den uzaklaşıcı bir durum olursa,
tabii ki bu kanunların hepsi gözden geçirilebilir, yenileri
çıkarılabilir. O açıdan siyasi iradede herhangi bir noksanlık
yoktur. Siyasi irade gayet açıktır, Türkiye'yi en gelişmiş
demokratik ülkelerin seviyesinde bir demokrasiye ulaştıracaktır''
dedi. -İRAN'IN NÜKLEER PROGRAMI- Gül, İran'ın nükleer güce sahip
olmasının Türkiye'de silahlanma ve savunma anlayışında bir
değişikliğe yol açıp açmayacağına ilişkin soru üzerine,
silahlanmanın dünyaya ne tür problemler getirdiğini iyi
bildiklerini belirterek, ''Daha çok silahlanma demek,
kaynaklarınızı ekonomik kalkınmaya, halkın refahına değil savunmaya
harcamanız demektir. Ama şüphesiz ki güvenlik sağlanmadan da
kalkınma olmaz. Bölgede bir silahlanma yarışı olmamalı.
Ortadoğu'nun tamamen kitle imha silahlarından arındırılması
politikasını takip ediyoruz. İran ile görüşmelerimizde yaptığımız
tavsiye şudur: Madem ki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile
sözleşmeye tarafsınız, ilişkilerinizi şeffaf bir biçimde götürün''
dedi. İran'ın AB üçlüsü ile diyaloğunu kesmemesi gerektiğine işaret
eden Gül, Kurban Bayramı'ndan önce İran Dışişleri Bakanı ile
yaptığı telefon görüşmesinde, bu yöndeki tavsiyeleri kendisine
ilettiğini söyledi. Gül, İran'ın nükleer programının BM Güvenlik
Konseyi'ne taşınması konusunda Türkiye'nin tavrının ne olduğu
sorusuna, ''Türkiye ne UAEA yönetimindedir ne de BM Güvenlik
Konseyi üyesidir. Bizim yapacağımız birşey yok. Ama biz diyaloğun
sürmesini istiyoruz'' dedi. -HAC GÜVENLİĞİ- Hac sırasında
aralarında Türklerin de bulunduğu birçok hacının ölümüyle
sonuçlanan olayların önlenmesi konusunda Türkiye'nin bir
girişiminin olup olmadığı sorusu üzerine Gül, ''Bu, öncelikle Suudi
Arabistan Hükümeti'nin alacağı tedbirlerle ilgilidir. Zaman zaman
bu tür üzücü olaylar oluyor. Ancak bunlarla ilgili Suudi Hükümeti
de birçok tedbir alıyor'' dedi. Gül, bu tür olayların meydana
gelmesinde insanların eğitimsiz oluşunun da önemli rol oynadığını
vurgulayarak, ziyaretlerin daha iyi düzenlenmesi gerektiğini ve
gerek ev sahibi ülke olarak Suudi Arabistan'ın gerekse hacı
gönderen ülkelerin işbirliğinin bu tür olayların önlenmesinde yarar
sağlayacağını söyledi.