Bakan Gül her kesime seslendi

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, terörle mücadele ederken özgürlüklerde gelinen demokratik olgunluktan asla geri gidişin söz konusu olmayacağını ama terörle mücadelede en etkin biçimde, bütün yetkilerin kullanılabileceğini belirtti. Gül, Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın Adli Yıl'ın açılışı dolayısıyla verdiği resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtladı. ''İki yargı organı arasında yetki tartışması yaşanıyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna Gül, ''İki yargı organı arasındaki şeye biz karışmayız. Önemli olan kurumlar arasında görüş ve fikir alışverişinde bulunmaktır'' dedi. Gül, Avrupa Birliği ile 3 Ekim'deki müzakere tarihinin hatırlatılıp, görüşünün sorulması üzerine, ''Bu sadece benim işim değil, Türkiye'nin işi'' yanıtını verdi. Son eylemlerin provokasyon olup olmadığının ve üzakereler öncesinde bir handikap yaratıp yaratmadığının sorulması üzerine de Gül, şöyle konuştu: ''Bunlara katılıyorum. Bu süre içinde 3 Ekim'e kadar dışarıda ve içeride birçok provokasyonlar olacak. Biliyoruz ki dışarıda ve içeride de bu iş olmasın diye, bu işi baltalamak için uğraşanlar olacak. Kimileri alet olacak, kimileri bilerek girecek. Bunlarla ilgili istihbarat organlarımız var. Tabii bunlar sürpriz de değil.'' Gül, Terörle Mücadele Yasası'nda yapılması düşünülen değişikliğin ne aşamada olduğunun sorulması üzerine, Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki çalışmaları hemen hemen tamamladığını bildirdi. Gül, şunları kaydetti: ''Burada önemli olan bir taraftan terörle mücadele, öbür taraftan da özgürlüklerde, hürriyetlerde, demokratik olarak Türkiye'yi getirdiğimiz noktadan hiç, kesinlikle geri gitmemek. Bu tuzaklara düşmeden, dikkatle gitmek o bakımdan çok dikkat isteyen bir konu. Tekrar söylüyorum, özgürlüklerde geldiğimiz demokratik olgunluktan asla geri gidiş söz konusu olmayacak ama terörle mücadelede en etkin biçimde bütün yetkiler kullanılabilecektir. Bunun ikisini bir arada tutmak önemli, dikkatli bir çalışma istiyor. Bu çalışma yapılıyor.'' Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, ''Bu konuda siyasi bir tercih verilecek'' açıklamasının hatırlatılıp, bu tercihin ne yönde kullanılacağının sorulması üzerine de Gül, şöyle konuştu: ''Olağanüstü hale dönüş asla söz konusu değil, Türkiye hiçbir zaman olağanüstü hallere geri dönmeyecek. Bunlar tarihte kaldı, geçmişte kaldı. Onlar zaten Türkiye'yi güçlendirmiyor. O tip olağanüstü haller aslında Türkiye'yi zayıflatıyor. Türkiye şimdi belli bir demokratik olgunluğa ulaştı. Türkiye eski Türkiye değil. Adalet Bakanlığımızın yaptığı çalışma kendi başına yapığı bir çalışma değil. Bütün kurumlarla birlikte, işbirliği içinde çok iyi bir çalışma yaptılar. Burada hepimizin dikkatli olması gereken şey, teröre hiçbir fırsat vermeyecek şekilde en etkin çalışmayı, mücadeleyi yapmak ama diğer yandan da özgürlükleri, hürriyetleri, demokratik hak ve hukuku asla geriye götürmemek.'' Son günlerde terör örgütü lehine açıkça propagandalar yapıldığı belirtilerek, ''Son olarak Bozüyük'te yaşanan olaylar var. Bunları sizi tedirgin ediyor mu?'' sorusunu Gül, şöyle yanıtladı: ''Bunlar zaten yasak. Türk Ceza Kanunu'nda da zaten bunlar yasak. Bunlarla ilgili takibatlar yapılıyor. Bunlarla ilgili dosyalar hazırlanıyor, davalar açılıyor. Hiç zannetmeyin bunlar orada kalıyor. Lütfen yanlış hava oluşturulmasın. Lütfen provokasyonlara düşülmesin. Kimse kimseyi tahrik etmesin. Bunlarla ilgili davalar açılıyor. Hatta mahkemelerde neticelenenler de var. Yasalar çalışıyor. Sanki kanun yokmuş, nizam yokmuş, sanki Türkiye'de terör örgütünü övmek propagandasını yapmak serbestmiş gibi bir imaj çıkarmak çok yanlış olur, böyle bir şey söz konusu değil. Yasalar uygulanıyor ve devam edecek. Terörle mücadele için bazı düzenlemeler gerektiğini de görüyoruz. Bazı gözden geçirmeler de yapılıyor.'' TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Yüce Divan yargılamasının kimin görev alanında olduğunun uzun zamandır tartışılan bir konu olduğunu söyledi. Bilgi birikimi açısından Yargıtay'ın daha yetkili olduğunu anlatan Kuzu, ancak bir cumhurbaşkanı, bir bakan ya da siyasetçinin yargılanması açısından konuya farklı bakmak gerektiğini, bu kişilerin yargılanmasında ''elastikiyet'' gerektiğini kaydetti. Kuzu, bir bakan yargılanırken klasik yargılama metodunun kullanılmasının haksızlık yaratacağına dikkat çekti. Yüce Divan yargılaması açısından yeni bir düzenlemeye gerek olmadığını kaydeden Kuzu, öte yandan tartışılan konuların yargı arasında çatışma gibi gösterilmemesi gerektiğine dikkati çekti. Yargıtay Üyesi Turgut Okyay da son günlerde meydana gelen olaylara ilişkin soruları yanıtlarken Türkiye'de ''Türk-Kürt sorunu'' olmadığını söyledi. İşsizlik, aile planlaması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ağalık sorunu olduğunu ifade eden Okyay, herkesin kardeş olduğunu ve her türlü haklardan yararlandığını vurguladı. Okyay, ''Hiç kimse bu milleti birbirinden ayıramaz'' diye konuştu. ''Son olaylar provokasyon mu?'' sorusuna, ''Olabilir'' diyen Okyay, herkesin sakin olmasını istedi, olayların üstesinden gelineceğini söyledi. Okyay, affın ülkeye her zaman zarar verdiğini ifade ederek, ''Terör örgütü üyelerinin cezaları 15 yıldan 5 yıla indirildi. Teröristler tahliye edildi. Örgütlerine gitti. Sorun bu'' dedi.