Bakan, gönlündeki benzin rakamını açıkladı
Abone olEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 5 lirayı geçen benzin fiyatıyla ilgili olarak, “Bana kalırsa 2.5 lira olsun. Petroldeki bu fi...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 5 lirayı geçen
benzin fiyatıyla ilgili olarak, “Bana kalırsa 2.5 lira olsun.
Petroldeki bu fiyatların sürdürülebilir olduğu kanaatinde değilim”
dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, NTV’nin canlı
yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ham petrol ve döviz fiyatlarına bağlı olarak akaryakıt fiyatlarının
değiştiğini belirten Taner Yıldız, akaryakıt fiyatlarıyla ilgili
düşüş beklentisi olduğunu söyledi.
Benzinin litre fiyatının 5 lirayı geçmesini de değerlendiren Bakan
Yıldız, “Bana kalırsa 2.5 lira olsun. Her vatandaş gibi ben de daha
düşük kullanılmasından yanayım. Ama geçen yıl sadece 45-46 milyar
lira yalnızca petrol türevlerinden vergi toplandı. Vergilerin
düşmesi şu an söz konusu olmaz” dedi. Yıldız, Karadeniz ve
Akdeniz’deki petrol aramalarından da umutlu olduğunu da ifade
etti.
Bakan Taner Yıldız, ’Petrol fiyatları ne olacak, maliyetler ne
olacak?’ sorusuna, "Enerjinin her türlü özellikle gerginliğe taraf
olabilecek her duruş karşısında olumsuz bir pozisyon aldığını
bilmemiz lazım. Zamların etkilendiğini görüyoruz. Hele hele
balistik füze gibi, savaş gemisi gibi her türlü kavramın bütün bu
bizim enerji ile alakalı olguları tetiklediğiniz göreceğiz. 103
dolarlardaki seviye 117 dolarları denedi, tekrar geri döndü. Enerji
olarak, siyasi istikrarsızlıkların, özellikle bölgemizdeki bu
yapının en olumsuz etkilendiği sektörlerden birindeyiz. Hâlâ
dünyada ham petrol ve doğalgazın enerji kaynaklarının toplam
yarısını oluşturuyor olması, kömürle birlikte yüzde 85’ler
civarında bir kaynağı oluşturuyor olması en açıklayıcı cümlelerden
birisi. Süveyş Kanalı ile birlikte Türkiye’nin konumunda bazı
değişiklikler oluyor. Dünyanın günlük tüketimi 90-91 milyon
variller civarında. Bunun 9.5-10 milyon varilini yalnızda Suudi
Arabistan üretiyor. Dünyadaki petrol ticaretinin neredeyse yüzde
10’una karşılık gelen rakam, Süveyş Kanalı’ndan geçiyor. Türkiye,
İran’dan ve Suudi Arabistan’dan, Irak petrolleri de dahil olmak
üzere ihtiyacının yarısını Süveyş Kanalı’ndan karşılıyor. Süveyş
Kanalı’nın bir tehlikeye maruz kalacağı kanaatinde değilim. Ön
planda bulunan Suriye’dir ve bu ülkenin kendi ihtiyacını dahi
karşılayamayacak olan bir petrol üretimi var. Yani Suriye dünyadaki
petrol üretimini değiştirebilecek bir ülke değildir. Normalde arz
güvenliğini tehdit etmeyecek rakamların kesintiye uğramasına rağmen
yüzde 10’lar civarında bir fiyat artışı oldu. Bunun Türkiye’ye bir
aylık maliyeti 300 milyon dolarlar civarında. ‘Mısır’daki darbenin
bize ne tesiri var, bizi ilgilendirmiyor’ diyenlere de açıkça
söylüyorum bize çok tesiri var" cevabını verdi.
Yıldız, ’Suriye’ye bağlı olarak tahminler var mı? Benzinin 5
liranın üzerinde olması sizi rahatsız ediyor mu?’ sorusunu, "Bana
kalırsa 2.5 lira olsun, ben de isterim. Türkiye, geçen yıl 45-46
milyar TL yalnızca petrol türevlerinden vergi topladı. 17 milyon
araç kullanan bizlerin ödediği vergilerinin 76 milyona yayıldığını
bilmemiz lazım. Siz kullanandan mı almalısınız, kullanmayandan da
mı almalısınız? Kim kullandıysa onun vergisini ödemesi lazım.
Doğrudan vergilerle dolaylı vergiler dediğimiz ÖTV’lerin de içinde
bulunduğu yapının mutlaka dengelenmesi lazım. Türkiye’de bu denge
henüz bulunmuş değil. Ben bu fiyatların sürdürülebilir olduğu
kanaatinde değilim. Tüketim arz ile çok alakalı bir şey.
Hindistan’daki bakanlık ‘Geceleri benzin istasyonlarını kapatalım,
cari açıktaki paylarını azaltalım. Tüketim azalsın.’ diyor. Türkiye
hükümetlerimizle birlikte hak ettiğimiz refah seviyesinden ödün
vermeksizin biz üretimle alakalı tedbirlerimizi alarak bu işi
yapmaya çalışıyoruz. Arzla alakalı bir sıkıntımız yok ama israf
etmeyelim, enerji verimliliği ile alakalı programlara uyalım.
Paramızın çok olmasının tasarruf yapmaya mani bir hal olmadığını da
vatandaşımızla paylaşıyoruz. Mesela Malezya gibi Endonezya gibi
ülkeler motorinin üzerindeki sübvansiyonları kaldırma kararı
aldılar. Türkiye’de şu anda çıplak maliyetler üzerinden gidiliyor.
Vatandaşımız gittiğinde yaklaşık yüzde 65’ler civarında bir vergi
payının olduğu yüzde 29’larcivarında ham petrol payının olduğu,
yüzde 11’ler civarında da rafineri, dağıtım ve bayilerin payının
olduğu bir zincirden bahsediyoruz. Ben isterim ki, bu fiyatlar
düşsün. Üretici 200 dolara da satmak ister ama her artırdığı
fiyatın tüketimi olumsuz yönde etkilediğini görüyorlar. Diyelim 130
dolardan satsa ne olur? 130 dolardan satsa 91 milyon varillik
günlük tüketim belki de 75 milyon varile düşer" diye cevapladı.
Yıldız, ’Petrol fiyatları fazla arttı diyelim. Daha çıkmasın diye
müdahale konuşmanız oluyor mu?’ sorusuna, "Bunları Maliye
Bakanımızla sürekli konuşuyoruz. Rahatsız olsak bile bunu
vatandaşımıza olumsuz manada yansıtamayız. O vergilerin düşmesi şu
anda söz konusu olamaz, Maliye Bakanımız böyle öngörüyor. Ama
hepimiz kesemize göre davranacağız. Biz de son on yıl içinde
ülkemizde ölen insanlar ile doğan insanlar arasındaki nüfus farkı 1
milyondur. Her yıl trafiğe giren araç sayısı da bir milyon. Bu çok
ciddi bir artış. Tek başımıza aracımızı kullanıyoruz, bir duraktan
bir vatandaşımızı almıyoruz. Bence toplu taşımaya doğru gidebiliyor
olmamız lazım" cevabını verdi.
Yıldız, tasarruf ve İstanbul’da taksilerin elektrikli yapılması
konusunda da, "İstanbul’da bu proje var. İstanbul’da şu anda 18
bin, Ankara’da da 8 bin taksi var. Önce doğalgazla alakalı
kullanımı teşvik edilmeye çalışıldı daha sonra elektrikli araçlar
yapılabilir dendi. Bugün güneş enerjisi ile çalışan araç
ticarileşmiyor olsa bile şu anda 2 TL’ye İstanbul’dan Ankara’ya
gitti. Bakanlık olarak bunların tasarruflu kullanılmasından yana
olduğumuzu belirtiyoruz. Şu anda maliyetlerimizi ayda 300 milyon
dolar arttıran bir konuda sübvansiyon yapmak düşünülmüyor. Çıplak
maliyetleriyle birlikte kendi ayakları üzerinde koşabilen bir
piyasa oluşturmaya çalışıyoruz. Ham petrol fiyatları yükseliyorsa
fiyatlar çıkıyor, ham petrol fiyatları düşüyorsa fiyatlar düşüyor"
dedi.
Yıldız, petrol aranması konusunda da, "Sondaja petrol değmeden bir
araştırmacı sevinmez. Brezilya’dan, İngiltere’den, Amerika’dan
gelen firmalar oraya 2.5 milyar dolar harcadılar. Bizden bir
maliyet çıkmadı. Anlaşmamızda diyoruz ki; ‘Buraya masraf yapalım.
Petrol çıkmazsa masrafları siz ödeyeceksiniz, çıkarsa yarı yarıya
paylaşacağız’. Bu riski alarak geldiler. Bir yerde bir şey tespit
edersiniz, şeffaf olmanız lazım. Siz bunu çıkarmak için 1 milyar
dolar harcarsınız oradan çıkan 800 milyon dolar olur. Biz
inandığımız ve ümit ettiğimiz için Karadeniz’de çalışıyoruz.
Akdeniz’de de Antalya, İskenderun ve Mersin açıklarında üç blok
sahamız var. Onlarla alakalı beklentilerimiz yüksek. Vereceğim her
rakam beni tehdit eden bir rakam olacaktır. Biz buralarda gerçekten
olduğuna inandığımız için paraları harcatıyoruz ve kendimizde bir
kısım paralar harcıyoruz. Türkiye’nin isterse Türkiye sınırları
içindeki kara parçasında, isterse deniz parçasında, isterse üçüncü
ülkelerdeki yaptığımız anlaşma ve sözleşmelerde dahil olmak üzere
aramalarımız devam ediyor. Bütün bu yaptığımız işlemlerin şu ana
kadar ihtiyacımızın en az yarısını karşılayabilecek bir yapıyı 2023
yılına bizim armağan etmemiz lazım. Eğer Türkiye, 2023 yılı
hedeflerine ulaşmak istiyorsa mutlaka hem cari açık üzerindeki
enerjinin olumsuz payının azaltılması hem cari açık üzerindeki
enerjiden daha fazla pay alan ulaşım sektörünün payının azaltılması
ve bunlarla alakalı anlaşmaların yapılması lazım geldiğini bilen
birisiyim. Bu kadar gayretle gece gündüz demeden çalışan Sayın
Başbakanımızın, ekibinin ve birçok vatandaşımızın o sağlam yapı
içinde bunu hak edeceğimize inanıyorum" diye konuştu.
Yıldız, ’Doğalgaza bir zam var mı?’ sorusuna, "Üretici diyor ki,
‘Elektrik fiyatları çok düşük, bizim maliyetimiz çok yüksek.
Üretmek çok kârlı değil’ diyor. Biz de ‘çok yüksek’ diyoruz.
Elektrik fiyatları üreticilerin daima ucuz, tüketicilerin de pahalı
bulduğu bir kalemdir. Ama bunun bir piyasa değeri vardır. Biz 28
Avrupa Birliği üyesi ülke arasında doğalgazı en ucuz alan ülke
değiliz ama en ucuz satan ülkeyiz. Yerli kaynaklarımızla su, güneş,
rüzgar, jeotermal ve kömür kaynakları gibi yerli üretimlerimizden
ürettiğimiz elektrik fiyatlarıyla biz bunları balanse ediyoruz.
Eğer karşı çıktığımız o su santralleri olmasaydı şu anda
doğalgazdaki gelen yaklaşık yüzde 10-12’lik maliyetimiz üzerindeki
rakamı yansıtmak zorunda kalırdık" cevabını verdi.
Yıldız, Bakanlık olarak tasarruf yapıp yapmadıklarıyla ilgili ise
"Fuara bisikletle gideceğim. Bunun sembolik bir değeri olduğuna
inanıyorum. Ben araca binen, zaman zaman benzin, motorin, mazot
kullanan birisiyim. Bizim yerli kaynaklara ve ithalata bağlı
kaynaklara olan bağımlılığımızı azaltmaya önem vermemiz için ille
bölgede bir gerginlik çıkması mı gerekiyor? Ben bunları artık bir
kültür olarak ülkemize yerleştirmemiz lazım geldiğini ve enerji
verimliliği ile alakalı mutlaka daha dikkatli davranmamız
gerektiğine inanıyorum. İnşallah beni teşvik edici olarak
bisikletle göreceksiniz. daha dikkatli davranmamız gerekiyor. Çok
kısa zaman içinde beni bisikletle göreceksiniz" dedi.