Bakan Fikri Işık: Son tanklarımızı da sevk ettik
Abone olFikri Işık, bugün itibarıyla Ankara ve İstanbul'da tank ve zırhlı araç kalmadığını açıkladı.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, bugün itibarıyla Ankara
ve İstanbul'da tank ve zırhlı araç kalmadığını belirterek, "Bugün
son tanklarımızı da sevk ettik, başkent Ankara ve İstanbul'da
zırhlı araç bırakmadık. Ne işi var İstanbul merkezinde tankın, ne
işi var Ankara'nın merkezinde tank birliklerinin? Eğer düşman
saldıracaksa tank birliğini düşmanı engelleyecek şekilde
konuşlandırmamız lazım." dedi.
Işık, AK Parti Antalya İl Başkanlığınca Serik Belediyesi
toplantı salonunda düzenlenen, AK Parti Siyaset Akademisi'nin ilk
dersine katıldı.
Dersin basına açık bölümünde konuşan Işık, AK Parti'nin çok güçlü
teşkilatları olan bir parti olarak kurulduğunu, bu yönüyle diğer
partilerden ayrıldığını söyledi.
Türkiye'de ideoloji partilerinin çok güçlü teşkilatları olduğunu
ancak kitleselleşemediklerini, kitle partilerinin ise güçlü
teşkilatlar kuramadıkları için fırtınalar karşısında savunmasız
kaldığını ifade eden Işık, AK Parti'nin ise güçlü teşkilatı
sayesinde her türlü fırtınayı, hatta kasırgaları atlattığını dile
getirdi.
AK Parti'nin ilk iktidara geldiği ilk aylarda 1 Mart tezkeresinin
gündeme oturduğunu hatırlatan Işık, akabinde Balyoz planından ve
Ergenekon'a, Danıştay saldırısından kapatma davasına, e-muhtıradan
Gezi olaylarına, 17-25 Aralık ve en son 15 Temmuz darbe girişimine
kadar birçok sıkıntının atlatılmasında en önemli unsurun güçlü
teşkilatları olduğunu vurguladı.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısının ardından teşkilatların organizasyonuyla kendisini bu ülkeye ait hisseden milyonların sokağa çıktığını anlatan Işık, 15 Temmuz'da ortaya koyduğu üstün gayretten dolayı tüm teşkilata teşekkür etti.
"TSK'YI TEMİZLEDİK, TEMİZLİYORUZ, TEMİZLEMEYE DEVAM
EDECEĞİZ"
15 Temmuz'da asker elbisesi giymiş FETÖ denilen terör örgütü
mensuplarının yapmadığı hainliğin kalmadığını, demokrasinin kalbi
denilen TBMM'yi bile bombaladıklarını hatırlatan Işık, bunlardan
Türk Silahlı Kuvvetlerini temizlediklerini ve temizlemeye devam
edeceklerini söyledi.
Fikri Işık, "Ama bunları devletimizin tüm kurumlarından temizlemek
de hepimizin görevi. Elbette bu konuda dikkatli olacağız, kurunun
yanında yaşın yanmamasına dikkat edeceğiz, adaletli olmaya devam
edeceğiz. Ama hiç kimsenin de bu işi sulandırmasına müsaade
etmeyeceğiz." diye konuştu.
"TSK BUGÜN O HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN ÖNCESİNE GÖRE ÇOK DAHA GÜÇLÜDÜR"
Bu işin sanki basit bir olaymış, abartılıyormuş gibi bir imaj
oluşturmaya çalışanlara da dikkat edeceklerini ifade eden Işık,
şöyle konuştu:
"Son dönemde mağdur edebiyatı üzerinden FETÖ operasyonları ve bu
hain çetenin devletimizin içerisinden temizlenmesini engellemeye
çalışanlara da ayrıca dikkat edeceğiz. Elbette bir mağduriyet varsa
bunun üzerine gideriz. Ama geniş bir mağduriyetler imajı
oluşturarak, sanki herkes mağdurmuş gibi gösterilmek isteniyor.
Adam darbede görev almış, emir vermiş 'Ben de mağdurum' diyor. Peki
kim yaptı bu darbeyi? Cinler mi yaptı? Onlar biliyorsunuz rüyaya
falan çok inanıyorlar. Ama bu mücadele devletimizin beka
mücadelesidir. Hak ve adalet içerisinde kalarak bu mücadeleyi
sonuna kadar götürmek zorundayız. Bakınız Türk Silahlı Kuvvetleri
temizlendikten hemen sonra TSK son dönemlerin en kapsamlı
harekatlarından birine başladı; Fırat Kalkanı harekatı. TSK bugün
15 Temmuz'daki o hain darbe girişiminin öncesine göre çok daha
güçlüdür, bundan hiçbirinizin tereddütü olmasın. Çünkü içerisinde
komutanından değil de 'abisinden' veya okyanus ötesinden emir alan
general kalmadı, amiral kalmadı. Artık sadece komutanından emir
alan subaylarımız var, general ve amirallerimiz var. Onun için
bugün düne göre daha güçlüyüz."
TSK'yı kendi işini daha fazla, daha etkin, daha iyi yapacak şekilde yeniden yapılandırdıklarını da belirten Bakan Işık, "Bir ordu düşünün hastanesi var, pastanesi var, fabrikası var, tersanesi var, dikimevi var... Yani o kadar fazla yükün altına girmiş TSK ve Genelkurmayın kendi asli işine yeteri kadar zaman ayırma imkanı olur mu? Olması mümkün değil. Şimdi ne yapıyoruz, sen sadece askerin eğitimine odaklan, askeri istihbarata odaklan, muhabereye odaklan, vatan savunması için kendi yeteneğini ve gücünü artırmaya odaklan, gerisini siviller olarak biz yapalım." diye konuştu.
"BİZİM ORDUMUZ BİZE VATANIMIZI SAVUNMAK İÇİN LAZIM, DARBE YAPMAK İÇİN DEĞİL"
Bu düzenlemenin temel amaçlarından birinin de demokratik denetim mekanizmaları oluşturmak olduğunu anlatan Işık, eline silah verilen kişilerin daha sıkı bir şekilde denetlenmesinin yadırganmaması gerektiğini kaydetti.
Işık, "Biz şu anlayışa karşıyız, 'Efendim bu FETÖ çok kötü, Allah belasını versin bunların. Ama ordunun darbe yapma gücünü elinden almayın.' Buna karşıyız. Bizim ordumuz bize vatanımızı savunmak için lazım, darbe yapmak için değil. Onun için bir taraftan TSK'yı güçlendirirken bir taraftan TSK içinde adı ve amacı ne olursa olsun bir daha darbe üreten mekanizmalar oluşturmamak gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
"ANKARA VE İSTANBUL'DA ZIRHLI ARAÇ TANK KALMADI"
Bugün itibarıyla Ankara ve İstanbul'da zırhlı araç ve tankın
kalmadığını belirten Milli Savunma Bakanı Işık, "Bugün son
tanklarımızı da sevk ettik, başkent Ankara'da ve İstanbul'da zırhlı
araç bırakmadık. Ne işi var İstanbul merkezinde tankın, ne işi var
Ankara'nın merkezinde tank birliklerinin? Eğer düşman saldıracaksa
o tank birliğini düşmanı engelleyecek şekilde konuşlandırmak lazım.
Şimdi yeni bir anlayışla bunu yapıyoruz." dedi.
Milli Savunma Bakanlığını yeniden yapılandırdıklarını ve
Bakanlığın, Genelkurmay Başkanlığı ile ilişkilerini yeniden
düzenlediklerini hatırlatan Işık, sivil ve askerin birlikte
çalışacağı bir yapı oluşturacaklarını bildirdi.
RAKKA VE MUSUL HAREKATLARI
Koalisyon güçleri tarafından planlanan Rakka ve Musul harekatlarıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Bakan Işık, Türkiye'nin bu konudaki duruşunun başından beri belli olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin DAEŞ'e karşı olduğunu, Fırat Kalkanı Harekatı'nın
temel amaçlarından birinin de bu olduğunu, fakat bunu yaparken
başka bir terör örgütünü kullanmanın hiçbir şekilde ahlaki
olmadığını ifade eden Işık, ABD başta olmak üzere bütün
müttefiklere bunu anlattıklarını dile getirdi.
"PYD/PKK terör örgütünü DAEŞ'i temizlemek için kullanmak daha büyük
bir belanın fitilini ateşlemektir" diyen Işık, şöyle konuştu:
"Bu noktada net duruyoruz. Bize özellikle ABD'li diplomatlar şunu
söyledi; 'Efendim hangi güçle harekat edeceğiz, başka bir güç mü
var?' Ne oldu Fırat Kalkanı operasyonunda? Özgür Suriye Ordusu'na,
ılımlı muhalefete az bir güç verildi, ciddi başarılar elde edildi.
Amerikalılara söylüyoruz 'Baştan bu işi ılımlı muhalefete
verseydiniz bugün belki DAEŞ'i çok daha kolay bu bölgeden söküp
atmış olurdunuz. Şimdi aynı şey Musul operasyonu için de geçerli.
Biz diyoruz 'Burada kesinlikle PKK/PYD unsurları
kullanılamaz.' İkincisi kesinlikle Şii milisler kullanılamaz.
Musul, Sünni şehridir. Sünni Kürtler, Sünni Türkmenler yaşar.
Buraya kesinlikle Şii milisleri sokmayın, yarın burada çok daha
büyük bir belayı bu bölgenin başına sarmayın. Bunu ısrarla
vurguluyoruz."
Operasyonla bölgede ciddi bir göç dalgası olursa 1 milyon civarında insan Musul'dan göçe zorlanırsa bu insanların Irak topraklarında kalmasının sağlanması gerektiğini de belirten Işık, insanları kendi topraklarında mülteci konumuna düşürmeyecek tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.