Bakan Fahrettin Koca hikayesini paylaşmıştı Ebru Hemşire ağlayarak anlattı
Abone olBakan Fahrettin Koca'nın fotoğrafını paylaşarak babasını kaybeden ancak aşılama çalışmalarında canla başla çalışan Ebru Hemşire hikayesini anlatırken ağladı.
SAĞLIK Bakanı Fahrettin Koca’nın fotoğrafını paylaştığı, geçen
yıl kasım ayında koronavirüs nedeniyle babası Ayhan Bozkurt’u (63)
kaybeden, kendisi ise hastalığı yenip aşılama çalışmalarını
sürdüren hemşire Ebru Bozkurt Ulu (35), yaşadığı süreci
anlattı.
Babasıyla bizzat ilgilendiğini söyleyen Ulu, “Özellikle onun nefes alamadığını görmek, beni inanılmaz yıprattı. Bu aşının gelmesini çok istiyordum. Özellikle aşı yapılırken, ‘Keşke babama de yapabilseydim diye çok düşündüm. Ben birebir babamın gözümün önünde nefes alamadığını gördükten sonra, herkesin aşı olup, bir an önce bunlardan kurtulmasını canı yürekten istiyorum” dedi.
Bakan Koca paylaşmıştı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, kendisi Covid-19'u yenen, ancak babası Ayhan Bozkurt’u kaybeden hemşire Ebru Bozkurt Ulu'nun aşı polikliniğinde çalışırken çekilen fotoğrafını, ‘Halen Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'nde görevli. Çalıştığı Covid-19 aşı polikliniğinde günde 2 bin doz aşı yapılıyor. Yerinde olsanız, siz de canla başla çalışmaz mıydınız?’ notuyla paylaşarak, aşının önemine dikkat çekti.
Hemşirelikte 13 yılını geride bırakan, 2012 yılından beri Balıkesir Devlet Hastanesi erişkin yoğun bakımda görev yapan Ebru Bozkurt Ulu, yaşadığı zorlu süreci anlattı. Ulu, yaptığı aşılar sırasında babasını düşündüğünü ve ona da aşı yapabilmiş olmayı çok istediğini söyledi.
Kasım 2020’de ilk olarak babası Ayhan Bozkurt’un Covid 19’a
yakalandığını söyleyen hemşire Ulu, “Birkaç gün evde durduktan
sonra solunum sıkıntısı başladı. Artık nefes alamaz ve konuşamaz
hale gelmişti. 112 ile Atatürk Şehir Hastanesi'ne getirdik. Babamı
önce Covid servisine çıkardık. İlk gecemiz serviste biraz sıkıntılı
geçti. Sabaha artık iyice kötüleşince yoğun bakıma indirdik. Yoğun
bakımda daha etkin bir şekilde tedavisini orada devam ettik. Bu
süreçte ben yanındaydım. Özellikle onun nefes alamadığını görmek,
beni inanılmaz yıprattı. Bu aşının gelmesini çok istiyordum.
Özellikle aşı yapılırken, keşke babama de yapabilseydim diye çok
düşündüm. Tarifi çok zor ama gerçekten hiç kimsenin buna
yakalanmaması istiyorum. Ben, birebir babamın gözümün önünde nefes
alamadığını gördükten sonra, herkesin aşı olup, bir an önce
bunlardan kurtulmasını canı yürekten istiyorum” dedi.
Umarım babam da gururlanmıştır
Aşılama sürecinde bulunmanın kendisini gururlandırdığını söyleyen Ebru Bozkurt Ulu, “Umarım babamı da gururlandırmıştır. Süreci birebir yaşayan birisi olarak herkesi aşı olmaya davet ediyorum. Mutlaka aşınızı olun. En azından bizim yaşadıklarımızı yaşamayın” diye konuştu.
Ayhan Bozkurt’un yoğun bakımda kaldığı süreçte kendisinde de tat kaybı başlamasının ardından test yaptırdığını anlatan Ulu, “Benim testim de pozitif çıktı. Benim kendi sürecimden daha çok, hep babamın süreci aklımdaydı. Çok fazla semptom yaşamadım. Solunum sıkıntım olmadı. Ama zaman zaman öksürüğüm ve taşikardim oluşuyordu. 1 hafta 10 gün içerisinde benim ikinci testim negatife döndü. Aynı günlerde de babamın ölüm haberini aldık. Babam vefat etmeden iki gün önce de annem pozitif oldu. Daha sonra da annemle birlikte bu süreci yaşadık. Ben annemin yanındaydım. Onu iyileştirmeye çalışıp, ona destek olmaya çalışıyordum. Her türlü ağır ve sıkıntılı bir dönemdi. Bu süre zarfında ablamı ve bir evladım da aynı şeyi yaşamasınlar diye uzak tutmaya çalıştık. O süreçte maalesef bir tek telefonla konuşarak birbirimize destek olmaya çalışıyorduk. O da ayrı bir zor süreçti” ifadelerini kullandı.
Covid-19 aşısı olmak için hastaneye gelen Ayşe Karagöz ise, “Sağlık çalışanları, bütün hastalarla yakından tek tek ilgileniyorlar. Ayrı ayrı emekleri var ve canla, başla; gece-gündüz demeden hepsi bizlere yardım ediyorlar. Çok teşekkürler” dedi.