Bakan Eker'den HDP'ye sert sözler

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır'da HDP'yi eleştirdi, çözüm sürecini zehirlediklerini iddia etti. Türkiye'de sistemden kaynaklanan bazı sorunların olduğunu ve bunun için yeni anayasaya ihtiyaç olduğunu söyleyen Eker, bu sorunun çözümlenmesi halinde Türkiye'deki Kürt sorunun da çözümleneceğini ifade etti.

Mehdi Eker, Diyarbakır'da 140 sivil toplum kuruluşu, temsilcisi ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Burada konuşan Eker, barış sürecinin önemine değinerek, Kürt meselesinin 1920’li yılların başında ortaya çıktığını, bu yaranın 1985’ten sonra açık kanamalı hale geldiğini ifade etti.

"DİYARBAKIR BARIŞIN KALBİDİR" 

 

Diyarbakır’ın barışın kalbi olduğunu vurgulayan Eker, "Bu şehirde farklı etnik kimlikler, kültürler ve dinler birlikte binlerce yıl yaşadı. Türk, Kürt, Süryani, Ermeni, Yahudi ve Musevisi huzur içerisinde yaşadı. 20. yüzyılın ilk çeyreğinde bu barış iklimi bozuldu” ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'de sorunların çözümünün sistem değişikliğiyle aşılacağını dile getiren Eker, bunun için anayasanın değişmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Eker, şunları kaydetti:

 

"Türkiye'nin bütün sorunlarının altında yatan temel ve hukuki metin anayasadır. Anayasa değişikliği ile sistem değişikliği meydana gelirse Türkiye'de Kürt meselesi ve diğer sorunlar çözülür. Bunlar değişmediği sürece mevcut kanunlar ve uygulamalarla yapacaklarımız sınırlıdır. Süreç içerisinde biz bu sorunlar için azamisini yaptık. Her seferinde bir takım engeller, sabotajlar ve sorunlarla karşılaşmış olduk. Barışı istemeyenler sistemin değişikliğini istemeyenlerdir. Türkiye'nin mevcut yapısını korumak isteyenler hep engel oldu."

HDP'YE ÇÖZÜM SÜRECİ ELEŞTİRİSİ

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan olduğu dönemde, Diyarbakır'da Mesut Barzani, Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses ile birlikte barış mesajı verdiğini anımsatan Eker, şu değerlendirmelerde bulundu:

 

"HDP'nin de maalesef milletvekilleri Başbakan Yardımcımız ile oturup, konuşup mesajlar verirken, öte yandan Eş Genel Başkanlarının zehir zemberek açıklamalar yapması, çözüm sürecinin aleyhinde konuşması, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nı açıktan hedef alan mesajlar vermesi, yer yer provokatif konuşmalar yapması çözüm sürecini destekleme değil, zehirleme teşebbüsüdür."