Bakan Eker, Süt Günü’nde ’süt’ sağdı
Abone olGıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, süt sağdı.<br/>21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında Atatürk Orman Çiftliği Müzesi’nde (AOÇ) düze...
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, süt sağdı.
21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında Atatürk Orman Çiftliği
Müzesi’nde (AOÇ) düzenlenen etkinliklere Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanı Mehdi Eker, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı
İbrahim Yiğit, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat,
Ambalajlı Süt ve Süt Üreticileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun
Çallı, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Ali Koyuncu,
gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile çok sayıda
sanayici ve süt üreticisi katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı
Mehdi Eker, sütün insan hayatı için çok önemli olduğunu belirtti.
Türkiye’de süt üretiminin 17 milyon tona çıktığını dile getiren
Eker, Uluslararası Sütçülük Federasyonu’nun açıkladığı son verilere
göre, Türkiye’nin dünyanın 9. büyük süt üreticisi olduğunu
kaydetti.
"MERDİVEN ALTI ÜRETİM HAKSIZ REKABETE YOL AÇIYOR"
Eker, sanayicinin, ve üreticinin "merdiven altı üretim" diye tabir
edilen kayıt dışı üretim sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Bu durumun haksız rekabet yol açabildiğinin altını çizen Eker,
"Bununla da toplum olarak hepimiz birlikte mücadele etmemiz lazım.
Çünkü kaynağı belli olmayan, nerede üretildiğini bilmediğimiz,
hangi denetimden geçtiğini bilmediğimiz, nerede ne şekilde
üretildiğini bilmediğimiz ürünle yapılan gıda maddeleri, bunların
piyasada bulunması toplum sağlığı açısından mutlaka bir risk
oluşturuyor. Hep beraber bunlarla da mücadele edeceğiz. Sanayide
işlenen, gıda hijyeniyle, onun kurallarıyla üretilmiş olan ürünler
her zaman denetim ve kontrol altında. Buna her zaman müdahale etme
imkanımız var. Ama nerede üretildiğini bilmediğimiz bir ürünün, ne
şekilde üretildiğini bilmediğimiz bir ürünün elbette sağlığı
hakkında da şüphe duymamız lazım" şeklinde konuştu.
"Gıda meselesinde maalesef bilen bilmeyen konuşuyor" diyen Eker,
şöyle devam etti: "Bu da zaman zaman toplumda gerçekten de ciddi
bir enformatik kirliliğe sebebiyet veriyor. Sektöre haksızlık
yapılıyor, üreticiye haksızlık yapılıyor, sanayiciye de haksızlık
yapılıyor, Türkiye’ye haksızlık yapılıyor. Onun için özellikle
gıdayla ilgili konularda lütfen sadece konu uzmanı olanlar
konuşsun. Konu uzmanı olmayanlar, yani bir internet sitesinde veya
herhangi bir yerden elde ettiği bir referansı belli olmayan,
kaynağı belli olmayan malumatla çıkıp ahkam kesmek inanın
Türkiye’ye, üreticisine, sanayicisine, herkese zarar veriyor. Zaman
zaman bunun acı örnekleriyle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde
pirinçte yaşandığı gibi. Yanlış anlaşıldı, sonradan anlaşıldı ama
Türkiye’ye zarar verdi. Benzeri bir şey diğer ürünlerle ilgili
yapılıyor zaman zaman. Buna bütün vatandaşlarımızın duyarlı
olmasını özellikle medya kuruluşlarımızın referansını gerçekten
izleyip, takip edip teyit ettikten sonra bu tür meselelerin
konuşulmasına dikkat etmesi lazım. Bu şekilde hem daha sağlıklı hem
denetim hizmetini daha iyi yapabilecek bir sistem oluştururuz.
Onları izleyelim. Gıda denetimi konusunda herkes bize yardımcı
olsun. Gıdayla ilgili bakıyorum, konuyla hiç alakası olmayan, o
konuda gerçekte ihtisas sahibi olmayan birisi çıkıyor, öyle bir
gıda maddesiyle ilgili öyle bir konuşuyor ki hayret etmemek mümkün
değil."
"SÜT ÜRETİMİNİ 10 YILDA 8 MİLYON TONDAN 17 MİLYON TONA
ÇIKARDIK"
Türkiye’nin süt üretimini 10 yıl içerisinde 8 milyon tondan 17
milyon tona çıkardığına dikkat çeken Eker, "Bu Türkiye’deki hayvan
varlığının hem sayıca hem nitelikçe artışıyla sağlandı. Sayıca
sağlandı çünkü Türkiye, 9 milyon büyükbaş hayvan varlığından 14
milyon büyükbaş hayvan varlığına çıktı. Bu çok büyük bir artış,
yüzde 40’ları aşan bir artış oran. Biz Anadolu’nun kendi varlığı
olan küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi yönünde de tedbirler
aldık. Anadolu coğrafyası koyun coğrafyası. Bizim coğrafyamız,
aldığımız yağış bu topraklarda koyun ve keçiyi daimi olarak
yetiştirmemizi söylüyor. Eğer biz coğrafyanın söylediğini dikkate
almazsak, eğer bir tabiatın gerçeklerini dikkate almazsak zarar
ederiz" ifadelerini kullandı.
Eker, cumhuriyet tarihi boyunca hep aşağı doğru bir seyir izleyen
küçükbaş koyun ve keçi varlığının ilk defa 2010 yılından itibaren
alınan tedbirlerle yükselişe geçtiğini belirtti. 2012 yılında koyun
varlığının 26 milyondan 35 milyona çıktığını anlatan Eker, "Bu
durum, süt ürünlerinde yeni çeşitlerle tanışmamızı sağladı. Keçi
sütü ciddi bir şekilde gelişiyor, artıyor. Mandacılık artık yavaş
yavaş gelişiyor. Koyun sütünde ciddi bir artış var. 17 milyon ton
süte bu şekilde ulaşıldı. Sütün içindeki yağ ve protein oranının
artırılması da önemli. Buna dönük ıslah çalışmaları yapıyoruz. Biz
bunu yaparken bir dizi tedbir aldık. Bugün süt üreten
üreticilerimize işletmelerini biraz daha büyük hale getirebilmeleri
için onlara bir takım teşvik mekanizmalarıyla destekler sağlıyoruz,
hayvan başına destek veriyoruz" diye konuştu.
"BİZ HAYVANCILIĞI STRATEJİK BİR BAKIŞ AÇISIYLA ELE ALDIK"
"Biz hayvancılığı bir stratejik bakış açısıyla ele aldık" diyen
Eker, hayvancılığın daha önceki dönemlerde "tarımın üvey evladı"
olduğunu dile getirdi. Eker, gelişmiş ülkelerin aksine Türkiye’nin
toplam tarım sektörü hasılasının yüzde 25’ini hayvancılıktan
aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Biz bunun için
hayvancılığa ayrılan desteklerin oranını artırdık. Yüzde 4’lerden
yüzde 9’lara çıkardık. Geçen sene sadece hayvancılık yapan
üreticilere, 2 milyar 200 milyon süt desteği, yem desteği veya
hayvan başına verdiğimiz destekten ibaret olmak üzere çeşitli
destekleri verdik. Bu destek bu sene 2.5 katrilyon liraya çıkıyor.
Kalite artıyor. Mesela 2001 yılında Avrupa Birliği (AB) karar
almış, demiş ki ’Türkiye’nin süt işleme sistemi AB standartlarında
değil onun için biz Türkiye’den süt ve süt ürünlerinin AB pazarına
girmesine izin vermiyoruz.’ Ondan öncesinde de zaten AB’ye doğru
bir ihracat söz konusu değil. Biz bir proje yaptık,
sanayicilerimizle, üreticilerimizle bakanlık olarak birlikte
çalıştık. Uzun bir uğraş ve çabanın sonucunda bu sene 1 Nisan
tarihinde bunun açıkladık 3 Nisan 2013 tarihi itibariyle
Türkiye’nin süt üreten firmalarının AB pazarlarına ürün satmasının
önü açıldı."
"2014 YILINDA 9 KURUŞU SÜT PRİM DESTEĞİ VERECEĞİZ"
Süt üretiminin meşakkatli ve zahmetli bir iş olduğunu belirten
Eker, "Hayvan süt verirken kendi yavrusu için süt veriyor,
doğurduğu yavru için süt veriyor. Biz de o yavrusunun aldığından
fazlasını alıp tüketiyoruz. Bu kadar zor ve meşakkatli bir
faaliyet, kuşkusuz maliyeti yüksek. Biz bu maliyetin azaltılması
için çaba sarf ediyoruz. Eskiden süt primleri 1 yıl sonra ödenirdi.
Biz bunun 2010 yılından itibaren yıl içerisinde ödemeye başladık.
Üçer aylık dönemlerle icmalleri yapılıyor" dedi.
Sütün arzının yüksek olduğu dönemlerde fiyatın düştüğünü vurgulayan
Eker, "Bu üretici için çok sıkıntılı bir durum. Bu nedenle süt
arzının yüksek olduğu ve dolayısıyla fiyatın düşük olduğu
dönemlerde primleri yükseltiyoruz. Size bir müjde vereceğim. Bu
senenin ilk 3 ayı için yani Ocak-Şubat-Mart ayı için bakanlık
olarak ödeyeceğimiz süt primi desteğini 9 kuruş olarak belirledik.
Geçen sene 6 kuruştu, bu sene 9 kuruş çünkü maliyetlerdeki artışı
ve yem fiyatlarındaki artışı dikkate almak suretiyle bunu
yapıyoruz. Bu söylediğim soğuk süt için, sıcak süt için de bir prim
ödememiz olacak ve bu ödeme Haziran ayında gerçekleşecek"
açıklamasında bulundu.
"OKUL SÜTÜ UYGULAMASI BAŞARILI BİR ŞEKİLDE GİDİYOR"
Okul Sütü uygulamasının başarılı bir devam ettiğini belirten Eker,
"Her gün milyonlarca yavrumuz ilkokulda okul sütü alıyor. Bu
uygulama devam edecek. Belki bir şekilde bu ürünü diğer ürünlerle
takviye etme imkanımız olur. Onun üzerinde çalışılıyor" dedi.
"GIDA GEN BANKASI KURUYORUZ, 2014 YILINDA HİZMETE GİRECEK"
Eker, Türkiye’de daha önce dünyanın 3. büyük Tohum Gen Bankası’nı
kurduğunu belirterek, "Şimdi gıdaların mayalanmasında kullanılan
kültürlerin oradaki mayaların, küflerin, bakterilerin, onların elde
edilip, izole edilip özel yerlerde muhafaza edilebildiği bir maya
bankası, gıda gen bankası kuruyoruz. Bu da 2014 yılı içerisinde
hizmete girecek" diye konuştu.
TÜRKİYE SÜT ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKANI KOYUNCU: "KANDİL
GECELERİNDE SÜT DAĞITALIM"
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Ali Koyuncu, Türkiye
süt üretiminin 8.4 milyon tondan 17 milyon tonlara çıktığını
belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "milli içeceğimiz ayran"
söylemini hatırlatan Koyuncu, "İnsanlar, tansiyonu düştüğünde ayran
içerler. Ben de diyorum ki bu ülkenin tansiyonunun düşmemesi için
ayranı da içmemiz gerekiyor" dedi.
"Sağlıklı nesiller için süt içilmesi gerektiğini" belirten Koyuncu,
Bakan Eker’e, ürettiği çözümler ve sanayicilere sağladığı destekten
dolayı teşekkür ederek, "Bundan sonra kandil gecelerinde camilerde
süt dağıtalım. Yani şeker dağıtıyoruz ama bakın Allah’u Teala Miraç
Gecesi’nde peygamber efendimize süt ikram etti. Gelin süt
üretiminin artması için bütün camilerde süt dağıtalım. Yaz ayları
geldi, sıcaklar geldi. Madem ’milli içkimiz ayran’ polisimize,
askerimize de ayran dağıtalım" diye konuştu.
BAKAN EKER, BİBERONLA BUZAĞI SEVDİ, İNEK SAĞDI
Programın ardından Bakan Eker’e, yörük poşusu ve kasket hediye
edildi. Poşu ve kasketi takan Eker, 21 Mayıs Dünya Süt Günü
etkinlikleri kapsamında AOÇ’de kurulan stantları gezerek bol bol
ayran ve süt içti. Minik yörüklerin gösterisini izleyen Eker, çuval
yarışında ve renkli anların yaşandığı yoğurt yeme yarışmasında
dereceye girenlere ödüllerini verdi. Türkiye Damızlık Süt
Üreticileri Merkez Birliği standının da gezen Eker, süt sağdı ve
buzağı sevdi. Biberonla buzağıları besleyen Eker, 3 buzağıya yarım
altın taktı.
(İHA)