Bakan Davutoğlu Rus medyasında
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye-Rusya ilişkileri konusunda Rusya devlet radyosunun sorularını cevapladı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Rusya
arasında gerek ikili ilişkilerde gerekse bölgesel ve uluslararası
tüm alanlarda samimi ve açık bir diyalog bulunduğunu belirterek,
"Geçmişteki önyargıların ortadan kaldırılması ve karşılıklı güvenin
oluşturulması süreci esas itibariyle sonuçlanmıştır"
dedi.
Davutoğlu, Rusya'nın Sesi Devlet Radyosu ile "RIA Novosti" Rus
haber ajansına verdiği özel mülakatta soruları yanıtladı.
Bakan Davutoğlu, bakan olmasının ardından Türk dış politikasının
etkinleşerek hızlandığı yorumuna karşılık, büyük bir küresel
değişimin yaşandığına dikkati çekti ve yeni küresel düzenin
kapsayıcı, adil ve sorunların giderilmesine hizmet edecek biçimde
oluşmasını arzu ettiklerini dile getirdi.
"Bu çerçevede Türkiye'nin dış politikada ilgi ve etkinlik menzili
tüm dünyadır" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin, bölgesine
yönelik doğal ve yoğun ilgisinin yanı sıra küresel ölçekli bir dış
siyaset izlediğini vurguladı.
Siyasi diyalog zeminini güçlendirmek, ekonomik ilişkileri
pekiştirmek ve farklı kültürler arasında karşılıklı anlayışı teşvik
etmek yoluyla, barışçıl ve istikrarlı bir küresel düzenin
kurulmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirten Davutoğlu,
şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda barış, istikrar ve refaha hizmet anlayışıyla örtüşen
tüm girişimleri destekliyoruz. Kriz odaklı değil, krizlerin önüne
geçilmesini, mevcut sorunların çözüm süreçlerinin kolaylaştırıp
hızlandırılmasını, özellikle aynı bölgede yer alan ülkeler arasında
azami işbirliğini ve entegrasyonu hedefleyen, diyaloğu esas alan
bir dış politika yaklaşımımız var. Çok boyutlu bir stratejiyle,
çevremizde bir güvenlik, istikrar ve refah kuşağı tesis edilmesini
arzu ediyoruz. Yakın havzalarla bütünleşmek istiyoruz.
Bunun için diplomasiyi etkin biçimde kullanma gayretindeyiz. Bir
taraftan uluslararası platformları etkin biçimde kullanırken, yeni
açılımlar vasıtasıyla amaç ve politikalarımızı paylaşmaya ve yeni
bir Türkiye algısı yaratmaya çalışıyoruz. Bu çerçevede özgüvenli,
sağduyulu ve vizyon sahibi bir dış politika anlayışı
benimsedik."
Türkiye-Rusya ilişkilerinde bugün
Başka bir soru üzerine, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Dİmitriy
Medvedev'in Türkiye'ye yaptığı resmi ziyaretin sonuçlarını ve Rusya
ile Türkiye arasındaki ilişkilerin bugünkü durumunu değerlendiren
Davutoğlu, Medvedev'in 11-12 Mayıs 2010 tarihlerindeki resmi
ziyareti çerçevesinde, Türkiye ve Rusya arasında "Üst Düzey
İşbirliği Konseyi"nin kurulduğunu ve konseyin ilk toplantısının da
yapıldığını anımsattı.
Medvedev'in ziyareti sırasında ayrıca, vize muafiyeti, enerji,
güvenlik, ulaştırma ve tarım gibi alanlarda toplam 16 belge
imzalandığına işaret eden Davutoğlu, Medvedev'in Türkiye
ziyaretinin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Şubat 2009'da Rusya
Federasyonu'na gerçekleştirdiği devlet ziyaretinin ardından bir yıl
içinde en üst düzeyde yapılan ikinci ziyaret olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül'ün ziyaretinde imzalanan "Türkiye Cumhuriyeti ile
Rusya Federasyonu Arasındaki İlişkilerin Yeni bir Aşamaya Doğru
İlerlemesi ve Dostluğun ve Çok Boyutlu Ortaklığın Daha da
Derinleştirilmesine İlişkin Ortak Deklarasyon"
ile ilişkilerin çok boyutlu ortaklık seviyesine yükseldiğine
dikkati çeken Davutoğlu, şunları söyledi:
"Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Medvedev'in ahiren ülkemize
gerçekleştirdiği ziyaret sırasında iki ülke arasında Üst Düzey
İşbirliği Konseyi'nin kurulmasıyla ilişkilerimiz daha üst boyuta
taşınmıştır. Üst Düzey İşbirliği Konseyi, ilişkilerimizin mevcut
durumunun değerlendirilmesi, görüş alışverişinde bulunulması ve
olası projelerin ele alınması bakımlarından önemli bir platform
olacak ve verimli bir diyalog imkanı sağlayacaktır.
Son dönemde, iki ülke arasında gerçekleştirilen üst düzey
ziyaretler Türk-Rus ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatmıştır.
Rusya ile ikili ilişkilerimizde, bölgesel ve uluslararası tüm
alanlarda samimi ve açık bir diyalog mevcuttur. Geçmişteki
önyargıların ortadan kaldırılması ve karşılıklı güvenin
oluşturulması süreci esas itibariyle sonuçlanmıştır. Rusya
Federasyonu ile işbirliği çok boyutlu dış politikamızın en önemli
unsurlarından biridir."
Üst düzey işbirliği konseyi temel oluşturacak
Gazetecilerin "Rus-Türk işbirliğinin yakın perspektifte daha yüksek
bir seviyeye çıkartılması için ne tür faaliyetlerde bulunmak, ne
tür adımları atmak lazım" sorusu üzerine Davutoğlu, "Son olarak
Sayın Medvedev'in ülkemizi ziyaretinde tekrar teyit olunan olumlu
siyasi ilişkiler zemininden hareketle ve özellikle Üst Düzey
İşbirliği Konseyi mekanizmasının sağlayacağı imkanları sonuna kadar
kullanarak ilişkilerimizi daha da ileri bir aşamaya
taşıyabileceğimizi düşünüyorum" yanıtını verdi.
Davutoğlu, iki ülke dışişleri bakanlıkları arasındaki mevcut
danışma mekanizmalarından, ayrıca çeşitli bakanlıklar arasında
imzalanan anlaşma ve protokollerde öngörülen komisyon, komite,
çalışma grubu gibi mekanizmalardan
mümkün olan en geniş şekilde yararlanılmasının önemli olduğunu
vurguladı.
İki ülke arasında son 20 yılda imzalanan anlaşmalarla bu yöndeki
hukuki zeminin oluşturulduğunu dile getiren Davutoğlu, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Bu bağlamda bir ilave hususa da değinmek istiyorum. Üst Düzey
İşbirliği Konseyi kapsamında faaliyet gösterecek Toplumsal Forumun
çok önemli bir işlevi olduğu kanaatindeyim. Türk ve Rus
milletlerinden birçok kıymetli şahsiyetin üyesi bulunduğu bu forum
halklarımızı yakınlaştıracaktır. Toplumsal Forumun görünürlüğünün
olmasının, faaliyetlerinin kamuoyunca bilinmesinin ve ilgi
görmesinin Toplumsal Forumun başarısına katkı sağlayacağını
düşünüyorum."
Davutoğlu, gazetecilerin, iki Avrasya ülkesi Türkiye ve Rusya'nın
bazı bölgesel ve küresel sorunlarla ilgili yaklaşımlarının
örtüştüğünü belirterek, "Size göre, Rus-Türk bölgesel işbirliğinin
ana hatları nelerdir" sorusunu yöneltmeleri üzerine, iki ülke
arasında 2001 yılında Avrasya Eylem Planının imzalandığını
anımsattı. Bu plan ile Avrasya bölgesinde işbirliğinin
geliştirilmesinin amaçlandığını, ayrıca eski Sovyet coğrafyasında
siyasi istikrara, ekonomik kalkınmaya olabilecek ortak katkıları
araştırmanın amaçlandığını kaydeden Davutoğlu, şunları
kaydetti:
"Esasen Avrasya Eylem Planı, Türk-Rus ilişkilerinin niteliğinin
olumlu yönde değişmesini temin eden dönüm noktalarından biridir.
Halihazırda ise, Kafkasya'da kalıcı istikrarın tesisi için gerek
Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu (KİİP) çerçevesinde, gerek
diğer ikili ve uluslararası platformlarda Türkiye ve Rusya yapıcı
katkılarda bulunmaktadırlar. Avrasya coğrafyasının dışında, Orta
Doğu ve Balkanlar'da da, ülkelerimiz uluslararası barışa ve anılan
bölgelerin kalkınmasına katkıda bulunma fırsatlarına sahiptir.
Türk-Rus ilişkilerinin ulaştığı mükemmel düzeyin ve Başkan
Medvedev'in 11-12 Mayısta Ankara'ya yaptığı resmi ziyaret sırasında
kurulan ve ilk toplantısı yapılan, Türkiye ve Rusya Federasyonu
arasında üst düzey hükümetlerarası bir
mekanizma işlevi görecek olan Üst Düzey İşbirliği Konseyi'nin
kapsamlı stratejik işbirliğine temel oluşturacağına, Avrasya, Orta
Doğu, Balkanlar ve diğer ilgili bölgelerde ülkelerimizin
işbirliğine ivme kazandıracağına inanıyorum."