Bakan Çubukçu'dan Siirt açıklaması
Abone olBakan Çubukçu, Türkiye'yi sarsan taciz iddialarıyla ilgili olarak iki müfettiş görevlendirildiğini açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Siirt'te meydana
gelen olayla ilgili olarak iki müfettiş görevlendirildiğini
belirterek, ''Üzerinde titizlikle eğildiğimiz bir konu... Olayda
sorumluluğu olan her kim olursa olsun hoş görmem ve gerekli
yaptırımların en ağırıyla cezalandırılmasını sağlarım''
dedi.
TBMM'deki 23 Nisan resepsiyonunda gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Çubukçu, Aleviliğin ders kitaplarında yeniden
düzenlenmesi konusundaki taleplerin hatırlatılması üzerine, Alevi
çalıştaylarının bakanlıklarla ilgili sonuçlarının kendisine
gönderildiğini belirtti.
Ders kitaplarının basımının Mayıs ayında yapıldığını hatırlatan
Çubukçu, ''Alevi din adamlarından geniş bir grup oluşturup,
bilgilerin ders kitaplarına nasıl yerleştirileceği konusunda bir
çalışma yapacağız. Hüseyin Çelik döneminde Bakanlık olarak daha
önce bu konuda kapsamlı çalışma yapılmıştı. Ama ilave talepler var.
Mesela, haftada bir gün Cemevine gitme istekleri var. Eğitim
kurumlarında olabilecek şeylerle ilgili çalışmamız yok. Ama bu
konuda bir çekincemiz yok'' diye konuştu.
Çubukçu, Siirt'teki olaylarla ilgili soru üzerine, konuyla ilgili 2
müfettiş görevlendirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
''Üzerinde titizlikle eğildiğimiz bir konu. Biliyorsunuz yayın
yasağı getirildi. Bunun da nedeni; mağdur çocukların yaşının küçük
olması ve işlenen suçun niteliğidir. Uzun yıllar ceza avukatlığı
yaptım ve bu alanlar benim alanım. Çocuklar, olay ortaya çıkar
çıkmaz koruma altına alındı ve şu anda güvenli bir ortamdalar.
Yaşadıkları travmanın ve psikolojik sorunların atlatılması için
koruma altına alındıkları kurumlarda kendilerine en iyi hizmetin
verileceğine inanıyorum.''
Olayı ortaya çıkaran kişinin rehber öğretmen olduğunu belirten
Çubukçu, ''Özellikle rehberlik ve psikolojik danışmanlık
öğretmenlerinin, önemli fonksiyonları yokmuş gibi davranılır. Ama
tam da bu nedenle; aileleri tarafından yeteri kadar korunamayan ve
sosyal risk altında istismara açık olan çocukların çok daha büyük
dikkatle okullarda takip edilmeleri lazım. Öğretmeni de bu anlamda
kutladım. Benim öğretmenlerden tam da beklediğim böyle bir tutum,
davranış'' diye konuştu.
Kamuoyunun, bu konular üzerinde konuşulmamasını ''bir şeyleri
örtbas etme niyeti'' olarak algılamaması gerektiğini ifade eden
Çubukçu, şöyle konuştu:
''Onlar bizim çocuklarımız ve onlara yapılan her şey, bizi
herkesten fazla yaralıyor. Sorumluluk makamında olan biri olarak
herkesten fazla etkileniyoruz. Ama yargı, konuyu büyük titizlikle
götürüyor. Kendi adıma, bu olayda sorumluluğu olan her kim olursa
olsa hoş görmem ve gerekli yaptırımların en ağırıyla
cezalandırılmasını sağlarım. Yapabileceğimiz, bundan sonra bunu
hızla telafi edecek çalışma yaparak, onları eğitim hayatlarına
kazandırarak daha doğru bir gelecek planlamaktır. Bu haberler
çıktığı zaman çocukların ismi ne kadar kısaltılarak yazılırsa
yazılsın, çocuklar okullarda çok hızlı damgalanıyor ve 'O sen
misin?' deniyor. Başka okula gitse bile çok çabuk deklare
edilebiliyor. O nedenle titizlik göstermek gerekiyor. Olay yargının
gelişmesine göre bazen farklılık da arz edebiliyor. İşin niteliği
de değişebilir, mesele büyüyebilir, küçülebilir ama onları
bilemiyorum.''
SBS VE KILIK KIYAFET ANKETİ
Çubukçu, SBS ve kılık kıyafet konusunda anket yapıldığını
hatırlatarak, ''Aslında eğitimin en önemli paydaşları
öğrencilerdir. Ama öğrencilere sorulmadan hep bizler onlar için
karar veriyoruz. Doğrudan demokrasi yöntemini biz ilk kez YGS için
kullandık. YÖK, Bakanlığın görüşünü istemişti. Ben de bunu sınava
girecek öğrencilere soralım demiştim. İlk gün 182 bin öğrenci
girmişti ve biz onların görüşünü bakanlık görüşü olarak YÖK'e
iletmiştik'' dedi.
SBS'ye ilişkin soruların uzun ve kapsamlı olduğunu, ayrıca başka
alanlarda değerlendirme yapmalarına yardımcı olacağını, ayrıca
öğretmen ve velilere ilişkin bölümlerin de bulunduğunu anlatan
Çubukçu, ''Öğrenciler çok etkin katılımdan yana. Bunu, bundan
sonraki uygulamalarda da göreceksiniz. Mesele bana bir çocuk
'Çalıştaylara da bizi davet edin, bir bölümü bize açın' demişti.
Evet doğru söylüyor. Sempozyumlarda öğrenciler de ne istediklerini
tartışsın. Artık çocuk haklarının geldiği noktada onları doğrudan
ilgilendiren konularda doğrudan demokrasiyi etkin şekilde kullanmak
gerekir'' diye konuştu.
BAHÇELİ'NİN GÖRÜŞÜ
Çubukçu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ''çocuk affıyla''
ilgili açıklamasının sorulması üzerine, ''Af çok tartışmalı bir
konu... Kapsamlı bir değerlendirmeyi gerekli kılar. Bu konuda zaten
bir düzenleme yapılacak, konu Meclisin gündeminde. Çocuk suçlarının
daha hafif cezalar almalarını sağlayacak düzenlemeler yapılıyor''
yanıtını verdi.