Bakan Çiçekten bomba sözler!
Abone olBakanlar Kurulu sona erdi. Gündemde Taraf'ın yayınladığı o meşhur darbe planı var. Hükümet sözcüsü ise oldukça sert!
Bakanlar Kurulu Toplantısı sona
erdi. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek açıklama
yaptı.Çiçek, Taraf'ın yayınladığı "darbe planıyla" ilgili Ankara'da
şok etkisi yaratacak sözlerin yeni sahibi oldu. Çiçek, "kimsenin
suç işlemeye imtiyazı olmadığını" söyleyerek sorumlular ortaya
çıkarılmalıdır mesajı verdi.
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Cemil Çiçek, Taraf gazetesinde yayımlanan belgeyle
ilgili olarak, ''Kim tarafından ve nerede hazırlanırsa
hazırlansın, bu yöndeki çalışma gayret ve oluşumlar, yasa dışı,
hukuk dışıdır, demokrasi dışıdır. Bu işin önünde, arkasında, içinde
kim varsa bunun ortaya çıkarılması gerekmektedir''
dedi.
Çiçek, AK Parti'nin iddialarla ilgili başta Cumhuriyet Savcılığı
olmak üzere başvurularda bulunacağını bildirdi.
Cemil Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'daki Bakanlar Kurulu toplantısı
sonrasında, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Taraf Gazetesinin haberindeki iddialara ilişkin Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın konuya ilişkin Şanlıurfa'da yaptığı konuşmanın
hatırlatılması ve bu konudaki Hükümetin yaklaşımının ve atacağı
adımların sorulması üzerine Çiçek, şunları söyledi:
''Sayın Başbakanımız bu konuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Bu açıklama gayet net ve açıktır. Biz bu konuyu önemsiyoruz. AK
Parti yasal bir partidir. Faaliyetlerini de Anayasa, siyasi
partiler ve ilgili mevzuat çerçevesinde sürdürmektedir ve bu
faaliyetleri çerçevesinde AK Parti 2002 seçimlerinde iktidar
olmuştur. AK Parti'nin iktidar oluşu gizli kapaklı bir kısım
çalışmaların sonucu değil, demin söylediğim mevzuat çerçevesinde
vatandaşımızın, milletimizin teveccühü takdirinin sonucudur.
Dolayısıyla iktidar oluşu, hiç kimsenin atıfetine, lütfuna bağlı
değil, milletimizin takdirinin sonucudur ve baştan beri de ifade
ediyoruz ki AK Parti olarak, bizim dayandığımız yegane güç
milletimizin kendisidir ve demokrasilerde milletten daha üstün bir
güç de yoktur.''
AK Parti hükümetlerinin, olağanüstü ve anti-demokratik yol ve
yöntemlerle iktidar olmuş bir parti olmadığını söyleyen Çiçek,
partisinin, demokrasinin normal kanalları ve hukuk kuralları
içerisinde iktidar olduğunu ifade etti.
Çiçek, şöyle devam etti:
''Gündeme gelen bu konu ya da bu metin kim kim tarafından
ve nerede hazırlanırsa hazırlansın, bu yöndeki çalışma gayret ve
oluşumlar yasa dışıdır, hukuk dışıdır, demokrasi dışıdır. Bunun da
herkes tarafından iyi bilinmesi lazım. Demokrasiyi yeteri kadar
hazmedemeyen insanlar bulunabilir, gruplar bulunabilir. Bu türlü
çabalar ve gayretler, en evvel demokrasiye, devletimize ve
milletimize zarar vermektedir ve bunlar bizim kanaatimize göre
açıkça kamu düzenini de ihlal eden eylemlerdir, suç teşkil eden
eylemlerdir. Suç teşkil etmesi hasebiyle de gerçeğin ortaya
çıkarılması hepimizin arzusudur. Milletimizin de beklentisidir. Bu
işin önünde arkasında, içinde kim varsa bunun ortaya çıkarılması
gerekmektedir. İcra olarak bize düşen ne varsa biz yapmaya hazırız.
Kimsenin suç işleme imtiyazı yoktur. Milletin huzurunu kaçırmaya
kimsenin hakkı da yoktur. O nedenle bir hukuk devletinde suç teşkil
eden bir eylem varsa, bir çaba varsa, bir gayret varsa, bunu
soruşturacak makamlar vardır ve AK Parti olarak da biz bu
mekanizmayı harekete geçireceğiz. En başta Cumhuriyet Savcılığı
olmak üzere başvurularda bulunmuş olacağız, bununla ilgili de
çalışmaları tamamlıyoruz. Üzerinde çalışıyoruz. Hukuki olarak ne
imkan varsa bunu sonuna kadar kullanmaya hazırız. Milletimizin de
zaten huzurunu kaçırmaya kimsenin hakkı yok. En ayrıntılı bir
şekilde konunun aydınlığa çıkarılması noktasında hem kararlılığımız
sürüyor, hem de çabamızı sürdürmüş olacağız.''
SİLAH KANUNU TASARISI
Çiçek, Başbakanlık Yeni Bina'da gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu
Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, toplantıda Silah Kanunu
Tasarısı Taslağı'nın görüşüldüğünü söyledi.
Bu konuda iki mevzuat bulunduğunu anımsatan Çiçek, bunların ateşli
silahlar ve bıçaklar hakkındaki kanun ile avda ve sporda kullanılan
tüfeklerle ilgili kanun olduğunu belirtti.
Bu taslak üzerinde bir iki ufak çalışma yapılması gerektiğini
anlatan Çiçek, bu kanunların tek mevzuat haline getirilmeye
çalışıldığını ifade etti.
Ruhsatlandırma işinin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacağını
belirten Çiçek, şu bilgileri verdi:
''Bu alandaki ortaya çıkan boşluğu giderip işleri tek elden
toplayıp, denetiminin de daha sağlıklı şekilde yapılması gerekecek.
Çünkü ilgili kanun 1953 yılında çıkarılmış ve yürürlüğe girmiş,
aradan geçen süre içerisinde de 7 defa değiştirilmiştir.
Dolayısıyla hala bir kısım boşluklar mevcuttur. Zaman zaman bunun
kamuoyuna yansımaları da var. Bu manada hem ruhsatlandırma hem
satış hem de bu konularda tek elden değerlendirme yapılmasına
ihtiyaç var. Bu, aynı zamanda AB mevzuatıyla ilgili bir
taslaktır.
Toplantıda ikinci görüştüğümüz konu, Sebze ve Meyve Ticaretinin
Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı'dır, kamuoyunda 'Haller
Yasası' olarak bilinen... Bunun üzerinde de Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı çok kapsamlı çalışma yaptı. Üzerinde biraz daha çalışmaya
ihtiyaç var. Bu da bu alandaki boşluğu düzenlemek için çıkarılacak.
Halen haller üzerinden pazarlama zorunluluğunun serbest rekabeti
olumuz etkilemesi, komisyon oranlarının ticareti zorlaştıracak ve
kayıt dışılığı artıracak düzeyde bulunması, sebze ve meyvelerin
fiyat ve miktarlarına ilişkin bilgilerin yeterince bilinememesi,
laboratuvar ve soğuk hava tesisleri gibi bir kısım temel altyapının
yeterince mevcut olmaması başta olmak üzere öbür taraftan da
üreticinin emeğinin tam olarak karşılanmaması aynı zamanda
tüketicinin korunması gibi çok amaçlı bir kanun tasarısıdır. Yine
bu tasarının AB ile de alakası var.''
Çiçek, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un da ele alındığını
belirterek, kanunun mevzuatının sık sık değiştiğini anımsattı.
Yasanın çıkarıldığı günden bu yana ortaya çıkan zorlukları ortadan
kaldırmak, AB müktesebatına uyumu sağlamak ve tüketicinin
korunmasını büyük ölçüde daha sağlıklı teminata kavuşturmak için
çalışma yapıldığını anlatan Çiçek, ''Yasa çıktığı takdirde
18 AB mevzuatı birleştirilmiş bu kanunu yansıtılmış
olacaktır'' dedi.
Çiçek, bu sabah Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın
yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Babacan'ın aynı konularla ilgili
Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini söyledi.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ
Bakanlar Kurulu Toplantısı'nda, Kısa Çalışma Ödeneği'nin de ele
alındığını ifade eden Çiçek, ''Kısa Çalışma Ödeneği de
denilen, ekonomik kriz sebebiyle dünyadaki küresel krize paralel
olarak zor durumda bulunan işletmelere İşsizlik Fonu'ndan kaynak
aktarılmasına imkan veren uygulamada başvuru süresinin 6 ay daha
uzatılmasına karar verildiğini'' söyledi.
Çiçek, AB ile ilgili çalışmalara ilişkin Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış'ın da Bakanlar Kurulu'na bilgi verdiğini
belirtti.
Çek Cumhuriyeti'nin, AB Dönem Başkanlığı sırasında vergilendirmeyle
ilgili faslın müzakereye açılmasına imkan olabileceğini
düşündüklerini anlatan Çiçek, ''Bununla ilgili olarak
resmen Türkiye'den pozisyon belgesi istenmiştir. Türkiye olarak
zaten hazırlığımız önceden vardı. Derhal Hükümetimiz tarafından
gereği yapılmıştır. Ümit ediyoruz ki bu dönemde hiç olmazsa bir
başlık daha müzakereye açılmış olabilecektir'' diye
konuştu.