Bakan Çiçek'ten ağır ithamlar
Abone olÇiçek, "Hiç kimse bana 24 bankanın durup dururken soyulduğunu söyleyemez" diyerek sebepleri açıkladı..
Adalet Bakanı: Yolsuzluğun ayakları siyasetçi, bürokrat, işadamı
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yolsuzlukların organize suçlar olduğunu
belirterek, ''Yolsuzluğun bir ayağında siyasetçi, bir ayağında
bürokrat, bir ayağında da işadamları var'' dedi. Cemil Çiçek,
Türkiye Bülteni Dergisi'ne yaptığı açıklamada, Türkiye'de yargının
sorunları, yolsuzlukla mücadele ve AB'ye üyelik sürecinde yargı
alanında yapılan düzenlemelere değindi. Adalet, hukuk ve yargı
meselesi çözülmediği takdirde çok büyük sıkıntılarla karşı karşıya
kalınacağını ifade eden Çiçek, ''Ülkenin temel açığı, hukuk
açığıdır. Bu açık kapanmadığı sürece birçok sorunu çözmek mümkün
değildir'' dedi. Yargı hizmetlerine ayrılacak payın, dış ve iç
güvenliğin sağlanması için ayrılan paylardan daha az olmaması
gerektiğini dile getiren Çiçek, Türkiye'de yargıya bütçeden ayrılan
payın asgari seviyenin bile altında olduğunu vurguladı. ''Yapanın
yanına kar kalıyor'' düşüncesinin toplumda giderek kesin inanca
dönüştüğünü kaydeden Çiçek, ''yasalar ihtiyaçlara cevap vermiyorsa,
insanlar yaptıklarından dolayı herhangi bir cezai müeyyide ile
karşı karşıya kalmıyorlarsa o toplumda yargıya güvenden söz etmenin
mümkün olmadığını'' dile getirdi. ''24 BANKA DURUP DURURKEN
SOYULMADI'' Yolsuzlukla mücadele konusundaki çalışmalara değinen
Çiçek, şunları söyledi: ''Türkiye'de dokunulmazlığı olanlar sadece
milletvekilleri değil, bazı kurumların da kendi yarattıkları sistem
içerisinde yasal olmayan dokunulmazlığı bulunuyor. Hiç kimse bana
24 tane bankanın durup dururken soyulduğunu söyleyemez. Hiç
kimsenin bu kadar soygunu duymaması mümkün değil. Yirmiden fazla
bankanın içi boşaltıldı. Bu boşaltmanın sonucu olarak hepimiz
gelirlerimizden 56 milyar doları ödüyoruz. Kime? Bankanın içini
boşaltan bir avuç insana... Türkiye'de hukuk kuralları
işletilmediği için, sebebi ne olursa olsun son birkaç yıl içinde 56
milyar dolar gitti.'' Cemil Çiçek, yolsuzlukların organize suçlar
olduğunu belirterek, yolsuzluğun bir ayağında siyasetçi, bir
ayağında bürokrat, bir ayağında da işadamının bulunduğunu ifade
etti. Hükümet olarak yolsuzlukların üzerine kararlılıkla gitmeye
devam edeceklerini anlatan Çiçek, ''Devletteki soygunu bitirmeye
kesinlikle kararlıyız. Kamu vicdanı, artık yolsuzluk yapanların
yanına kar kalmaması konusunda çok hassas. Meclis bir çalışma
yaptı. Bu çalışmanın raporlarda kalmaması için soruşturma süreci
yaşanacak'' diye konuştu. ''YOLSUZLUKLA MÜCADELE YASA TASLAĞI''
''Geçmişte yapılanların hesabını sormak yeterli değil'' diyen
Çiçek, şöyle devam etti: ''Bundan sonra da yolsuzlukların önüne
geçilmesi gerekiyor. Bunun için bir yasa taslağı hazırladık. Çok
kısa bir süre sonra meclise getirmeyi hedeflediğimiz 'Yolsuzlukla
Mücadele Yasa Taslağı'nda, yolsuzlukla mücadele için önemli
yenilikler getiriliyor. Bu taslak yasalaşırsa, artık Türkiye'nin
geleceğini karartan yolsuzluğu yapanlar hiçbir aftan
yararlanamayacak, bilakis cezalar 2-3 kat artırılacak. Üçüncü
dereceye kadar akrabaların da mal varlıklarına el konulabilecek.
Çalışma alanı yolsuzluk olan 'İhtisas Mahkemeleri' kurulacak. Artık
zaman aşımı ve sır kavramlarına da yeni bir düzenleme
getirilecek.'' Yolsuzluklara karşı etkin mücadele yürütülmesinin
zorunlu olduğunu vurgulayan Çiçek, yolsuzluk ve usulsüzlük
konusunda cezaların etkin ve caydırıcı hale getirilmesi için Türk
Ceza Kanunu'nda ve diğer ceza mevzuatında değişiklikler yapmak
üzere Adalet Bakanlığı'nda oluşturulan komisyonun çalışmalarını
sürdürdüğünü belirtti. Çiçek, AB ile yürütülen ''Yolsuzlukla
Mücadele Projesi'' kapsamında, 4 bin hakim ve Cumhuriyet savcısına
yolsuzlukla mücadele eğitimi verilmesi yönündeki çalışmaların devam
ettiğini söyledi. ''ÇAĞDAŞ ANAYASA'' AB'ye üyelik sürecinde Adalet
Bakanlığı'nın yaptığı çalışmaları anlatan Çiçek, şunları kaydetti:
''AB yolunda önemli kilometre taşı olarak kabul edilen 6. ve 7.
uyum paketlerinin kabul edilmesiyle, 164 yıllık çağdaşlaşma ve AB
yolunda ilerleme konusunda önemli bir mesafe kat edildi. Demokratik
standartların yükselmesi, temel hak ve özgürlüklerin kullanım
alanlarının genişletilmesi ve insanı esas alan bir anlayışa destek
sağlanması konusunda önemli bir gelişme sağlandı.'' TBMM'ye düşen
önemli görevlerden birinin de, sadece yasalarda değişiklik yapmak
değil, bireyin hak ve özgürlüklerini öne çıkaran çağdaş bir anayasa
hazırlamak olduğunu belirten Çiçek, ''Yeni dönemde belki en
öncelikli meselemiz, iktidarı ve muhalefetiyle günün ihtiyaçlarına
uygun çağdaş bir anayasayı yapmaktır'' dedi.