Bakan Çicek, DİSK'e rest çekti

Devlet Bakanı Cemil Çiçek, İstanbul'da 1 Mayıs kutlamaları için Çağlayan Meydanı'nın tahsis edildiğini belirterek, ''Ama illa da bazıları (Biz Taksim'de yapacağız) diyorsa, tabiatıyla herkesin isteğine uygun yer sağlamak imkanımız yoktur. Onun için 1 Mayıs gelmeden bunu gerginlik konusu yapıp, yasaların çiğnenmesinin bir vesilesi yapmak yerine, yasalara uygun kutlamaları yapmak herkesin menfaatinedir'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda CHP Kocaeli Milletvekili İzzet Çetin, 1 Mayıs kutlamalarıyla ilgili gündemdışı söz aldı. 1 Mayıs'ın ne kavga zemini ne kırlarda eğlenilerek piknik yapılacak gün olduğunu ifade eden Çetin, ''1 Mayıs işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günüdür. 1 Mayıs işçi bayramıdır'' diye konuştu. İzzet Çetin, 1977 yılındaki 1 Mayıs kutlamaları sırasında yaşanan bir provokasyon sonucu 37 emekçinin yaşamını yitirdiğini, o zaman bu provokasyonu kontr-gerillanın yaptığının herkes tarafından bilindiğini iddia ederek, ''Zamanın başbakanı ve ana muhalefet partisinin genel başkanı Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit'i (artık aradan geçen neredeyse 27 yılda çok şey değişti, korkmalarına gerek yoktur) bu olayın faillerini açıklamaya davet ediyorum'' dedi. İzzet Çetin, kendisinin ve AK Parti Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır'ın verdiği iki ayrı yasa teklifinin görüşülerek 1 Mayıs'ın işçi bayramı olarak ilan edilmesini istedi. ÇİÇEK'İN KONUŞMASI Adalet Bakanı Cemil Çiçek de gündemdışı bu konuşmaya verdiği yanıtta, Türkiye'de de bütün dünyada olduğu gibi 1 Mayıs gününün her sene kutlandığını söyledi. Dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye'de de çalışanların düşüncelerini, isteklerini, mesajlarını ve iktidarlardan beklentilerini 1 Mayıs vesilesiyle dile getirmelerinin hakları olduğunu kaydeden Çiçek, ''İktidar olarak bize düşen de bu hakkın en iyi şekilde kullanılmasını sağlamaktır'' dedi. Geçtiğimiz yıllarda zaman zaman 1 Mayıs kutlamalarının endişe kaynağı olduğunu dile getiren Cemil Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şüphesiz bunun sebebi çalışanlar değildir ya da bu günün anlamına inanan insanlar değildir. Ama bir vakıa olarak tespit ettiğimiz kadar bu ülkede hepimizi üzen birtakım olaylar cereyan etmiştir. Yeni 1 Mayıs'ları kutlarken şüphesiz yaşadığımız bu acı derslerden istifade ederek, gerekli sonuçları çıkararak bundan sonraki 1 Mayıs'ları o tip olaylara meydan vermeden kutlamış olmamız gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ikinci maddesinde ifade edildiği gibi devlet olarak biz hukuk devletiyiz. Neyi söyleyeceksek, neyi talep edeceksek hukuk kuralları içinde ve yasalar çerçevesinde bunu yapmamış olmamız gerekiyor.'' ''KISITLAMADAN YANA DEĞİLİZ'' Bakan Çiçek, 1 Mayıs'ın beklentilere uygun kutlanabilmesi açısından toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunun sağladığı imkanlar neyse hükümet olarak bunu çalışanlara vermeye kararlı olduklarını ifade etti. Herhangi bir kısıtlamadan yana olmadıklarını dile getiren Çiçek, şöyle devam etti: ''Ama bunu yaparken de geçmişte yaşadığımız bir kısım sıkıntıları da dikkate alarak gerekli önlemleri almak da hükümet olarak görevimizdir. Böylesine anlamlı ve sevinçli günü bir üzüntü kaynağı haline getirmemiz gerekiyor. Buna da dikkat etmemiz lazım. Biz hükümet olarak bu hakları tanırken özellikle 1 Mayıs günü bu kutlamaları bu toplantıları yapacak sendikalarımıza ve tertip heyetlerimizin de geçmişte yaşanan olayların sorumluları ya da tertipçilerinin aralarına karışarak yeni üzüntü kaynağı olmamasını da buradan temenni ediyoruz. Bu ülkede her şey söylenebilir ama usulüne uygun olarak söylenmesi lazım. Usulüne uygun söylenmesi demek de mevcut yasaların uygulanması demektir. O yasalar eksikse, yanlışsa, çağın gereklerine uymuyorsa o yasaları değiştirebiliriz ama o yasalar yürürlükte olduğu sürece bunlara uymak için herkesin mükellefiyeti vardır. Bu günü kutlamak için önde olan kesimler açısından da bu yükümlülük vardır.'' ''HAK KULLANILAMAZ HALE GELİR'' Sendikaların talepleri doğrultusunda valiliklerin 1 Mayıs kutlamaları için yer tahsis ettiğini kaydeden Çiçek, sözlerini şöyle tamamladı: ''Hiçbir hukuk devletinde herkes her istediği yerde herşeyi söyleyemediği gibi herşeyi de yapamaz. 1 Mayıs'la ilgili sıkıntılar herkesin istediğini istediği gibi ve istediği yerde söylemek gibi serbestliği istemesinden kaynaklanıyor. Kaldı ki bu bayramı kutlayacak tek bir sendika da değil. Birden fazla sendika, kuruluş ve organizasyon bu günü kutlamak istiyor. Herkesin belli bir yeri illa burada yapacağım diye istemesi halinde korkarım ki bu hak kullanılamaz hale gelir. 500 bin, 1 milyon kişilik mitingler yapılabilen Çağlayan meydanı da İstanbul'da miting yapmak isteyenler için tahsis edilmiştir. Bir kısmına da isterlerse Kazlıçeşme'de bu mitingi yapabilecekleri ifade edilmiştir. Ama illa da bazıları (Biz Taksim'de yapacağız) diyorsa, tabiatıyla herkesin isteğine uygun böyle bir yeri sağlamak gibi bir imkanımız yoktur. Onun için 1 Mayıs gelmeden bunu gerginlik konusu yapıp yasaların çiğnenmesinin bir vesilesi olarak yapılmak yerine yasalara uygun kutlamaları yapmak herkesin menfaatinedir. Bu, en evvel çalışanlarımızın da menfaatinedir.'' TBMM Genel Kurulu'nda gündemdışı görüşmeler sürerken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in davetlisi olarak Türkiye'yi ziyaret eden Moğolistan Cumhurbaşkanı ve beraberindeki heyet kordiplomatik locadan Genel Kurul'u selamladı. Konuk heyete TBMM Başkanı Bülent Arınç eşlik etti. ZİRAAT BANKASI'NDAN ALINAN KREDİLER Genel Kurul'da AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi, üzüm üreticilerinin sorunlarına ilişkin bir gündemdışı konuşma yaptı. Tarım ve Köyişleri Bakanı Güçlü, Çerçi'nin konuşmasını yanıtlarken, don dolayısıyla zarar gören çiftçilerin Ziraat Bankası'ndan aldıkları kredilerin faizsiz olarak ertelenmesi yönündeki taleplerini Hükümet'e ileteceğini bildirdi. Güçlü, doğrudan gelir ödemelerinin zarar gören çiftçilere erken ödenmesine ilişkin çalışmaların da sürdüğünü bildirdi. TBMM Genel Kurulu'nda ayrıca Danışma Kurulu önerisi de kabul edildi. Buna göre, TBMM Genel Kurul'u 4 Mayıs Salı günü Anayasa değişikliği paketini görüşmek üzere saat 13.00'te toplanacak.