Bakan Çelik'ten hodri meydan

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Van'daki olayda, yargıya müdahale anlamına gelebilecek, iğne ucu kadar bir delil bulunması halinde, herkesten özür dileyeceğini söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda, bakanlığının bütçesi üzerindeki soru ve eleştirileri yanıtlayan Çelik, Van'daki olaylara dikkat çekti. Bakan Çelik, Vanlı, Van milletvekili ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nin eski öğretim üyesi olarak, üniversitenin böyle tatsız bir konuyla gündeme gelmesini arzu etmediğini dile getirdi. Çelik, ''meseleye, yargıya müdahale anlamına gelebilecek, iğnenin ucu kadar delil bulabilirseniz, Meclis'in huzuruna gelip, herkesten ve kamuoyundan özür dileyeceğim" dedi. Yargıya müdahale tartışmasına değinen Çelik, "benim müsteşarım, bir şube müdürünü tayininden dolayı, şu anda Yargıtay'da yargılanıyor. Ben ekibimi toplayıp, Yargıtay'ın önüne gidersem, bu yargıya müdahale olur mu olmaz mı?" diye sordu. Çelik, "bütün kamudaki işleyişte, eksiklikler var. Bunları genel olarak eleştirebiliriz ancak spesifik olaylar üzerine konuşulursa, bu yargıya müdahale anlamına gelir. Orada ölen insan, benim en yakın aile dostumdu. Trajik vefatından dolayı herkesten daha fazla üzüldüm'' diye konuştu. Davaya ilişkin gelişmeler Rektör Yücel Aşkın, ilk kez 14 aralıkta hakim karşısına çıkmış ve söz alarak savunma yapmıştı. Yaklaşık yarım saat süren savunmasını rahatsızlığı nedeniyle oturarak yapan Rektör Aşkın, yasaların kendisine verdiği yetkiler dışında yetki kullanmadığını söylemişti. Aşkın, ''benim dönemimde, üniversitede huzur ve sükun hakim oldu. Personel alımı akademik ölçütlere göre yapıldı. İddialar asılsızdır. Benim hakkımda bir örgüte yataklık yaptığımla ilgili suçlamada bulunanlarla çalıştım. Bunların iddia ettiği gibi benim ve rektör yardımcılarımın baskısı olmadı'' ifadelerini kullanmıştı. Aşkın'ın tahliye talebi reddedilmiş ve duruşma 29 aralık tarihine ertelenmişti. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, 15 aralıkta da evinde tarihi eser ele geçirildiği gerekçesiyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle açılan dava kapsamında hakim karşısına çıkmıştı. Davada Aşkın beraat etmişti. Eğitim üzerine Eğitimde gerçekleştirdikleri çalışmalar hakkında da bilgi veren Çelik, kendisinden önceki Milli Eğitim bakanlarının, okullara 174 bin bilgisayar gönderdiğini, bakanlığı döneminde 5 haziran 2005 tarihi itibariyle bu rakamın 86 bin olduğunu anlattı. Milli Eğitim Bakanı Çelik, ücretsiz kitap dağıtımının, AKP'nin projesi olduğunu dile getirerek, ''Hüseyin Çelik'in, onun, bunun değil. İnternet, öğretmenlere kariyer sistemi gibi projeler 'şu bakanın' derlerse, buna gülerim'' dedi. Öğretmenlerin ek ders ücretlerinin 2006'da mutlaka artırılacağını ifade eden Çelik, öğretmenleri tatmin edici bir artış yapacaklarını bildirdi. Hüseyin Çelik, CHP'nin muhalefet olarak eleştirilerde bulunacağını belirterek, ''yapılan her şeye kötü derseniz, kamuoyu size inanmaz'' dedi. Üç yılda 270 milyon ücretsiz ders kitabı dağıttıklarını anlatan Çelik, bir kitabın birim maliyetinin 1.65 YTL olduğunu belirtti. İdeolojik kaygılar Konuşmasında Açık Öğretim Lisesi Yönetmeliği'ne de yer veren Çelik, kendilerine, 'sosyal bilimler mezunuyum, hukuk fakültesine girmek istiyorum ama eşit puan istiyorlar' şeklinde mektuplar geldiğini söyledi. Çelik, Dünya Bankası Türkiye Temsilcisi Andrew Vorking'in, bu uygulamanın bütün dünyada yapıldığını söylediğini kaydederek, dünyanın bunu söylediğini, ideolojik kaygılarla bu işe saplanıp kalınmaması gerektiğini vurguladı. CHP'nin 1974 yılındaki Milli Eğitim Bakanı Mustafa Üstündağ'ın dokuzuncu Milli Eğitim Şurası'nda konuyla ilgili yaptığı konuşmadan bölüm okuyan Çelik, ''Üstündağ'ın söylediği ile bizim yaptığımız arasında zerre kadar fark yok'' dedi. "Kimseyle kavgamız yok" Milli Eğitim Bakanı Çelik, AKP hükümetinin hiçbir kurum ve kişiyle kavgalı olmadığını da söyledi. Çelik, üniversiteler ile hükümet arasındaki kavganın ne zaman sona ereceğine ilişkin soruyu yanıtlarken, AK Parti hükümetin, hiçbir kurum ve kimseyle kavgalı olmadığını söyledi. Ortaya konan eleştirilerin kurumların daha iyi olması için yapıldığını belirten Çelik, ''bunu kavga diye yorumlarsanız yanlış olur. Bizim kimseyle kavgamız yok'' dedi.