Bakan Çelike laf attılar
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in katıldığı Milli Eğitim Vakfı'nın kurulunda kavga çıktı!
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in başkanlık yaptığı Milli
Eğitim Vakfı'nın 26. Genel Kurulu'nda olaylar çıktı.
Genel Kurul'da, Divan Başkanlığı oluşumunda yaşanan tartışmalar
sırasında eğitimcilere yakışmayan sözler sarfedilirken, kimi üyeler
birbirinin üzerine yürüdü. Çelik'in müdahale etmeye çalıştığı ve
istemeyen görüntülerin oluştuğu kurula 5 dakika ara verilmesiyle
çıkan olaylar yatıştı.
Milli Eğitim Vakfı'nın bu sene 26.'sı düzenlenen Genel Kurulu
Başkent Öğretmenevi'nde gerçekleştiriliyor. Milli Eğitim Bakanı
Çelik'in başkanlık yaptığı Genel Kurul'da olaylar çıktı. Çelik,
Divan'nın oluşması için verilen 2 önergeyi Genel Kurul üyelerinin
oyuna sunarak, seçim sürecini başlattı.
Çelik, Divan Başkanlığı için Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, Katip
Üyelikleri için Ticaret ve Turizm Genel Müdür Vekili Saadettin
Sabaz ve Yurtlar Burslar Daire Başkanı Halis Koyuncu'nun bulunduğu
ilk önergeyi okudu ve oya sundu. Bazı Genel Kurul üyeleri bu
aşamada Çelik'e, üyelere dağıtılan beyaz ve kırmızı oy
pusulalarıyla oy kullanmaları gerektiği yönünde itiraz etti. Çelik,
2. önerge olan karşı listeyi kurul üyelerine açıklayarak oylamaya
sundu. İlk önerge 45 oy aldı. Ancak Milli Eğitim Vakfı eski Başkanı
Cemil Çetin, oturduğu yerden Çelik'ten söz hakkı istedi. Çetin, oy
kullanmanın beyaz ve kırmızı kartlarla yapılması gerektiğini
söyledi.
Bunun üzerine Çelik, Milli Eğitim Vakfı seçimlerinin eğitimcilere
yakışır bir vaziyette geçmesi gerektiğini iletti. Çelik, daha Divan
Başkanlığı seçiminde ince hesapların yapıldığını, sonuçta, divana
seçilen kişilerin ile kurul üyelerinin birbirini tanıdığını ve
arkadaşları olduğuna işaret etti. Bu açıklamaların ardından Çelik,
2. önergeyi okuyup oylamaya geçti. 2. önerge için üyeler 43 oy
kullandı. Çelik, üyelere yönelik olarak üyelerin bizzat kendisinin
kurula gelmeyip imzalarıyla burada olmayanların oylarının dikkate
alınmayacağını belirtmesi üzerine kurul atmosferi, bir anda ısındı.
Eski Vakıf Başkan Çetin'in itirazlarının sürmesi üzerine Çelik,
"Etmeyin Cemil bey, yeni şeyler icat etmeyin" karşılığını
verdi.
OYLARIN YANLIŞ SAYILDIĞI İDDİASI
Çelik, Divan Başkanlığı için 45 oy önerge sahiplerini çağırması
üzerine karşı tarafta bulunan kurul üyeleri, imza sahibi tüm
üyelerin salonda olduğuna ilişkin iddialarda bulunmaları ortamı
daha da gerdi. Bir kurul üyesinin kendilerinde 49 üye imzası
bulunduğunu iddia ederken, Çelik ise tekrar kendisi olmayan kurul
üyelerinin imzalarının kabul edilemeyeceğini, üyenin kendisinin
salonda olması gerektiğini yineledi. Bir genel kurul üyesinin Bakan
Çelik'i hedef alan "ahlak dışı" şeklindeki sözleri üzerine MEB
Müsteşarı Necat Birinci tepki gösterdi ve "Devletin Bakanı'na bu
sözleri sarf edemezsiniz, hemen özür dilemelisiniz" karşılığını
verdi ve üyenin özür dilemesinde ısrarcı oldu.
Olayların yaşandığı ve yeni seçilen Divan Başkanlığı'nca Genel
Kurula 5 dakika ara verildi. Arada konuşan Genel Kurul üyesi
Mustafa Gül, şu açıklamalarda bulundu:
"Ben yıllardır vakıfta denetleme kurul görevini yapıyorum. Burada
şimdi Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı kalkıp da böyle bir hata
ve yanlış yapacağına ihtimal vermiyorum. Bu olaylar ve tepkiler,
karşı liste oluşturulmasına karşı bir tavırdır. Bu tavırlar bunu
addetmek için yapılan şeylerdir. Bir önerge verilir oymaya sunulur,
el kaldırılır sayılır. Burada yapılan karşı tarafın itirazı bakanın
oyları yanlış saymasına. Yanlış sayılabilir mi efendim zaten
sayılar belli. Bu gerginlik yarıştan kaynaklanan bir durum. Ben 15
yıldan beri bu kurullara katılıyorum tüm seçimler böyle yapılır.
Ben şahsen karşı tarafı kınıyorum bu vakfa yazık oluyor".
Vakıf üyelerinden MEB eski Müsteşar Yardımcıları'ndan İhsan
Öçukurlu ise yaptıkları itirazlarla ilgili olarak, "İtirazım
Başkanlık Divanı'nın oluşturulması. Başkanlık Divanı seçiminde üye
olmayanlar el kaldırdı. Üye olanlar da 49 imzayla önerge verdi.
Arkada taraflardan üye olmayanlar el kaldırdı bende gördüm. Bakan
da onları saydı. Genel Müdürlük organizasyon yapıp herkese Noter
onaylı 2 kart verdi. Bunlarla oy kullanılacak diye. Bunlar hiç
dikkate alınmadı" açıklamasında bulundu.
Bakan Çelik, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada vakfın
çalışmalarından bahsedip vakfın önemine dikkat çekti. Çelik, vakıf
çalışmalarıyla ilgili olarak, "Özellikle geliri kendisine artan ve
artıran insanlara eğer siz yaptıklarınıza inandırırsanız, biz
kaynak bulma sıkıntısı çekmeyiz arkadaşlar" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışmış emekli olmuş üst düzey
bürokratlardan oluşan Milli Eğitim Vakfı'ndaki işleyişlerdeki
yavaşlığa dikkat çeken Çelik, Türk Eğitim Derneği, Çağdaş Yaşamı
Destekleme Derneği gibi dernek ve vakıfların ulaştıkları başarıyı
örnek gösterdi. Çelik, devlet tekelinde kalmış ve bürokrasi baskısı
altında kalmış dernek ve vakıfların ise kaynaklarının giderek
azaldığını ve hatta Milli Eğitim Vakfı'na ait özel okulların zarar
etmeye başladığını söyledi.
TÜRKİYE'DE KURULAN VAKIFLAR
Çelik Milli Eğitim Vakfı'nın yönetim kadrosunun oluşumundaki
yanlışlıklar ve vakfın elde ettiği ve gelir olarak gördüğü
gelirlerin yanlışlıklarıyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Bizim inancımıza göre mal mülk gelip geçicidir. Eğer siz onu vakfa
insanlığın faydasına, iyiliğini, füzeliğine vakfedersiniz Siz onu
ebedileştirmiş olursunuz.Bir rüzgarla uçup gidecek olan şeyi
bakileştirmiş olursunuz. İşte vakıf budur. Vakıflar bu espriyle bu
anlayışla kurulur. Şimdi Osmanlı'da vakıflar, zenginden alırdı
fakire verirdi. Vakfın esprisi budur. Bizim kamu vakıfları derken
neyi kastediyorum, 'Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı, Polis
Gücünü Güçlendirme Vakfı, Tapu Kadastro Teşkilatı'nı Uçurma Vakfı,
Milli Eğitim Vakfı. Türkiye'de bu isimler altında vakıflar
kurulmuş. Bu vakıflar ne yapıyor, siz tapunuzu almaya gidiyorsunuz,
diyelim ki zar zor bir ev aldığınız hemen 'Siz şu vakfa bir bağışta
bulunun' diyorlar. İşte bunun adı bağış ama kendisini bağış değil.
Zoraki, vermesiniz işleminiz sürmüyor. Bir para vermeyince
işleminiz yürümüyorsa onun adı bağış mı? Biz bu duruma neşter
attık, kamu vakıfları böyle çalışmasın diye. Milli Eğitim Vakfı'na
gelince. Bu vakıf iyi niyetlerle kurulmuş bir vakıf. Ancak vakfın
gelirleri ve akarları neresidir bunun üzerinde durmamız gerekiyor.
Şimdi siz her il ve ilçe müdürünü vakfın tabii temsilcisi
yaparsanız, her dönemin başında okullara makbuz göndereceksiniz.
Eğitime katkı adı altında salma yapacaksınız her kes şu kadar para
verecek diye. Bunu çocuklardan toplayıp getirip vakfa koyacaksınız,
niye kardeşim? Eğer okullardan böyle bir para toplanacaksa o kullar
kendi toplar ihtiyaçlarını karşılar. Bu gelirler ne oldu sizce? Bu
yaklaşım doğru bir yaklaşım değil".
Öte yandan, geçen yıl Bakanlık kontenjanından Milli Eğitim Vakfı
Başkanı olan Mustafa Turhan'ın, Divan Başkanlığı oylamasında
bakanlık listesinin karşısında oy kullandığı gözlendi.