Bakan Çelik skandalını savundu
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanlığı'nın sözleşmeli personel alımı sınavındaki skandalın gündemden düşmemesi üzerine kamuoyuna bilgi verdi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Sağlık Bakanlığı'nın
sözleşmeli personel alımı sınavında skandal olacak bir şeyin
yaşanmadığını bildirdi. Bakan Çelik, İzmir Valisi Yusuf Ziya
Göksu'yu ziyaretinde, gazetecilerin sorusu üzerine, sınavı Sağlık
Bakanlığı adına Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri
Şubesi'nin hazırladığını söyledi. Sınava müracaat edenlerin,
hesaplama sistemi nedeniyle hiç soru yapmasalar ve sıfır puan
alsalar dahi, tercihleri nedeniyle bir yere yerleştiğini belirten
Bakan Çelik, şöyle dedi: ''1 puan alan bir kişi Mardin'in Silopi
İlçesi'ne, yine 0 puan alan Van'ın Bahçesaray İlçesi'ni tercih
etmişse ve oraya hiç kimse istememişse ataması yapılmıştır. 40 puan
alan biri İstanbul'un Şişli İlçesi'ni istemişse, oraya da müracaat
fazlaysa yüksek puan almasına rağmen girememiş olabilir. Üniversite
Seçme Sınavı'nda da 220 puan alan bir öğrenci dışarıda kalırken,
160 puan alan biri Kafkas Üniversitesi'nin istediği bölümüne
girebiliyor. Sağlık Bakanlığı tarafından bize baraj teklif
edilmediği için, 'Şu puan üzerinde olanlar tarafımızdan
alınacaktır' diye beyan edilmediği için sınava girenlerin puanları
sıralanmıştır. X yeri tercih eden kişi, kimsenin müracaat etmediği
o yere 0 puanla da girmiştir. Bu olayların spekülasyonu yanlıştır.
Zaten bu insanlar diploma almışlardır. Tercihle yapılan bu seçimde
insanlar yanlış yeri tercih etmişse sonuç böyle oldu. Birinin
hakkını birine yedirmiş değiliz.'' TBMM Başkanı Arınç ile yakın
zamanda Türkiye'de demokrasi eğitimi ve Çocuk Meclisi'nin
oluşturulması konusunda çalışma başlatacaklarını bildiren Çelik, bu
konuda açıklamayı TBMM Başkanı ile yapacaklarını, şimdilik detay
vermeyeceğini söyledi. Çelik, bakanlığının Türkiye'de demokrasi
eğitiminin, demokrasi kültürünün oluşturulmasında önemli birmisyonu
bulunduğunu da kaydetti. HAYIRSEVER SALİH İŞGÖREN'E TAKDİR BELGESİ
Bakan Çelik, ziyarette İzmirli hayırsever işadamı Salih İşgören'e,
Başbakan Erdoğan tarafından imzalanan takdir belgesini de verdi.
İşgören'in bu yıl Milli Eğitim Bakanlığı'na 15 trilyon lira kaynak
ayırmasını ''sevinçle'' karşıladığını bildiren Çelik, İşgören'in
İzmir'e eğitim, sağlık ve sosyal alanlarda 20'ye yakın büyük tesis
kazandırdığını hatırlattı. Bakan Çelik, şöyle konuştu: ''Bugün
burada Salih İşgören beye Başbakan'ın imzaladığı takdir belgesini
vermekten gurur duyuyorum. Anadolu'da bir gelenek vardır. Erkeğe
Salih, kıza Saliha ismi verilir. Salih isminin anlamı, çok
büyüktür. Sayın Salih İşgören'in soy ismi de çok önemlidir.
Türkiye'de bazıları iş görür, bazıları da laf üretir. Lafı bir
tarafa bırakarak, eylem ağırlıklı bir ülke olmak zorundayız.
İnsanların mevkileri makamları olabilir. Onlara 'önemli insan' da
denebilir. Ancak değerli insan farklıdır. Değerli insan, öldükten
sonra gömülen define gibidir. Hoş seda ile anılır. İzzet Baysal,
Kadir Has, Sabancı ve Koç aileleri gibi Türkiye'de milli eğitime
önemli katkı sağlayan aileler vardır. Salih İşgören de bunlardan
biridir. Azdan az, çoktan çok verilir. Bu himmet ve duyarlılıktan
dolayı tebrik ediyorum. Salih İşgören'lerin bu ülkede çoğalmasını
temenni ediyorum. '' Salih İşgören de hayırlara daha hızla devam
edeceğini, Başbakan'ıngönderdiği bu takdirname dolayısıyla, ona
layık olmak için daha çok çalışacağını bildirdi. ''HÜKÜMETİN
MESAJINI HAYIRSEVERLER DOĞRU ALGILADI'' Bakan Çelik, Türkiye
genelinde başlattıkları Milli Eğitime Destek Projesi'nde büyük bir
sinerji oluştuğunu, hükümetin verdiği mesajı hayırseverlerin doğru
algıladıklarını söyledi. Siirt'te Vali'nin okul öncesi okullaşmayı
yüzde 66'ya çıkardığını, merkezden ekstra bir kaynak talep
etmediğini belirten Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''2002 yılı
sonunda 100 bin derslik açığımız vardı. Bunun da parasal değeri 10
katrilyon lira civarındaydı. 2003 yılında 15 bin derslik yapıldı,
bu yıl da 20 bin derslik planlıyoruz. Şu anda Türkiye'de
hayırseverlerin katkısıyla 200'ün üzerinde okul yapılıyor. 2006
yılının sonuna kadar Türkiye derslik problemini çözmüş bir ülke
olacaktır. Bunu işadamları, hayırseverler, sivil toplum
örgütleriyle birlikte götüreceğiz. Eğitim her şeyin başıdır. Bugün
Türkiye'de trafik terörü varsa, genç yaşta çocuk ölümleri, anne
ölümleri varsa, bunlar eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. Eğitimle
insanımızı iyiden yana kanalize etmeliyiz. 2023 yılında kırsal
kesimde boşalma, metropollerde yığılma olacağı hesaplanıyor. Onun
için metropollere önem veriyoruz. 2003'te İzmir'e 4 kez gelişimin
altındaki neden budur.Bu kervan yürüyecektir.'' İzmir Valisi Göksu,
''Yap Okulunu, Yaşat Adını'' kampanyasında bugüne kadar 24 protokol
imzaladıklarını, hedeflerinin 100 proje, 100 okul olduğunu
bildirdi.