Bakan Çavuşoğlu'ndan Libya ve Hafter açıklaması!
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNN Türk'te katıldığı programda Libya ve Hafter konusunda çarpıcı mesajlar verdi. Hafter'in artık meşruiyetinin olmadığını ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye olmasaydı Libya'daki savaşın en az 10 yıl daha süreceğine dikkati çekti.
Libya'daki krize çözüm ve kalıcı ateşkes konusundaki bir soruyu
yanıtlayan Çavuşoğlu, ateşkes için geçmişte Moskova ve Berlin'de
yürütülen çabalardan Hafter'in tavrı nedeniyle sonuç alınamadığını
hatırlattı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hande Fırat'ın
moderatörlüğündeki Gece Görüşü programına katılarak gündeme ilişkin
soruları yanıtladı.
İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları;
Geçmişte ateşkes çalışmaları oldu fakat bunlar boşa çıktı. Hafter riaet etmedi ve saldırılarda bulundu. Bu ateşkes nasıl kalıcı olacak? Hafter'e nasıl güvenceksin? Rusya, Hafter'e garantör oldu, biz Sarrac'a garantör olduk, fakat Rusya Hafter'e kendi evlerinde imzayı attıramadı. Sahadaki kazanımlar neticesinde Hafter bu çizgiye geldi. Bundan sonra yönetime el koydum denen bir kişinin de masada olmaması gerekiyor. Bu fırsatı Moskova, Berlin ve yaptıkları açıklamalarla Hafter kaçırdı.
'Biz olmasaydık bu savaş 10 yıl sürerdi'
Bir
ateşkes konusunda başarısızlık oldu. Hafter ve onu destekleyenler
yüzünden. Güç dengesini biz sağladık. Biz olmasaydık bu savaş 10
sene daha sürebilirdi. Sonuçta bunları netleştirmeden laf olsun
diye bir ateşkes söz konusu değil. Kahire'de apar topar
açıklama yapılmasının nedeni Hafter'e zaman kazandırma
girişimidir.
Türkiye neden Libya'da?
Bizim iktidarımız
döneminde Afrika açılımı başladı. 42 ülkede büyükelçiliğimiz var.
Birçok ülkede şehirde hastanelerimiz var. Pandemi döneminde
Nijer'de dostluk hastanemiz gibi. Afrikalılar'ın ortak söyleşi şu;
"Bize sömürge yaklaşımıyla gelmeyen bir tek siz ve Türkiye'siniz."
dediler.
Bizim firmalarımız enerji konusunda iş birliği yapsa bu
kötü bir şey mi?
Türkiye petrolleri anonim ortaklığı
küresel bir şirket oldu. Sadece kendi kıta sahanlığımızda
yapmıyoruz. Birçok ülke bizi davet ediyor. Libya'da birçok
zenginlikler var. Oraya gidip Libya halkınında yararına kazan kazan
şekil, ABD ya da diğer şirketlerin yerine bizim firmalarımız enerji
konusunda iş birliği yapsa bu kötü bir şey mi? Bugün ekonomi,
ticari diplomasisi var ve dış politikamızın önceliklerinden bir
tanesi de bu ekonomik ilişkilerimizi tüm dünya ile geliştirmek.
Asya projesini neden başlattık? Bütüncül yaklaşımla, kazan kazan
anlayışıyla gitmemiz lazım.
Biz gidelim orada şey yapalım sonra da onların petrolüne el koyalım olmaz. Hangi yöntemle yapıyoruz. Anlaşmalarla, mutabakatlarla, hukuki zeminle yapıyoruz.
Bir tarafın çıkarına olmazsa olabilir. Yarın birçok firma pandemiden dolayı ekonomik sıkıntılara girdiler. Onlar bile Türkiye Petrolleri Anonim Firmaları ile ortaklık girişimlerine başladı. Bunda ne kötülük var. Her iki tarafın yararına ekonomik ilişkileri geliştirmek ya da oradaki çıkarlarımızı gözetmeyi başka tarafa çekmenin hiçbir anlamı yok. Oralarda bizim olmamız, adalet bakımından, istikrar bakımından, barış bakımından da o ülkelerin yararınadır.
"Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması
lazım"
Biz gittiğimiz hiçbir yerde ayrımlara
girmiyoruz. O ülkeyi bölelim sömürelim anlayışı sömürgecilerin
anlayışıdır. Siyasi bütünlüğünü sağlamak için eşit bir şekilde
paylaşılması gerekiyor. Ama ekonomik reformlarla ilgili tecrübe
paylaşımın yapmaya başladık. O ülkede kabileler var aşiretler var,
hepsinin farklı yapıları var. Tüm bunlarında desteği alınarak bir
anlaşma sağlandı. Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması
lazım. 7 milyon nüfusun 5 milyondan fazlası UMH tarafında olsa bile
niye kalan kardeşlerimiz dışlansın.
Daha önce kontrol ettiği alanı üç katına çıkardı. Bu şehirlerde o insanların beklentileri var. Her şeyden önce temel ihtiyaçlar… Libya halkına verilecek hizmetler konusunda da UMH’ye biz destek veriyoruz. Hafter gibi bir zihniyetin burada olması ancak fitne, kavga ve iç savaşı getirir.