Bakan Çavuşoğlu'ndan Avrupa'ya Cemaat yanıtı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğu, 14 Aralık Cemaat operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'ne sert çıktı. 

14 Aralık operasyonu ile ilgili Avrupa Birliği'nin mektubunu değerlendiren Çavuşoğlu, "AB'den gelen açıklamaya bakınca... Bir hukuki süreç başlatıldı. Bu hukuki süreci görünce ve gazeteciler de içinde olunca doğrudan ağır eleştiriler ve müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler... Şimdi bunlar samimi yaklaşımlar değil. AB ile oluşturduğumuz bu samimi sürece ters düşüyor" dedi.

Çavuşoğlu, "Bunları derhal serbest bırak' talimatını kabul etmiyorum. Daha mektubun detayı görmedim ama mektubu kendileri basına sızdırdılar ve böyle yazdıklarını söylüyorlar. Bunlar doğru şeyler değil" diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Norveç Dışişleri Bakanı Borge Brende görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

"BANA YAZILAN MEKTUBU DA BASINA SIZDIRMIŞLAR"

AVRUPA BİRLİĞİ NE DEMİŞTİ? Türkiye’de bazı medya kuruluşlarına yönelik olarak başlatılan operasyona Avrupa Birliği Komisyonu’ndan çok sert tepki geldi. AB Komisyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, polis baskınlarının ve medya temsilcilerinin tutuklanmasının demokrasinin ana ilkelerinden olan medya özgürlüğüyle uyumlu olmadığı belirtilerek, şöyle dendi: “Herhangi bir aday ülkenin katılımına yönelik bundan sonraki adımların hukukun üstünlüğü ve temel haklara tam saygıya bağlı olduğunu tekrar hatırlatırız."

Bakan Mevlüt Çavuşoğlu, "Avrupa Birliği ile benim bir temasım olmadı. Dün Bakanlar Kurulu vardı. Bir gün önce ise de TBMM'de neredeyse gece yarısına kadar bütçe görüşmemiz vardı. Temasımız olmadı ama açıklamaları görüyoruz. Türkiye'de yürüyen bir yargı süreci var ve gözaltına alınanlar arasında gazeteciler de var. Gazetecilerin tutuklanmasını biz de arzu etmeyiz. Fakat burada açıklamalara baktığımız zaman; bana yazılan mektubu da basına sızdırmışlar. 'Bu gazetecilerin derhal serbest bırakılması' diye. AGİT temsilcisinden geliyor basınla ilgili" dedi.

"BİZ İSTERİZ Kİ HİÇBİR GAZETECİ HAPİSTE OLMASIN"

Çavuşoğlu, "Şimdi hem güçler ayrılığından bahsedeceğiz hem de yargının bahsedeceğiz hem de yürütmeye 'Bunları derhal bırakacaksın' diye talimat göndereceksiniz. Biz buna karşıyız. Biz isteriz ki hiçbir gazeteci hapiste olmasın. Her zaman şunu söyledim; 'İçerideki bir gazeteci bile bizim için farklıdır...' Gazetecilik faaliyetinden dolayı içeride ise bir tane gazetecinin bile içeride olması çok fazladır. Bunu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı iken de söylüyordum şimdi de söylüyorum. Fakat gazeteciler hiç suç işlemez o yüzden gazeteciler gözaltına bile alınmamalıdır yaklaşımını da doğru bulmuyoruz. Siyasetçiler de suç işliyor, çok sevdiğimiz bir sanatçı da suç işliyor ve hapse giriyor. Türkiye'de de görüyoruz başka ülkelerde de görüyoruz. Bir bakıyorsunuz herkesin hayranlıkla izlediği bir sporcu da suç işleyebiliyor. Neticede gazeteci de suç işliyor da o da dokunulmaz olmamalıdır" diye konuştu.

"BUNLAR SAMİMİ YAKLAŞIMLAR DEĞİL"

Çavuşoğlu, "Bir soruşturma süreci var. Bu süreçte 7-8 kişi serbest bırakıldı ve Başsavcı'nın açıklamasına göre bu insanlar gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil bir silahlı suç örgütü konuşturmaktan gözaltına alındılar ve soruşturma geçiriyorlar. Bunun sonucunu görmeliyiz. İddianameyi görmeliyiz. Suçlar nedir ? Bizim de bu konuda doğrusu detaylı bir bilgimiz yok. Sadece Başsavcı'nın açıklamasıyla... Fakat AB'den gelen açıklamaya bakınca... Bir hukuki süreç başlatıldı. Bu hukuki süreci görünce ve gazeteciler de içinde olunca doğrudan ağır eleştiriler ve müzakere sürecini durdurmaya yönelik tehditler... Şimdi bunlar samimi yaklaşımlar değil. AB ile oluşturduğumuz bu samimi sürece ters düşüyor. AB'ye üye olmak istiyoruz, müzakerelerin hızlandırılmasını istiyoruz, son 12 yılda basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü olmak üzere çok önemli reformlar yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. 2015-2019 eylem planını hazırladık. Hangi adımları atacağımız söylüyoruz. Daha fazla fasıl açılsın istiyoruz. Yargı ve temel haklar faslını açmak istiyoruz. 23. ve 24. fasılları... Bunları da engelleyen Avrupa Birliği. Açılış kriterlerini bile yerine getirdik" dedi.

"BUNLARI DERHAL SERBEST BIRAK' TALİMATINI KABUL ETMİYORUM"

Çavuşoğlu, "Herkes gazetecilerin tutuklanmasından dolayı üzüntüsünü dile getirebilir ve bu yargı sürecinin şeffaf olmasını dileyebilir, temenni edebilir ve bu konuda çağrıda bulunabilir. Ama bir yargı süreci başladıktan sonra Türkiye'deki yürütmeye ve hükümete bu kadar ağır eleştirileri biz kabul edemeyiz. 'Bunları derhal serbest bırak' talimatını kabul etmiyorum. Daha mektubun detayı görmedim ama mektubu kendileri basına sızdırdılar ve böyle yazdıklarını söylüyorlar. Bunlar doğru şeyler değil. İngiltere'de de gazeteciler hapse girdi ve gazeteler kapandı. Neden ? Gazetecilik faaliyetinden mi ? Hayır. İllegal dinlemelerden. Olabiliyor maalesef. Ama biz arzu ediyoruz ki hiçbir gazeteci içeride olmasın. Bu süreçte gözaltına alınan insanların hiç birisine suçludur diyemeyiz. Ta ki iddialar ispatlanıncaya kadar. Ama Başsavcı'nın açıklamaları son derece net ve ortada. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı değil, başka iddialardan dolayı yargı sürecinin devam ettiğini görüyoruz" diye konuştu.

AB’YE TEPKİ: NEYE GÖRE BU AÇIKLAMAYI YAPIYORSUN Cumhurbaşkarı Erdoğan, dün 14 Aralık operasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'ne şu sözzlerle tepki göstermişti: Düşünebiliyor musunuz, adımlar atıldığı anda AB’den hemen birisi çıkıyor açıklama yapıyor. Sen neye göre bu açıklamayı yapıyorsun? Neyi biliyorsun? 50 yıldır bu ülkeyi AB kapısında bekletenler acaba bu atılan adımın ne olduğunu biliyor musunuz? Ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar, ister basın mensubu olsun, ister şu olsun bu olsun, gerekli cevabı alacaklardır. Onları bizim egemen duruma getirmemiz mümkün değildir. AB ALIR MI ALMAZ MI BÖYLE BİR DERDİMİZ YOK Acaba AB ne der, acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok, lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın. Şunu da söyleyeyim, AB eğer çok dürüstse, burada Sabancı grubunun kardeşini çıkıp da işyerinde katleden bir Fehriye Erdal’ı bir kapıdan alıp bir kapıdan bırakanlar hukuk adına cevap verebilirler mi?