Bakan Çavuşoğlu: Gazze'de yaşananların tek sorumlusu İsrail'dir
Abone olDışişleri Bakanı Çavuşoğlu, BM Genel Kurulu'nda dünyaya seslendi. Bakan Çavuşoğlu, "Bu saldırgan eylemler bir savaş suçu teşkil etmiştir. Saldırının failini de açık açık ortaya koymak zorundayım. Gazze'de yaşananların tek sorumlusu İsrail'dir" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Filistin'de yaşanan
gelişmeleri ele almak amacıyla düzenlenen Birleşmiş
Milletler Genel Kurulu'nda konuştu. Bakan
Çavuşoğlu, İsrail'in saldırganlığını tüm dünya önünde tane
tane anlattı.
"Sorumlusu İsrail"
İsrail'in zulmüne tüm dünya önünde tepki gösteren Bakan Çavuşoğlu,
"Bu saldırgan eylemler bir savaş suçu teşkil etmiştir. Saldırının
failini de açık açık ortaya koymak zorundayım. Bunun tek sorumlusu
İsrail'dir" ifadelerini kullandı.
Etnik temizlik vurgusu
Bakan Soylu, "Filistin topraklarında sürdürülebilir barış ve
istikrar ancak yasadışı ve insanlık dışı İsrail işgali sona erdiği
takdirde sağlanabilir. Son saldırılar Filistinlilere yönelik etnik
temizlik ve ilhak politikalarının bir parçasıdır.
İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukası bu toprakları dünyanın en
büyük açık hava hapishanesine dönüştürdü" dedi.
"Dünya İsrail'in bu toprakları nasıl çaldığını
görsün"
Bakan Çavuşoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Şu haritalar gerçekleri ortaya koyuyor. 1947 yılından bugüne
kadar Filistin topraklarının nasıl gasp edildiğini, nasıl işgal
edildiğini gösteren bir haritadır. Burada bulunan tüm temsilciler
bu haritayı her gün görebiliyorlar. BM çatısı altında Filistinli
kardeşlerimiz sürekli olarak bu haritaları sergiliyor. Dünya bu
haritaları iyi görsün, 1947'den bu yana İsrail'in bu toprakları
nasıl çaldığını, gasp ettiğini görsün hatırlasın.
İsrail bu eylemleriyle iki devletli çözüme ilişkin yerleşik parametreleri aşındırmayı ve yeni bir oldu bittiyi hedefliyor. Burada sadece ateşkesin sağlanması değil, İsrail'in işgal ve ablukasını sona erdirmesi için uluslararası toplumun seferber edilmesidir.
"BM sorumluluklarını yerine getirmekte yine başarısız
oldu"
BM Güvenlik Konseyi'nin sorumluluklarını yerine getirmekte bir kez
daha başarısız olması talihsiz ve üzücüdür. Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın 'dünya beşten büyüktür' çağrısının sebebi budur.
Konsey üyeleri ahlaki sorumluluklarını yerine getirme iddiasında
olsaydı, İsrail'in masumlara yönelik saldırılarını kınar, etnik
temizliği durdurmak için harekete geçerdi.
İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları durdurmak için yasal ve ahlaki tedbirleri almak zamanı gelmiştir. Geçmişte Güvenlik Konseyi'nin işlevsiz kaldığı durumlarda BM Genel Kurulu tarihi kararlar almaya başarmıştı. Bugünkü konu İsrail Filistin ihtilafının merkezinde yer alıyor. Uluslararası toplumun Filistin halkını koruma sorumluluğu vardır.
"Filistinliler için uluslararası koruma mekanizması
gerekli"
Filistinli siviller için uluslararası bir koruma mekanizmasının
korunması için çalışmalıyız. Bu çalışmalar gönüllü ülkelerin askeri
ve mali kaynakları ile oluşturulacak fiziki bir korumayı da
içermelidir. İsrail'in işlediği suçlarının hesabını vermesi ve
saldırıların önlenmesi bakımından hayati derecede önemlidir.
Bu konuda uluslararası ceza mahkemesine önemli görev düşüyor. Bu şiddet sarmalından çıkılması da uluslararası toplumun sorumluluğundadır. Barış içinde bir arada yaşanılabilmesi için barış sürecinin yeniden canlandırılması gerekiyor. Üç semavi dinin sembolü Kudüs'ün korunması mümkündür. İsrail hükümetinin saldırganlığını eleştirenler antisemitizmle suçlanıp, susturulmaya çalışılıyor. Bizler İslam ve Hıristiyan düşmanlığı gibi antisemitizmin de insanlık suçu olduğuna inanıyoruz.
"Birleşik Filistin" vurgusu
İsrail'in saldırganlığını eleştiren çok sayıda Yahudi var. Bunlar
da mı antisemitik ya da Yahudi düşmanı. Filistinlilerin arasındaki
fikir ayrılıklarının giderilmesi, uzlaşıya varılması artık
elzemdir, vakti gelmiştir. Birleşik bir Filistin ancak bu davayı
sahiplenebilir ve Filistin halkının acılarına çözüm bulabilir.
Filistin'deki seçimler yapılmalıdır. Kudüs'teki seçimlerin
yapılmasını engelleyenin İsrail olduğu unutulmamalıdır. İsrail
Filistin ihtilafının adil, kapsamlı, kalıcı çözümü daha fazla
ertelenemez.
Türkiye meşru taleplerinin karşılanması, hak ve özgürlüklerin korunması için Filistin halkının yanında olmaya devam edecektir."