Bakan Çağlayan sanayicilere seslendi
Abone olEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sanayicilere AR-GE konusunda seslendi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, üniversite-sanayi
işbirliğine Türkiye'nin gereken önemi vermediğini
söyledi.
Ege İhracatçı Birlikleri'nin düzenlediği ''Gıda Ar-Ge Proje
Pazarı'' etkinliği ödül töreninde konuşan Çağlayan, tarım
ürünlerinin Türkiye için son derece önemli olduğunu belirterek,
''Bana göre geleceğin en büyük stratejik güçlerinden biri olarak
değerlendirecek bir yapıdan söz ediyoruz. Bugün petrolü ve çok
zengin maden kaynakları olan ülkelerde ya su yoktur ya da tarımsal
ürünler yoktur. Allah bize petrolü, enerji kaynaklarını fazla
vermedi. Türkiye, son derece önemli tarım altyapısına ve tarımsal
altyapıya sahip bir ülke. O çok parası olan ülkelerin pek çoğu
Türkiye'nin tarımsal altyapısından faydalanmak, Türkiye'de yatırım
yapmak ya da ülkelerinin gelecekte girdi tedarikini sağlamak
noktasında çok önemli çalışmalar yapıyor'' diye konuştu.
Şu anda 17 ayrı tasarım yarışması yaptıklarını,
üretenle-satanla, fikir yaratanı, fikir oluşturanı bir araya
getirip aynı pazarda buluşturduklarını söyleyen Çağlayan, şunları
kaydetti:
''Türkiye açısından son derece geç kalınmış bir hadise. Çünkü
geçmişte üniversite-sanayi işbirliğine ne üniversite ne de sanayici
inandı. Maalesef Türkiye bu konuya gereken önemi vermedi. Biz
vaktiyle bir yere geleceğimizi zannettik. Yeni ürün, yeni fikir
geliştirmeyi kendimize zul kabul ettik. Para kazandık. Kazandığımız
paralarla lüks evler aldık. Eski sanayici olarak bunu
söylüyorum.
Ar-Ge'ye yatırım yapmayı, Ar-Ge'ye para harcamayı kendimize
zul olarak gördük. Makine teçhizatımızı şirketlerimizin büyümesine
eşit oranda geliştiremedik. Ama şimdi artık dünyada rekabetin en
acımasız olduğu, rekabet şartlarının en fazla, en zor olarak
geliştiği bir ortamda biz eski geleneksel metotlarla artık üretim
yapımızı, istihdam yapımızı bugüne kadar getirdiğimizi getirdik.
Bundan sonrası artık eskisi gibi olmayacak.''
"KAPİTALİZM TARİHİ DEĞİŞTİ"
2008 küresel krizinin dünyanın tüm sistematiğini, ekonominin
kurallarını değiştirdiğini vurgulayan Çağlayan, ''Kapitalizmin
tarihi değişti, tarifi değişti. İş yapma biçimi değişti. Dünya
ekonomisinin ekseni değişti. Bundan birkaç yıl önce 'hükümet ne
yapıyor, bakın eksen değişti, doğuya kayıyor' diyenlere çıktım
dedim ki, 'bunu diyenler, oturun önce kendi ekseninizi kontrol
edin'. Aslında kayan dünyanın kendi ekseni. Ve gerçekten bugün
dünyanın ekonomik ekseni kaydı. 10 yıl önce dünyada en büyük
ekonomik güç gelişmiş ülkelerdi.
Tüm mal akımları kuzeyden güneye yapılırdı. Gelişmiş ülkeler
gelişmekte olan ülkelere mal satardı. Yüzde 60'tan fazla piyasa
gelişmiş ülkelerindi. Bugün gelinen seviyede, gerek gelişmiş gerek
gelişmekte olan ülkeler hemen hemen dünya ticaretinde eşit hale
geldiler'' şeklinde konuştu.
10 yıl sonrası için yapılan tüm çalışmaların, ekonomik
akımların tamamıyla güneyden kuzeye veya güneyden güneye olacağını
gösterdiğini söyleyen Çağlayan, ''Türkiye'nin de içinde
bulunduğu Hindistan, Brezilya ve Çin gibi gelişmekte olan ülkeler
dünya ekonomisinde söz sahibi olacak. Tüketici kalıpları değişti.
Çok yakın gelecekte dünyada 1 milyara yakın insan düşük gelirli
grup sınıfından çıkacak, orta gelirliye dönüşecek. Böyle bir
ortamda eksen kaydı ama kayan dünya ekseniydi. Gelecekte söz sahibi
olacak ülkeler Türkiye'nin de için de bulunduğu gelişmekte olan
ülkeler'' değerlendirmesini yaptı.
Bakan Çağlayan, Türkiye'ye Türkiye olarak bakmanın son
derece şaşı bir bakış açısı olacağını belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
''Türkiye öyle bir ülke ki, 4 saatlik uçuş mesafesinde 56 ülke
var. 56 ülkede 1,5 milyar insan yaşıyor. 56 ülkede dünya milli
gelirinin üçte biri oluşturuluyor ve 23 trilyon dolar. Birilerinin
petrolü var, birilerinin doğal gazı var. Bizim de beşeri sermayemiz
var. İnsan gücümüz, insan kapasitemiz var. Kontrolsüz güç güç
değildir, önemli olan gücünü kontrol etmektir. Gücü ne kadar çok
kontrol edebiliyorsak, Türkiye o kadar çok istediğimiz hedeflere
ulaşabilir.
"ZİHİNSEL DEĞİŞİM OLMALI"
İhracatın yüzde 90'ının sanayi ürünlerinden oluştuğunu,
sanayi yapısının, üretim yapısının değişmesini gerektiğini, ama
önce zihinsel değişimin mutlaka yapılması gerektiğini vurgulayan
Çağlayan, ''Bu konuda gerçekten radikal bir konuda zihin devrimcisi
olmak gerekiyor. Biz mevcut sistemle bugüne kadar geldik ama
bugünden sonra zor. Çünkü pasta küçüldü dünyada. Pastadan pay almak
isteyenlerin sayısı arttı. Rekabetin şartları ağırlaştı. Bu küresel
kriz, davranış biçimlerimizi değiştirdi'' diye konuştu.
AR-GE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!
Bu arada, toplam 116 projenin yarıştığı Gıda Ar-Ge Proje
Pazarı'nda ödüller sahilerine verildi. Yarışmada birincilik
ödülünü, ''atık balık pullarının ekonomiye kazandırılması
projesi'' ile Sevinç Kopuz; ikincilik ödülünü, nohuttan
cips üreten Özge Erdoğan ve Mahir Turan; üçüncülük ödülünü ise
''koruk suyunun hafif ısıl işlem ve UVC ışınlama ile raf
ömrünün artırılması'' projesiyle Reşat Atılgan
aldı.
Yarışmada ödül alan proje sahiplerine ödülleri Ekonomi Bakanı
Çağlayan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TİM Gıda Ar-Ge Proje
Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Eli Alharal tarafından verildi.