Bakan Çağlayan saldırılar hakkında konuştu
Abone olEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Reyhanlı’daki saldırılar, bizi yolumuzdan çevirmeye, döndürmeye hiçbir şekilde tesir etmeyecek olan, alçakça...
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, “Reyhanlı’daki saldırılar, bizi
yolumuzdan çevirmeye, döndürmeye hiçbir şekilde tesir etmeyecek
olan, alçakça, onursuzca yapılmış saldırılardır. Başbakan’ın
vereceği direktiflerle gereken neyse yapılacaktır. SSK borçları ve
vergi konusunda, işyerleriyle ilgili gereken her şey yapılacak”
dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Siyaset, Ekonomi ve Toplum
Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen ‘Türkiye IMF
İlişkilerinde Yeni Dönem’ konulu toplantıya katıldı. Toplantıya,
MÜSİAD Başkanı Nail Olpak da eşlik etti.
Ekonomi Bakanı Çağlayan, bugün tarihi bir konunun konuşulduğunu
söyleyerek, “Yıllarca IMF ye karşı ağır söylemlerim oldu ama ben
geçmişte IMF ye karşı değil, Türkiye‘yi IMF kapısına götürenlere,
milletin onuru kıracak dereceye getirenlere kızdım” şeklinde
konuştu.
Türkiye’de siyasi istikrar ve mali disiplinin sağlandığına işaret
eden Çağlayan, "O nedenle Türkiye böyle bir dönemi yaşıyor. Türkiye
2001 yılında aldığı borcun ancak faizini ödeyebilecek güçteydi.
Aradan geçen 52 yıllık IMF döneminde ekonomik anlamda ciddi
kayıplar verdik” ifadesini kullandı.
Değişen dünyada IMF ve kredi derecelendirme kuruluşlarının çifte
standart davranışlarının değişmediğini belirten Bakan Çağlayan,
“Eğer Türkiye, öncesinde IMF ile çeşitli anlaşmalar yapmış olsaydı
ben şu anda size bu şekilde Türkiye ekonomisini anlatamazdım.
Geçmiş 4 yıl Avrupa’ya çok şey kaybettirdi. Avrupa ekonomisinin
küçüldüğü ortamda Türkiye bunun tam aksini yaşadı. Avrupa’da 4
milyon insan işini kaybederken, Türkiye 5 milyon yeni istihdam
sağladı” dedi.
“TÜRKİYE, IMF’YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VEREBİLECEK KONUMA GELDİ”
Çağlayan, tarihi bir noktada olunduğunu ve rollerin değiştiğini
dile getirerek, “Masanın oturma düzeni değişiyor. Bundan 10 yıl
öncesine kadar, ‘daha bize ne kadar verebilirsiniz’ diyen IMF
karşısında Türkiye, yarın borcunun son taksiti ödemiş ki, ödeme
talimatı bugün itibariyle Hazine tarafından verildi ve masanın öbür
tarafına geçerek, ‘söyleyin bakalım sizler için ne yapabiliriz’
diyen bir konuma geldi. Türkiye’nin IMF’deki rolü tamamen
değişecek. Türkiye hep veresiye satan oldu. Türkiye şimdi peşin
satan konumuna geldi, 5 milyar dolar borç verebilecek konuma geldi”
diye konuştu.
IMF’nin dönüşüm ve değişim içerisine girmesi gerektiğini ifade eden
Çağlayan, “IMF’ye sesleniyorum ‘gel sen de değiş, sen de yaptığın
hatalı politikalardan dön’. Şunu net bir şekilde söylüyorum,
Türkiye olmasaydı IMF geçmişte memurunun maaşını veremezdi”
şeklinde konuştu.
Ekonomi Bakanı Çağlayan, geçen hafta yapılan iki ihale ile 69,1
milyar dolarlık yatırım yapıldığını söyleyerek, “Bunu Türkiye bir
günde gerçekleştirdi. Türkiye inşallah bu başarıları en doğru
şekilde kullanacak. Bunu kamu ve özel eliyle birlikte
gerçekleştireceğiz” dedi.
Türkiye’nin geldiği noktada özel sektörün önemine değinen Çağlayan,
“Türkiye, IMF ile pozisyon değişikliğine gidiyorsa, asıl bu işin
içinde payı olanlar özel sektörlerdir. Türkiye, özel sektörüyle bu
başarıyı elde etti” açıklamasında bulundu.
Çağlayan, teşvik politikalarının olduğu bu dönemde Türkiye’nin
bütün kurum ve kuruluşlarının senkronize olması gerektiğine
değinerek, “Merkez Bankası’nın tek başına faizleri düşürmesi
yetmez. Bu düşüşler vatandaşa, girişimciye yansıyor mu bunlara
bakmalı? O nedenle BDDK’nın da görev üstlenmesi lazım. Bankaların
senkronize olması gerekir” dedi.
OLPAK: “ÇÖZÜM SÜRECİNDEN HEYECAN DUYUYORUZ”
MÜSİAD Başkanı Olpak, IMF’nin fonksiyonlarıyla değil
faaliyetleriyle değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Her
zaman IMF’yi hükümetimizin çalışmalarından daha yakın izledik.
Ağırlıklı olarak güçlü olanın sesinin çıktığını bildiğimiz için
bundan sonra sesimizin daha çok çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.
Yatırımların finansal açıdan desteklenmesi gerektiğine işaret eden
Olpak, “İş adamı huzur ve istikrarın olduğu yerde yatırım yapar,
biz çözüm sürecinden heyecan duyuyoruz” şeklinde konuştu.
REYHANLI’DAKİ SALDIRI
Bakan Çağlayan, toplantının ardından gazetecilerin sorularını
cevapladı. Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’nde meydana gelen patlama
sonucu zarar gören işyerlerine ilişkin yapılacak çalışmalar ve
alınacak önlemlerin sorulması üzerine Çağlayan, “Bunlar Sayın
Başbakanımızın da söylediği gibi bizi yolumuzdan çevirmeye,
döndürmeye hiçbir şekilde tesir etmeyecek olan, alçakça, onursuzca
yapılmış saldırılardır. Bugün Türkiye’nin yakaladığı fırsatı sonuna
kadar sürdürme noktasında, gerekirse siyaseten bize mal olsa dahi
geri adım atmayacağımızı söylüyoruz. Bu konu bizi daha çok
birbirimize bağladı. En kısa sürece faillerin bulunacağını
umuyoruz” ifadesini kullandı.
Patlamada zarar gören işyerleri ile ilgili zararın belli olmadığını
belirten Çağlayan, “Başbakan’ın vereceği direktiflerle gereken
neyse yapılacaktır. SSK borçları ve vergi konusunda, işyerleriyle
ilgili gereken her şey yapılacak” dedi.
ABD ZİYARETİNİN KONUSU
ABD’ye yapılan ziyaretin önemine değinen Çağlayan, ziyaretin temel
maddesinin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) olmadığına dikkati
çekerek, “Ziyaretin siyasi boyutu son derece önemlidir. Amerika’ya
yapılacak bu ziyaret sayesinde aslında Türkiye’nin farklılığını tüm
dünya anlayacaktır” diye konuştu. Çağlayan ziyarete ilişkin şunları
kaydetti:
“ABD ile Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerinin
görüşüleceği bir toplantı olacak. 50 yıldan fazla müttefik
olduğumuz Amerika ile aramızdaki dengesiz ticaret hacminin dengeli
hale getirilmesi için önemlidir. Yatırımlar konuşulacak. STA konusu
da konuşulacak konulardan bir tanesi olacaktır. İlaç, makine, uzay
havacılık, otomotiv ve gıda sektörü konusunda görüşmeler yapılacak.
Sayıyı 100 ile biz sınırlı tuttuk. Toplantılarda belli bir sayının
daha verimli olacağını düşündük. Amerika’dan çok sayıda Türk iş
adamı katılacak. Gezinin siyasi, ekonomik ve diplomatik bacağı
konusunda önemli görüşmeler yapılacak.”
TÜRKİYE’NİN İÇ VE DIŞ BORCU
Ekonomi Bakanı Çağlayan, 2002 yılında 230 milyar dolar milli
gelirin bulunduğunu ve Türkiye’nin toplam iç ve dış borcunun milli
gelire oranının yüzde 75 olduğunu söyledi. 2012 yılında ise milli
gelirin 786 milyar dolar olduğunu dile getiren Çağlayan, toplam iç
ve dış borcunun milli gelire oranının yüzde 36 olduğunu vurguladı.
Çağlayan, “Türkiye bugün iç ve dış borcun milli gelire oranı
bakımında Avrupa Birliği üyesi 24 ülkeden daha iyi bir performansa
sahiptir” değerlendirmesinde bulundu.
(İHA)