Bakan Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu'na kaset göndermesi! "Varsa açıklayın, çıkınca kıyamet kopacak"
Abone olŞANLIURFA’da yerel ve ulusal basının temsilcileriyle bir araya gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İmralı’da PKK elebaşı Öcalan ile görüşme iddiaları ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi hakkında düzmece kaset olduğu açıklamaların değerlendirdi. Öcalan ile görüşme iddialarına ilişkin “Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın" diyen Bozdağ ayrıca, “Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim bölgesi Şanlıurfa’da yerel ve
ulusal basının temsilcileriyle bir araya geldi. Bozdağ, İmralı’da
PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşme iddiaları ve
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi ile ilgili kaset kumpası
kurulacağı iddialarına cevap verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarına tepki gösteren Bakan Bozdağ, “Meral Akşener’in açıklamaları çok talihsiz bir açıklama demeyeceğim, çünkü bilerek yapılmış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Bizim oradaki cezaevinin güvenlik kısmında, çatısında birtakım sıkıntılar olması nedeniyle, yağmurda da akıntılar olması nedeniyle ilgili yer komutanlığının talebi üzerine o askerlerin konuşlu bulunduğu binalarda sadece inceleme yapmak ve ne ihtiyaç var, bunu tespit etmek, bununla ilgili teknik değerlendirme yapmak üzere talepte bulunuyor ve bunun üzerine de bakanlık oraya inşaat mühendisi, makina mühendisi, bir de tetkik hakimi gönderiliyor ve bunlar sadece askerlerimizin konuşlu bulunduğu, güvenlik aldığı yerlerde inceleme yapıyorlar. Teknik raporu da bakanlığımıza sunuyorlar. Şimdi Akşener'e bu yazışmalar ve ziyaretler aktarılıyor. Halbuki yazışma metinlerini okusa talebin kimden geldiği, ne için geldiği, gidenlerin ne yaptığı da bütün burada yazılı ve açık. Ben onun üzerine dedim ki 'Yalan söylüyor bunlar.' Şimdi gene söylüyorum, yalan söylüyorlar. Çünkü bile bile bu yazıları çarpıtıyorlar. Çarpıtılmayacak bir yazıdan öyle bir sonuç çıkarmak çok net söylüyorum bile isteye kamuoyunu aldatmaktır” dedi.
"Böyle bir belge varsa açıklayın"
Bununla ilgili daha önce de açıklama yaptığını söyleyen Bozdağ,
“Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın. Şimdi hemen başka bir
kanala geçti. Efendim ben söylersem zarar görürmüş, ben söylersem
şöyle. Dün bir yargı mensubuydu, şimdi daha üste çıkıyor. Her gün
yalana irtifa kazandırıyor. Buradan çok net söylüyorum, böyle bir
hadise söz konusu değildir. Tamamen gerçek dışıdır. Bugün Adalet
Bakanlığı sitesinden de zaten bu bilgileri yayınlayacağız. Kişisel
bilgileri mahfuz etmek suretiyle yayınlayacağımızı da buradan ifade
etmek isterim. Ben buradan çağrı yapıyorum, ya siz AK Parti’nin
zarar görmesini, daha doğru ifadeyle seçimde kaybetmesini istemiyor
musunuz? İstiyorsanız madem öyle bir görüşme var, koy da biz oy
kaybedelim ama yok” ifadelerini kullandı.
Kandil'in Kılıçdaroğlu'nu desteklediğini söyleyen Bozdağ, “Kandil
açıklama yaptı, biz Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz diye. HDP
açıklama yaptı aday çıkarmayacağız diye. Emek ve Özgürlük İttifakı,
Yeşil Sol Parti açıklama yaptı, dediler ki 'Biz Kılıçdaroğlu’nu
destekleme kararı aldık. Herkesi Kılıçdaroğlu’na oy vermeye davet
ediyoruz. Bir oy Yeşil Sol Parti'ye, bir oy Kılıçdaroğlu’na.'
Aynısını Meral Hanım da söylüyor, 'Bir oy Meral'e, bir oy Kemal'e'
diyor. Elbette bundan Şanlıurfalılar da rahatsız, aziz milletimizin
her bir ferdi de rahatsız. Şimdi Kandil’in olduğu yerde ben olmam,
HDP’nin gölgesinin olduğu yerde ben olmam, onları destekliyorsa ben
yokum diye açıklamaları biz yapmadık, bunlar yaptılar. Ama şimdi
Kandil masaya hükmediyor ve masadaki genel başkanlardan daha çok
Yeşil Sol Parti, HDP bileşenleri ve Kandil çalışma yapıyor. Peki
biz bunu söylemeyecek miyiz. Söyleyince de sıkışınca oradan bak
işte AK Parti de şunu yapıyor, bunu yapıyor diye İmralı yalanını
ortaya atıyorlar. Bu onları kurtarmaz. Çünkü milletin gözü önünde
bu kadar büyük laflar söyleyip, ondan sonra da o lafları söylememiş
gibi davranmak bu milletin aklıyla alay etmektir. Maalesef bunu
yapıyorlar. Aziz milletimiz basireti ve ferasetiyle bunu
bozacaktır. Bunlara en güzel cevabı verecektir. 'Bir yargı mensubu'
diyor, şimdi 'yüksek yargı mensubu' diyor. Efendim adı kimlerse,
'Elimde resmi yazı var' diyor ve şimdi resmi yazı varsa ben de
söylüyorum bu resmi yazıyı açıklaması lazım. Ben açıklıyorum onun
elindeki resmi yazıyı. Nereden biliyorsunuz, başka bir yazı yok
çünkü. Tek yazı var elimizde, onun dışında yazı yok. Eğer
uydurmadılarsa onu bilmiyorum ama uydurdularsa onu da açıklasınlar
ki uydurma bir yazı mı değil mi onu da değerlendirelim. Milletimiz
yalan dolan siyasetine prim vermeyecektir. Gözüyle gördüğü,
kulağıyla duyduğuna gereken cevabı verecektir” dedi.
"Tehdit ediyorlarsa hukuk gereğini yapar"
Kılıçdaroğlu’nun kaset konusundaki açıklamalarına ilişkin de Bakan Bozdağ, “Sosyal medyada Kılıçdaroğlu'nun ‘Benimle ilgili kaset var, her an çıkabilir, aman ha inanmayın'. Biz nereden bilelim seninle ilgili kaset var mı yok mu. Hatta Demirtaş da açıklama yapıyor, ‘Aman böyle bir kaset çıkacak inanmayın’. O zaman bu kaset demek ki var ve bunlar biliyorlar. Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar. Sizi tehdit mi ettiler, şantaj mı yaptılar onu da bilmiyoruz. Ben buradan çağrı yapıyorum, Kılıçdaroğlu eğer kendisine bir tehdit veya şantaj varsa cumhuriyet savcılıklarına lütfen müracaat etsin. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza veya İstanbul’a veya nerede istiyorsa müracaat etsin ‘Beni tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar’ diye. Ama seçim yaklaştıkça manipülasyonlar artıyor. Daha önce 'suikastlar olacak, şunlar olacak, bunlar olacak' diyorlardı, hiçbiri olmadı” dedi.
Kılıçdaroğlu’nu 17-25 Aralık için başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
ailesi olmak üzere Türk halkından özür dilemeye davet eden Bozdağ,
“Tabii burada bir başka şey daha söyledi, 'Bu fake, 17-25 Aralık'ta
Erdoğan’ın başına gelen gibi' diyor. Ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’cü
hain teröristlerin Cumhurbaşkanımız hakkında ortaya koydukları
kumpas ve kurmacanın fake olduğunu da ifade etti. Soruşturmanın
gizliliği nedeniyle gazeteciler veyahut da başkaları bunu
yazamazken, Kılıçdaroğlu kurma kasetleri grupta getirdi canlı
yayında verdi. Çünkü yasama sorumsuzluğu çerçevesinde suç
oluşturmayacak, medya ve diğerleri de oradan alıp bunu
kullanacaktı. Bunu yaptı. 'Ben hakkımda böyle bir şey çıksa istifa
ederim' diyen Kılıçdaroğlu, eğer etik ve ahlaki değerlere saygısı
varsa çıkıp Türk kamuoyuna iftiraya ve kurmacaya alet olduğunu
itiraf ederek, Cumhurbaşkanımıza ve ailesine yaptığı haksızlık
nedeniyle özür dilemesi, hata ettim, yanlış ettim demesi gerekmez
mi. Ben Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha özür dilemeye davet ediyorum.
Hem aldattığı için Türk kamuoyundan özür dilemeli, hem de FETÖ
terör örgütünün ihanetine bilerek ya da bilmeyerek verdiği
destekten dolayı ve Cumhurbaşkanımızın şahsına ve ailesine dönük
iftiraların hakikat gibi algılanmasına yol açsın diye yaptığı
gayretlerden dolayı pişmanlığını göstermeli, cumhurbaşkanımızdan
özür dilemelidir. Yani söyle söyle yanına kalsın, bu ahlaki bir
yaklaşım değildir. Ama özür dilemezse veyahut da gereğini yapmazsa
emin olun sandıkta Şanlıurfalılar ve aziz milletimiz ona en güzel
cevabı vereceklerdir” diye konuştu.