Bakan Bayraktar, AB’de Türkiye’yi anlattı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Litvanya’da düzenlenen Avrupa Birliği Çevre Bakanları Gayriresmi Toplantısına katıldı.
Bakan Bayraktar burada yaptığı konuşmada Türkiye’nin biyoçeşitlilik ve ekosisteminin korunmasına yönelik toplam 200 milyon AVRO’yu bulan 409 adet projenin hayata geçirildiğini söyledi.
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Litvanya’ya giden Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, burada Avrupa Birliği Çevre Bakanları Gayriresmi toplantısının “Doğal Kaynaklar ve Biyoçeşitlilik Alanındaki Yatırımların Temini” oturumuna katıldı. Dünyadan 30 çevre bakanı, Avrupa Birliği Parlamentosu’ndan 8 üye ve Litvanya Hükümeti’nden 12 delegenin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Litvanya Çevre Bakanı Valentinas Mazuronis yaptı.
Toplantıda konuşan Bakan Bayraktar, Avrupa’nın ve Türkiye’nin biyoçeşitliliğin muhafaza edilmesinde önemli katkıları olduğunu söyledi. Türkiye’de biyoçeşitliliğe ciddi finansman desteği sağlandığının altını çizen Bakan Bayraktar, “Şimdiye kadar Türkiye biyoçeşitlilik ve ekosistem servislerinin korunması için toplam finansmanı 500 milyon TL’ye (Yaklaşık 200 milyon AVRO) erişen 409 adet projeyi uygulamaya koymuştur. Bakanlığım; biyoçeşitlilik bakımından zengin, kırsal alanlardaki küçük yerleşim yerlerimize ait belediyelerimize yoğun bir teknik destek ve altyapı finansman desteği sağlamaktadır. Kirlilikten etkilenip biyoçeşitlilik kaybına uğrayan önemli ekosistemlerimizin restorasyonu başladı. Önümüzdeki yıllarda bu faaliyetimizin, Avrupa’nın biyoçeşitliliğine önemli katkılarını hep birlikte izleyeceğiz” diye konuştu.

“AVRUPA’NIN, TÜRKİYE’NİN BİYOÇEŞİTLİLİĞİNE İHTİYACI VAR”
Avrupa’da biyoçeşitliliğin korunmasında daha fazla başarı kazanmak üzere çok iyi işleyen bir finans programı hazırlanacağını dile getiren Bakan Bayraktar, “Türkiye; Avrupa’ya en zengin biyoçeşitliliği sunduğu için, ekolojik koridorlarla, geleceğin Natura 2 bin aday sitlerimizin bakımını sağlamak üzere AB bütçesinden daha fazla finans desteği almalıdır. AB Kuş ve Habitat Direktiflerinin Türkiye’de şeklen, müzakere fasılları gereği ele alınarak, AB Komisyonuna kabul ettirilmesinden öte bir anlam taşımalıdır. Çünkü Avrupa’nın, iklim değişikliğinin istenmeyen etkileriyle mücadele edebilmesi için, Avrupa’da en kaliteli biyoçeşitliliği barındıran ekosistemlere sahip Türkiye’nin biyoçeşitliliğine ihtiyacı vardır. Dünyada insanlığın ortak mirasının muhafaza edilmesi ve gelecek nesillerin hayatlarının güvence altına alınması; Türkiye’nin en başta gelen hedefleri arasındadır. Böyle çok önemli ve hayati bir konuda değerli bir konferansı hazırlayarak bizleri bir araya getirdiğiniz için teşekkür ederim” diye konuştu.
(İHA)