Bakan Bağış’tan ilginç cemevi çıkışı
Abone olAB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, cemevleri ile ilgili adım atmak için önce Alevilerin kendi aralarında uzlaşmalarını beklediklerini ...
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, cemevleri ile ilgili
adım atmak için önce Alevilerin kendi aralarında uzlaşmalarını
beklediklerini söyledi.
Belçika temaslarının son durağı olan Anvers şehrinde, sivil toplum
kuruluşu temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Bağış, burada
entegrasyonu sonuna kadar desteklediklerini ancak asimilasyona
karşı olduklarını bir kez daha vurgulayarak, "Burada birbirimizi
çok seveceğiz ve birbirimize destek olacağız. Bizler bunu yaparken
rahatsızlık duyan çevreler de var. Bugün Avrupa genelinde
İslamafobi denen bir hastalık var. Maalesef bizim inançlarımızdan
rahatsızlık duyanlar var. Bunları tedavi etmek de biraz bize
düşüyor, İslamın gerçek kardeşlik ve barış mesajını bizim iyi
anlamamız ve anlatmamız gerekiyor. Herkes kendinde ne varsa onu
getirir. Biz buraya dostluğumuzu kardeşliğimizi ve muhabbetimizi
getirdik ama görüyoruz ki Avrupa’nın birçok yerinde kimileri gelip
bizim camilerimize hakaret etmeyi, saldırıda bulunmayı ve hoş
olmayan bazı tabloları çizmeyi tercih ediyorlar tabi onlar da nesi
varsa onları getiriyorlar. Ellerinde demek düşmanlıktan ve
nefretten başka bir şey yok. Onları da tedavi etmemiz lazım"
dedi.
’Belçika’nın camileri resmi olarak tanımasından memnuniyet
duyulduğu bir ortamda Türkiye’de cemevleri ile ilgili nasıl bir
adım atacaksınız?’ sorusuna yanıt veren Bağış, alevi
vatandaşlarının bazı toplumsal ihtiyaçlarının uzun yıllardır
gözardı edilmiş olduğunun gerçek olduğunu söyleyerek sözlerine
şöyle devam etti:
"Bu aşamada alevi vatandaşlarımızın diğer bir takım talepleri ile
ilgili olarak atılması beklenen adımlara ilişkin bizim asıl
beklediğimiz alevi vatandaşlarımızın temsilcilerinin kendi
aralarında uzlaşabilmesidir. Sayın Faruk Çelik’in başkanlığında
yapılan toplantılarda ortaya çıkan şey odur ki; farklı alevi
kesimlerinin farklı beklentileri vardır ve cemevlerine de farklı
bakışları vardır. onların kendi aralarındaki uzlaşmaları bizim de
bazı adımları atabilmemiz konusunda bizi rahatlatacaktır. Bu uzlaşı
henüz oluşmamışken dahi birçok AK Partili belediye cemevlerine
yönelik çok olumlu cevaplar vermişlerdir. Örneğin Esenyurt ilçe
belediyesi altı ayrı cemevi yaptırmıştır. Bizim yaklaşımımız şudur;
inancından şüphe etmeyen inanç özgürlüğüne karşı çıkmaz. Bizim de
elhamdülillah bir korkumuz endişemiz yok. Biz Hazreti Ali’yi de çok
seviyoruz Hazreti Osman’ı, Ömer’i ve Ebubekir’i de çok seviyoruz.
Hazreti Peygamberimizi hepimiz çok seviyoruz. O yüzden bizi bölmek
isteyenlerin oyununa gelmemeliyiz."
STK toplantısına ayrıca Belçika’nın en çok oy alan Yeni Flaman
İttifakı Partisi (NV-A) Başkanı ve Anvers Belediye Başkanı Bart De
Wever’in yardımcısı Philip Heylen de katıldı ve tercüme ile sohbeti
dinledi. Bart de Wever’in Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olduğu
hatırlatıldığında ise Bakan Bağış "Türkiye’nin AB üyeliği il ve
ilçe belediyelerinin konusu değildir. Kendisi ne benim muadilim, ne
muhatabımdır ne de benim seviyemdedir. Belçika’nın bir tane dış
politika temsilcisi var, o da dışişleri bakanıdır. Biz bu konuda
muhatap olarak Belçika’nın dışişleri bakanını alırız. Liderler
zirvesinde de başbakanını alıyoruz. Eğer belediye başkanlarının
Avrupa Birliği ile ilgili düşünceleri onlar açısından çok çok
önemliyse onları tavsiyem yerel yönetimleri bıraksınlar, merkezi
yönetime aday olsunlar. Orada başbakan veya dışişleri bakanı olma
imkanı bulurlarsa o zaman sorularına cevap veririz" diyerek sert
bir mesaj verdi.
Bunun üzerine Belediye Başkan Yardımcısı Heylen söz alarak Bağış’ın
yerel politikalar, ulusal politikalar ve AB politikalarının farklı
şeyler olduğu konusunda kendisiyle hem fikir olduğunu belirterek,
"Ben burada şu anda Anvers Belediyesi’ni temsilen bulunuyorum ve bu
haliyle benim sorumluluğum her inançtan kişinin bu şehirde huzur
içinde yaşayabilmesidir. Zaten bu nedenle de caminizin yapımına
destek veriyoruz ama biz hiçbir zaman kimsenin kimliğini üstünden
çıkarıp atmasını istemedik. bizim için önemli olan gençlerin bu
şehrin ve ülkenin de geleneklerini ve dilini öğrenmesidir. Bu kolay
bir şey değil biliyorum. Ben kendim de Katolik dindar bir insanım.
Tarihe baktığımda ben de Roman Katolisizminin Avrupa’nın her
yerinde sevildiğini söyleyemem. bu nedenle birbirimize saygı duymak
başka şey birbirimizin ne dediğini bilmek ve anlamak başka bir şey.
Eğer bu mümkün olursa Türkler de burada Anvers toplumu içerisinde
gayet iyi şekilde kendilerini evlerinde hissedebilirler ve hep
birlikte daha verimli olabiliriz. Ben de işte bu yüzden bugün
buradayım" şeklinde konuştu.