Bakan Bağış'tan demokrasi vurgusu!
Abone olAvrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, hükümetin yeni demokrasi paketini anlattı.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış,
son rötuşları yapılan demokratikleşme paketinin Türkiye'yi bir adım
daha ileri götüreceğini söyledi. Bir öğretmenin okula başörtüsüyle
gelişiyle başlayan tartışmaları değerlendiren Bağış, insanların
düşüncelerini özgürce ifade edebilmelerinin önünün açılması
gerektiğini söyledi.
Bağış, Trabzon'da çeşitli toplantılara katıldıktan sonra
beraberinde Vali Abdil Celil Öz ile Gülbaharhatun ve Ayasofya
camilerini gezerek yetkililerden bilgi aldı. Bağış, Ayasofya
Camisi'nin bahçesinde basın mensuplarının çeşitli konulardaki
sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin her açıdan çok daha demokratik, şeffaf bir ülke
haline geldiğini ancak hala atılması gereken adımların olduğunu
ifade eden Bağış, her kesimin mağdur olduğu konular bulunduğunu
dile getirdi.
"Gün gelmiştir bu ülkenin Alevi vatandaşları mağdur
edilmiştir. Gün gelmiştir Sünni vatandaşları mağdur edilmiştir.
Hala Alevi vatandaşlarımızın devam eden sıkıntıları vardır ama bu
ülkenin Sünni vatandaşlarının da çok ciddi sıkıntıları var" diyen
Bağış, şöyle devam etti;
"Farklı inançlara mensup vatandaşlarında çok ciddi sıkıntıları
vardır. İşçilerimizin, kadınlarımızın, çocuklarımızın sıkıntıları
vardır. Bütün bunları kapsayacak yeni bir demokratikleşme paketi
üzerinde aylardır çalışıyoruz. Biz bakanlık olarak AB normlarıyla
ilgili önerilerimizi bildiriyoruz. Diğer kamu kuruluşları, herkes
fikirlerini, kendi alanlarında ortaya çıkan eksiklikleri ortaya
koydu ve şu anda son rötuşları yapılan bir paket çıkacak. O
paket inanıyorum ki bugünün Türkiyesi'nden bizi gelmek istediğimiz
Türkiye'ye götürecek. Önemli bir adımı hep birlikte
atmamıza vesile olacak. Ama bütün sorunları çözebilir mi, hayır.
Çünkü ülkelerin reforma ihtiyacı bitmez. Bir sorunu çözersiniz,
arkadan başka bir sorun çıkar.
MİNİ ETEK BAŞÖRTÜSÜ KARŞILAŞTIRMASI
Egemen Bağış, bir gazetecinin, "çarşaflı öğretmen"
iddialarıyla ilgili sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Ben daha evvel, millet neyse vekili o olsun dediğim zaman
Anayasa Mahkemesi'nde yargılanmış bir siyasetçiyim. Bu ülkede
hiçbirimizin bir diğerimizin kılık kıyafetine karışma hakkının
olmaması gerektiğine inanıyorum. Yine aynı iddianamede, partimin
kapatılmaya çalışıldığı davanın iddianamesinde, 'başörtüsü
kullanma özgürlüğünü, mine etek kullanma özgürlüğü kadar
önemsiyorum' dediğim için yargılanmıştım. Gerçekten de bu
ülkede kıyafet insanların kendilerini ifade edebilme özgürlüğünün
bir sembolü ise insanların kendilerini diledikleri gibi ifade
edebilmelerinin önü açılmalıdır. Ne başörtülü bir
vatandaşımız mini etikli bir vatandaşımızın kıyafetine
karışabilmedir ne de mini etekli bir vatandaşımız başörtülü bir
vatandaşımızın kıyafetine karışabilmelidir."
"DEMOKRATİK BİR ÜLKE İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
"DEMOKRATİK BİR ÜLKE İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
Yıllarca bu ülkede sadece başörtüsünden dolayı üniversite
eğitiminden mahrum edilmiş milyonlarca genç kızın sorunlar
yaşadığına işaret eden Bakan Bağış, şöyle konuştu:
"Bunu sadece bir inanç özgürlüğüne karşı ayrımcılık olarak değerlendirmenin de ciddi bir hata olduğuna inanıyorum. Bu aslında çok ciddi bir cinsiyet ayrımcılığıydı. Buna benzer engellemeler hala varsa bence kalkmalıdır ve toplumun her kesiminin, bu ülkenin her vatandaşının kendini hissedebilmesi çok çok önemlidir. Bu süreçte hiç kimsenin kendini ötekileştirilmiş hissetmeden, hiçbir kimsenen kendisine birilerinin baskı yaptığını hissetmeden, herkesin özgürce yaşayabildiği, devletin de kimsenin kılık kıyafetine karışmadığı, yediğine içtiğine karışmadığı, okuduğu kitaba karışmadığı, gerçekten demokratik standartlara kavuştuğumuz bir ülke için çalışıp çabalıyoruz"
"Bunu sadece bir inanç özgürlüğüne karşı ayrımcılık olarak değerlendirmenin de ciddi bir hata olduğuna inanıyorum. Bu aslında çok ciddi bir cinsiyet ayrımcılığıydı. Buna benzer engellemeler hala varsa bence kalkmalıdır ve toplumun her kesiminin, bu ülkenin her vatandaşının kendini hissedebilmesi çok çok önemlidir. Bu süreçte hiç kimsenin kendini ötekileştirilmiş hissetmeden, hiçbir kimsenen kendisine birilerinin baskı yaptığını hissetmeden, herkesin özgürce yaşayabildiği, devletin de kimsenin kılık kıyafetine karışmadığı, yediğine içtiğine karışmadığı, okuduğu kitaba karışmadığı, gerçekten demokratik standartlara kavuştuğumuz bir ülke için çalışıp çabalıyoruz"
"TÜRK HALKININ AB'YE BAKIŞI"
Bakan Bağış, Türk halkının AB'ye bakış açısıyla ilgili bir
soru üzerine yapılan anketlerde vatandaşların AB üyeliğine yüzde 45
oranında destek verdiğini belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Vatandaşımızın yüzde 25'i bir gün üye olabileceğimize
inanıyor. Vatandaşlarımızın yüzde 75'i Türkiye'nin AB yolunda
attığı reform adımlarının bu ülkeyi daha demokratik, daha müreffeh,
daha şeffaf, daha saygın bir ülke yaptığına inanıyor. Onun için
reformlara vatandaşımızın tam desteği vardır. Biz de 'durmak yok,
reforma devam' diyoruz. Bu sürecin sonunda üye olabilirsek
Türkiye'nin çıkarları ve Avrupa'nın çıkarları örtüşürse tabii ki
üyeliği de değerlendiririz ama üye olup olmamaktan daha önemli bir
şey var o da AB üyesi ülkelerin standartlarını yakalamak.
Atatürk'ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyet seviyelerinin üzerine
çıkmak. Onu yapmak için de harıl harıl çalışan bir hükümetimiz var.
Bizden evvelkiler 'Atam izindeyiz' derken izne çıkmayı anlamışlar.
Biz ise bunu çalışmak olarak anlıyoruz. Gerçekten o sözün hakkını
vermek için de harıl harıl çalışıyoruz."