Bakan Atalay yeni Türkiye'yi anlattı
Abone olBaşbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yeni dönemde Türkiye'nin nasıl olacağını işte bu sözlerle anlattı...
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yeni dönemi ''Bu
dönem, tabuların, yasakların kalktığı, her düşüncenin, her inancın
kültürün değerli olduğu, saygı gördüğü ve herkesin devletine
güvendiği bir yapıyı inşa dönemidir'' sözleriyle dile
getirdi.
Stratejik Düşünce Enstitüsünde düzenlenen ''Medeniyetler İttifakı
Yol Ayrımında mı? Avrupa'da Yükselen Yabancı Düşmanlığı, Irkçılık
ve İslamofobi'' sempozyumunda konuşan Atalay, medeniyetler
projesine yeni dönemde ivme kazandırmaya çalışacaklarını
söyledi.
Projenin eş başkanlarından İspanya'da yeni bir hükümetin
kurulduğunu, bu hükümetin de ajandasında medeniyetler projesinin
yer aldığını ifade eden Atalay, ''Bu projeye yeni dönemde
öncekinden daha fazla ağırlık vereceğiz. Şu anda projeyi 110 ülke
destekliyor. Proje kapsamında kurulan dostluk grubunda uluslararası
önemli 20 kuruluş da rol almıştır. Türkiye bu projeye eşbaşkanlık
yapıyor. Bu, Türkiye için önemli bir misyondur'' diye konuştu.
Farklı dinlere, kültürlere ve etnik yapılara mensup kişiler
arasındaki bilgi eksikliğinin, korkuya ve şüpheye düşürebildiğini,
hatta dünyayı en korkunç silahlar kadar tehdit edebildiğini
kaydeden Atalay, medeniyetlerarası ittifak projesiyle Batılı
ülkelerle İslam ülkeleri arasında korkuların ve şüphelerin ortadan
kaldırılarak, diyalog yolunun açılmasının amaçlandığını dile
getirdi.
Türkiye'nin eş başkanlığını yaptığı Medeniyetlerarası İttifak
Projesi'nin, dünyanın en önemli barış güvencesi olduğuna işaret
eden Atalay, projenin Türkiye için çok önemli bir misyon olduğunu,
bu konuda birçok toplantı yapıldığını anlattı.
Farklılıkları bir çatışma gerekçesi olarak görmenin, bunlar
üzerinden siyaset üretmenin medeniliğe aykırı olduğunu vurgulayan
Atalay, ''Türkiye kaynağı ne olursa olsun, terörün her türlüsüne
karşıdır'' dedi.
İnsanlığın temel meselesinin ''beni bize dönüştürmek, menfaat
birliğini öne çıkarmak'' olduğunu dile getiren Atalay, ''İnsanoğlu,
bizliği geliştirilebilirse dünyada birçok sorun çözülmüş olacak''
diye konuştu.
AK Parti'yi Türkiye'de kardeşlik projesi olarak gördüğünü kaydeden
Atalay, parti olarak her kesime hitap ettiklerini belirtti.
ÇOK SESLİ ÇOK RENKLİ
Atalay, ''Türkiye'de dar bakışları, kavgaları, tabuları, yasakları
ortadan kaldıracak büyük adımlar attık. Her şeyiyle açık topluma
ulaşmayı, ileri demokrasiyi hedef olarak aldık, çünkü özgür insan
ancak açık toplumda kendini gerçekleştirebiliyor. Çok sesliliği,
çok renkliliği korumak bizim misyonumuz oldu. Bunu başaran ülkeler
güçlü ülkeler, güçlü toplumlardır'' dedi.
VATANDAŞIN DEVLETİNE GÜVENİ ARTIYOR
Türkiye'de, geçmiş dönemde devletin toplumun bazı kesimlerine karşı
güven sarsıcı tutum içeresinde olduğunu, hak ve hukuka bazen riayet
edilmediğini ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
''Şimdi tekrar bu dönem, tabuların, yasakların kalktığı, her
düşüncenin her inancın kültürünün değerli olduğu, saygı gördüğü ve
herkesin devletine güvendiği bir yapıyı inşa dönemidir. Gerçekten
vatandaşın devletine güveni artıyor. Biz bunları pek çok
araştırmayla da test ediyoruz. Her icraatımızı, gelişmeyi
kamuoyuyla paylaşıyoruz. Ulusal düzeyde insan haklarının
genişletilmesi, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması
en önemli hedefimiz oldu. Bölgesel ve küresel düzeyde
medeniyetlerarası ittifakı girişimlerinde üstlendiğimiz öncü rol
tek bir amaca matuftur; insan onuruna ve izzetine yakışır bir
hukuk, siyaset, toplum ve kültür düzenini inşa etmek. Türkiye,
bölgesinde ve uluslararası alanda demokratikleşme adımları atarak
adeta model ülkelerden biri olmuştur.''
ANAYASA ÇALIŞMALARI
Anayasa çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini bildiren Atalay,
''Bu anayasa çalışması, başarıya ulaşmak zorunda. Tabii Stratejik
Düşünce Enstitüsü de bu konuda çalışmalar yaptı. Bütün sivil toplum
kuruluşları katkı vermeye çalışıyor. Meclis, şu anda bu konuda
koordinasyonu yürütüyor. Partide de bir ekibimiz var, Anayasa
çalışmasını desteklemek amacıyla. Biz bu çalışmanın motoru olmak
durumundayız'' diye konuştu.
12 Haziran seçimi öncesinde bütün partilerin anayasa değişikliği
vaat ettiğini anımsatan Atalay, şunları kaydetti:
''Toplumda bütün kesimlerde ilk defa böyle güçlü bir umut gelişti.
24. Dönem Parlamento, anayasayı yapacak. Bu değiştirme değil, yeni
bir anayasa yapmaktır. Şu anda düşünce hayatında, düşünceyi ifadede
toplumsal hayatın her kesiminde büyük bir rahatlama var. AK Parti
iktidarları döneminde birçok yasal düzenleme de yapıldı, ama bu
rahatlamanın önemli bir kısmı halen uygulamayla ilgilidir. Çok
sesliliği, çok renkliliği, insan haklarını güvence altına almak,
ileri düzenlemeyi gerçekleştirmek için bu Anayasa değişikliğinin
yapılması lazım. Bunu hepimiz önemseyelim, vatandaşlarımız da
partilerine bu hedefleri asla unutturmasınlar.''
İnsan Hakları Kurulu'nun kurulmasıyla ilgili de 60. hükümet
döneminde çalışma yapıldığını hatırlatan Atalay, kurulun
oluşturulmasıyla ilgili tasarının daha önce Meclis'e ulaştığını,
ancak seçimler dolayısıyla gerçekleşmediğini, bu yüzden tasarının
yenilenmesi için çalışma yapıldığını bildirdi.
Atalay, ''İnsan Hakları Kurulu'nu kuracağız. Bu konuda da
çalışmalarımız devam ediyor. Burada ombudsmanlığın ülkemizde büyük
önemi var. Ombudsmanlığın esas yasası çıkmadı, bu yasanın üzerinde
de çalışmalar yapıyoruz. Çok önemli gördüğümüz Ayrımcılıkla
Mücadele Kurulu'nun kurulması için de geçen dönem İçişleri
Bakanıyken çalışmalarını bitirip Başbakanlık'a sunmuştuk. Bu dönem
bunun üzerinde de çalışılıyor'' dedi.
İnsana hizmet etmeyen hiçbir sistemin meşruiyetinin olmayacağını
bildiren Atalay, ''İnsanı yaşat ki devlet yaşaşın ifadesi esas
alınmalıdır. Esas olan insandır. İnsanların kendi içinde, kendi
dünyasında dar bakışlı, dar görüşlü olanlar daima mutsuzdur,
dünyaya da mutsuzluk getirirler'' ifadelerini kullandı.
AB KENDİ İÇİNDE DARLIK YAŞIYOR
AB ile ilgili de değerlendirmede bulunan Başbakan Yardımcısı
Atalay, ''AB (medeniyetlerarası ittifak) bu konuda iyi bir model
ortaya koyabilirdi. Onu başaramadı, ama halen elinde fırsat var.
Başbakanımızın ifade ettiği gibi AB, bir din birliği değildir. Önce
Türkiye'nin oraya girmesi çok önemli. Çünkü AB'ye yeni bir yapı ve
yeni bir anlam yükleyecek'' diye konuştu.
Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde bir yavaşlama olduğunu, Türkiye
olarak bu süreçte gereken çabayı gösterdiklerini vurgulayan Atalay,
''Önümüzde Kıbrıs'tan dolayı bir siyasi sıkıntı var. Bu bizim
sorumuz değil, AB'nin sorunudur. Dolayısıyla onlar bu tıkanıklığı
aşmak durumundadır'' şeklinde konuştu.
AB'nin Türkiye için daima önemli bir konu olduğunu dile getiren
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz 2002'de hükümet olduğumuzda önümüze koyduğumuz en hızlı
projelerden birisi AB projesi olmuştur. AB ile ilgili süreçlere çok
hızlı başladık. AB'ye şöyle de baktık; AB süreci Türkiye'nin
demokratikleşmesinde olumlu bir rüzgar olmuştur. Biz o zaman da
bunu düşünüyorduk. Türkiye'deki demokratikleşme adımlarını kendi iç
mekanizmalarımızla atmakta zorlanabilirdik. AB rüzgarı bize destek
vermiştir. Bu manada biz AB'den çok faydalandık, çok faydasını
gördük. AB sürecini Türkiye olarak yürütüyoruz ve biz burada ortaya
bir mazeret koymayacağız. Çalışmalarımızı titizlikle sürdürüyoruz.
Umarız Avrupa'da giderek artan ırkçılık, dar bakış yasaklar,
korkular bunlara engel olmaz. Avrupa kendi içinde daralma yaşıyor,
hem ekonomik daralma yaşıyor hem demokratikleşme konusunda
gerçekten daralmalar yaşıyor. Bu konularda Türkiye, Avrupa'dan daha
ileri adımlar atıyor ve atacağız, biz devam edeceğiz. Bu konularda
asla daralma olmayacak.''
Dünyanın, tabulardan, yasaklardan ve korkulardan kurtulduktan sonra
rahatlayacağını dile getiren Atalay, ''Türkiye'de de iktidarımızın
en önemli hedefleri, en önemli adımları bu sayede olmuştur. Tabular
kalktıkça korkular da kalkmaktadır. Bu adeta ikisi birbirini
besliyor. Anlama artıkça, korkular azalıyor. Türkiye bu süreci
sürdürecek. Güvenli bir yerdeyiz, olumlu bir yerdeyiz. Demokrasi
açısından, insan hakları açısından, özgürlükler açısından biz şu
anda iyi bir yerdeyiz. İnsanı merkeze alan bir sistemi giderek
geliştiriyoruz. Bu konuda hem ülkemizde hem de dünyada çabalarımızı
sürdüreceğiz.''